HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/870 KARAR NO : 2023/492 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇERKEŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/02/2020 NUMARASI : 2016/124 ESAS - 2020/24 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar KARAR : DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Çankırı ili, Çerkeş ilçesi, Dağçukurören, Türbaşı ve Kısaç köylerinden 2003 yılında yapılan kadastro çalışmalarında, Bıldırcın yaylası mevkiinde bulunan 121 Ada 374 ve 375 parsel Kısaç ve Dağçukurören yaylası olarak şerh düşüldüğünü ancak Mera Tahsis Komisyonu tarafından yaylak niteliğiyle Kısaç köyüne tashis edildiğini, bunun da kadastro çalışması olduğunu, Kadastro Kanunu 22. Madde gereğince mükerrer kadastro olduğunu, mera tespit, tahsis ve sınırlandırma kararının iptaline, 375 parselin Türbaşı köyüne mera taşınmazını kullanma hakkı verilmesini talep ederek davanın reddini savunmuştur....
Bunların dışındaki örneğin, tapu kaydı olan bir yerin mera, yaylak veya kışlak olarak kullanılması amacıyla kanun kapsamı içine alınması ancak kamulaştırma yapılmasıyla mümkündür. Aksi takdirde, mülkiyet hakkı yok edilmiş olur. Bu genel açıklamalardan sonra, somut olaya gelince; Davada, 05.03.1951 tarihli 4 sayılı kök tapu kaydına dayanılmıştır. Tapu kaydının incelenmesinden kayıtta davacıların murisi Fahri Bulut’un 1/3 payı olduğu görülmektedir. Kaydın geçerli olup olmadığı veya kadastro çalışmaları yapılmışsa bu çalışmalarda bir başka taşınmaza revizyon görüp görmediği anlaşılamadığı gibi mahkemece de bu husus üzerinde durulmamıştır. Yukarıda belirtildiği gibi, bu kayıt geçerli ise ve kayıt kapsamı il mera komisyonu tarafından kışlak olarak Mera Kanunu kapsamına alınmışsa, kamulaştırma işlemi yapılmaksızın bu mümkün olmayacağından mera komisyonu kararının tapu kaydı ile sınırlı olarak iptali gerekir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2572 KARAR NO : 2022/2953 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2022 NUMARASI : 2021/140 ESAS - 2022/172 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Tapu İptali Ve Mera Olarak Sınırlandırma) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu İstanbul-Silivri-Çeltik Mah. 3060 parsel, nolu hazine adına kayıtlı taşınmazların İl Mera Konisyonunun 12/03/2021 tarih 714/7 sayılı kararı ile 4342 sayılı yasanın 5/b maddesi uyarınca mera olarak değerlendirilmesine karar verildiği, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak İl Mera Komisyonunca Maliye Bakanlığı'nın oluru alınmadan 4342 sayılı kanunun 5/b maddesi kapsamına alınarak mera tahsis kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İl Mera Konisyonunun 12/03/2021 tarih ve 714/7 nolu kararının...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Ordu 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/238 esas, 2023/68 karar sayılı dava dosyasında verilen mera, yaylak ve kışlağa ilişkin davalar (yayla sınırlandırmasının iptali ve aidiyetin tespiti) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; mera, yaylak ve kışlağa ilişkin davalar (yayla sınırlandırmasının iptali ve aidiyetin tespiti) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın REDDİNE," karar verilmiştir....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.10.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, mera iddiasıyla mülkiyeti davalılara ait 102 ada 10 sayılı parselin tapu kaydının iptali ve mera olarak sınırlandırılması isteminde bulunmuştur. Davalılar, taşınmazın kadim tarım arazisi olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan keşif ve bilirkişinin dosyaya sunduğu rapor dikkate alınmak suretiyle dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir....
Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Daha önceleri fermanlarla ya da kanuni düzenlemeye uygun yetkili makamlar tarafından tahsis edilen veya geleneksel olarak mera, yaylak ve kışlak olarak kullanıldığı tespit edilen yerlerin Mera Kanununun getirdiği hükümlere uygun olarak tespiti ile ölçümlemesi yapıldıktan sonra yeniden bir veya birkaç köy ya da belediye tüzel kişiliklerine yararlanmaları amacıyla tahsisine Mera Komisyonları yetkilidir. Çünkü sonraki dönemlerde mera, yaylak ve kışlaklardan yararlanma iddiaları ancak Mera Kanununun 21/1 maddesi gereği özel sicildeki kayda göre ispatlanabilir. O yüzden hak sahibi olabilmek için öncelikle lehe tahsis kararı bulunmalıdır....
Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Daha önceleri fermanlarla ya da kanuni düzenlemeye uygun yetkili makamlar tarafından tahsis edilen veya geleneksel olarak mera, yaylak ve kışlak olarak kullanıldığı tespit edilen yerlerin Mera Kanununun getirdiği hükümlere uygun olarak tespiti ile ölçümlemesi yapıldıktan sonra yeniden bir veya birkaç köy ya da belediye tüzel kişiliklerine yararlanmaları amacıyla tahsisine Mera Komisyonları yetkilidir. Çünkü sonraki dönemlerde mera, yaylak ve kışlaklardan yararlanma iddiaları ancak Mera Kanununun 21/1 maddesi gereği özel sicildeki kayda göre ispatlanabilir. O yüzden hak sahibi olabilmek için öncelikle lehe tahsis kararı bulunmalıdır....
Mera Kanununun 6. ./.. 2011/7384-8705 -2- maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Özetlenerek belirtmek gerekirse; Daha önceleri fermanlarla ya da kanuni düzenlemeye uygun yetkili makamlar tarafından tahsis edilen veya geleneksel olarak mera, yaylak ve kışlak olarak kullanıldığı tespit edilen yerlerin Mera Kanununun getirdiği hükümlere uygun olarak tespiti ile ölçümlemesi yapıldıktan sonra yeniden bir veya birkaç köy ya da belediye tüzel kişiliklerine yararlanmaları amacıyla tahsisine Mera Komisyonları yetkilidir. Çünkü sonraki dönemlerde mera, yaylak ve kışlaklardan yararlanma iddiaları ancak Mera Kanununun 21/1 maddesi gereği özel sicildeki kayda göre ispatlanabilir. O yüzden hak sahibi olabilmek için öncelikle lehe tahsis kararı bulunmalıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/133 ESAS - 2022/103 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Tapu İptali Ve Mera Olarak Sınırlandırma) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu İstanbul ili, Silivri ilçesi, Sayalar Mah. 212 ada 1 parsel, 237 ada 2 parsel ve 191 ada 1 parsel parsel nolu hazine adına kayıtlı taşınmazların İl Mera Konisyonunun 12/03/2021 tarih 714/7 sayılı kararı ile 4342 sayılı yasanın 5/b maddesi uyarınca mera olarak değerlendirilmesine karar verildiği, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak İl Mera Komisyonunca Maliye Bakanlığı'nın oluru alınmadan 4342 sayılı kanunun 5/b maddesi kapsamına alınarak mera tahsis kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İl Mera Konisyonunun 12/03/2021 tarih ve 714/7 nolu kararının iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa...
Evvelce açılan davalarda Hazine adına tesciline veya mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen ve kesinleşen kararlara konu olan bu nitelikteki taşınmazların tapuları da talep etmeleri halinde aynı esaslara göre önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına devredilir.” hükmü getirilmiştir. 9.3.1988 tarih ve 1987/2-860-232 sayılı Hukuk Genel Kurulu Kararında vurgulandığı üzere kural olarak herhangi bir yasa ve düzenleyici hüküm o yasanın yürürlüğe girdiği andan itibaren hukuksal sonuç meydana getireceğinden 5685 sayılı kanunla 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddede yaptığı değişikliklerin uygulanıp uygulanamayacağının inceleme ve araştırma konusu yapılması gerekir....