Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa ... olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meralar üzerinde, aidiyet iddiasıyla, elatmanın önlenmesi, tapu iptali mera olarak sınırlandırma veya tespitin iptali ve mera olarak sınırlandırma davaları açılabilir. Davayı, yararlanma ... olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da Hazine açabilir. Davayı açan köy muhtarının veya Belediye Başkanının davayı kabule, vazgeçmeye ya da sulha yetkisi yoktur. Mera yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanabilir....
Hazinece bu nitelikteki taşınmazlar hakkında ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları aleyhine açılan davalar sonucunda Hazine adına tesciline veya mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen, kesinleşen ve henüz tapuda işlemleri yapılmamış olan taşınmazlar hakkında da aynı hüküm uygulanır. Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin Hazinece açılan davalardan, taşınmazların emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden hesaplanacak bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Bu hüküm, henüz dava açılmamış taşınmazlar hakkında da uygulanır....
Hazinece bu nitelikteki taşınmazlar hakkında ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları aleyhine açılan davalar sonucunda Hazine adına tesciline veya mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen, kesinleşen ve henüz tapuda işlemleri yapılmamış olan taşınmazlar hakkında da aynı hüküm uygulanır. Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin Hazinece açılan davalardan, taşınmazların emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden hesaplanacak bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Bu hüküm, henüz dava açılmamış taşınmazlar hakkında da uygulanır....
Hazinece bu nitelikteki taşınmazlar hakkında ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları aleyhine açılan davalar sonucunda Hazine adına tesciline veya mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen, kesinleşen ve henüz tapuda işlemleri yapılmamış olan taşınmazlar hakkında da aynı hüküm uygulanır. Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin Hazinece açılan davalardan, taşınmazların emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden hesaplanacak bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Bu hüküm, henüz dava açılmamış taşınmazlar hakkında da uygulanır....
Hazinece bu nitelikleri taşınmazlar hakkında ilgili belediyeye yada kamu kurumu ve kuruluşları aleyhine açılan davalar Hazine adına tesciline veya mera yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen ve kesinleşen ancak henüz tapuda işlemleri yapılmamış taşınmazlar hakkında aynı hükümler uygulanır. Birinci fıkrada; nitelikleri belirtilen taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek yada özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin Hazinece açılan davalardan taşınmazların emlak veya rayiç bedellerinin toplanmasının yarısı üzerinden hesaplanacak bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıya vazgeçilir. Bu hüküm henüz dava açılamamış taşınmazlar hakkında da uygulanır....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.01.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırma talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ...mirasçıları tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava konusu ... Beldesi, .... Mahallesi 323 ada 23 parsel sayılı taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, yayla olduğunu, özel mülkiyete konu olamayacağını ve zilyetlikle de kazanılamayacağını belirterek, tapu kaydının iptali ile yayla olarak sınırlandırılmasını ve özel siciline yazılmasını istemiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün İstinaf yoluyla incelenmesi istenilmekle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosyanın yapılan incelemesi sonunda ; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; " Ordu İl Mera Komisyonu Başkanlığı'nca Ordu İli Kabadüz ilçesi Çambaşı Musakırık Seyit Obası Mevkii sınırları içinde “mera tespit ve tahdit” çalışmaları yapıldığı, yapılan mera tespit ve tahdit çalışmaları sonucunda davacının üzerinde kullanımını sürdürdüğü, tapu kayıtları ile zilyet oldukları ve bu tapu kayıtlarının sınırları içerisinde kalan; (geldisi 07.04.1983 tarih ve No:45 Sahife no 126, Sıra no 50) olarak sınırlandırılan taşınmazın “mera” olarak tespit edildiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek tespit ve tahdidi yapılan anılan yere ilişkin Ordu Mera Komisyonu'nun anılan kararlarının iptali ile yasa...
Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma ... sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa ... olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
Mahkemece kaydın iptali ve dava konusu yerin yayla niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmesinde Yasaya aykırılık yoktur. Ancak; Mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy ve belediyeye aittir. O köy veya beldeyi köy yada belde insanlarından ayrı düşünmek mera, yaylak ve kışlaklardan yararlanmalarını yasaklamak mümkün değildir. Esasen bu konuda yasal düzenlemeler yapılmış, Mera Kanununun 4.maddesinde kullanım hakkı köy yada belediye halkına tanınmış, 20.maddede ise, yaylaklardan kullanımın kullanma amacına uygun yapılar meydana getirilerek sürdürülmesine izin verilmiştir....