Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir....

    tahsisli veya kadim yaylak ya da meraya ait kayıt ve belgelerin uygulanması sonucu dava konusu yerin bu kayıt ve belgeler kapsamında kalıp kalmadığının aynı şekilde belirlenmesine çalışılması, teknik bilirkişiden bu konularda gerekçeli, denetime açık rapor alınması, komşu kayıt ve belgeler ile tahsisli ya da kadim yaylak veya meraya ait belgelerin sınırlarının teknik bilirkişiye krokisinde işaret ettirilmesinin sağlanması, taşınmazın mera veya yaylak ya da kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması, bu konuda aynı zamanda uzman bilirkişi ziraat mühendisinden rapor alınması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dava koşulu yerine getirilmeden eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması doğru değildir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/133 ESAS - 2022/103 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Tapu İptali Ve Mera Olarak Sınırlandırma) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu İstanbul ili, Silivri ilçesi, Sayalar Mah. 212 ada 1 parsel, 237 ada 2 parsel ve 191 ada 1 parsel parsel nolu hazine adına kayıtlı taşınmazların İl Mera Konisyonunun 12/03/2021 tarih 714/7 sayılı kararı ile 4342 sayılı yasanın 5/b maddesi uyarınca mera olarak değerlendirilmesine karar verildiği, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak İl Mera Komisyonunca Maliye Bakanlığı'nın oluru alınmadan 4342 sayılı kanunun 5/b maddesi kapsamına alınarak mera tahsis kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İl Mera Konisyonunun 12/03/2021 tarih ve 714/7 nolu kararının iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa...

      Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa ... olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetinin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma ... olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....

        Uyuşmazlık, Tarım İl Müdürlüğü tarafından açılan davada, meraya verilen zararın tazmini istemine ilişkindir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesinde meraların hukuki durumu belirlenmiş, 5.maddesinde ise mera olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6.maddede tesbit ve tahdit işlemlerinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılacağı bildirilmiştir. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralarda Hazinenin mülk sahibi olarak dava açma hakkı vardır. Mera Kanununun 6.maddesinde mera, yaylak ve kışlıkların tesbit, tahdit ve tahsisinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilmiş olup, bakanlığın yetkisi tesbit, tahsis ve tahsisin değiştirilmesi ile sınırlı olduğundan anılan bakanlığın genel mahkemede mera, yaylak ve kışlaklar hakkında onları koruma ya da sahiplenmeye yönelik dava açma hakkı açık bir hükümle tanınmamıştır....

          Mera Kanununun 6.maddesinde mera, yaylak ve kışlıkların tesbit, tahdit ve tahsisinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilmiş olup, bakanlığın yetkisi tesbit, tahsis ve tahsisin değiştirilmesi ile sınırlı olduğundan anılan bakanlığın genel mahkemede mera, yaylak ve kışlaklar hakkında onları koruma ya da sahiplenmeye yönelik dava açma hakkı açık bir hükümle tanınmamıştır. Aynı yasanın 19.maddesi, Bakanlığa, meraya bir tecavüz (haksız fiil) olduğunda sadece durumu (il veya ilçe müdürlükleri kanalı ile) Valilik ya da Kaymakamlığa bildirme yükümlülüğü getirmiş olup, gerekli işlemlerin yasalar çerçevesinde bu makamlarca yerine getirileceği öngörülmüştür. 4353 sayılı Maliye Vekaleti Baş Hukuk Müşavirliğinin ve Muhakemat Umum Müdürlüğünün Vazifelerine, Devlet Davalarının Takip Usullerine Dair Kanun gereğince Hazine avukatları, genel bütçeye dahil bakanlıkları davada temsil edebilir....

            Dava meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Somut olayda, mülkiyet hakkı sahibi davacı Hazine 596 mera parseline davalılar murisi tarafından ev yapılmak suretiyle el atıldığını iddia ederek elatmanın önlenmesi isteminde bulunmuştur. Kamunun kullanımına bırakılan yerlerin amacı dışında kişiler tarafından tasarruf edilmesi söz konusu olamaz. Mahkemece köy halkının ev yeri ihtiyacından bahsedilerek davanın reddine karar vermesi doğru değildir....

              Mahkemece davalı köyün ağaç kestiği iddia edilen taşınmazın 575 parsel olmadığının saptandığı mera tahdit ve tespit çalışmalarının henüz kesinleşmediği ve 575 parselin davacı köye tahsis edilmiş olduğunun da kanıtlanmadığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı köy tüzel kişiliği temyiz etmiştir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 575 sayılı parselin davacı köye tahsis edilen mera olduğu, davalı köyün davacı köyden ayrılarak 1992 yılında hükmi şahsiyet kazandığı, yörede yapılan mera tespit ve tahsis çalışmalarının davanın açıldığı 12.9.2007 tarihinde devam ettiği anlaşılmaktadır. 4342 sayılı Mera Kanunu 5.maddesi hükmüne göre mera, yaylak ve kışlakların tahsisini belirleyecek merci yine bu kanuna göre kurulan mera komisyonlarıdır. Yasada komisyonların nasıl çalışacağı ve hangi ölçülere göre köy veya belediyelere mera tahsis edeceği gösterilmiştir....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2239 KARAR NO : 2022/1738 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BİGADİÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/07/2022 NUMARASI : 2022/458 ESAS DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Mera KARAR : İlk derece mahkemesinin 26/07/2022 tarihli kararına karşı davacı orman idaresi tarafından kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı orman idaresi dava dilekçesinde özetle; 115 ada 28 ve 131 ada 2 parsel sayılı taşınmazların orman olmasına rağmen Hazine adına ham toprak vasfı ile tespit edildiğini ve mera olarak tahsis edildiğini beyanla taşınmazların mera tahsis ve tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescilini ve çekişmeli taşınmazın kaydına tedbir konulmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "…6100 Sayılı HMK.'...

                yerler, b) Devletin hüküm ve tasarrufunda veya Hazinenin mülkiyetinde bulunan arazilerden etüt sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak yararlanılabileceği anlaşılan yerler, c) Mera, yaylak ve kışlak olarak kullanılmak amacıyla kamulaştırılacak yerler ve d) Tapu kayıtlarında mera, yaylak ve kışlak olarak görülen ve halen işgal edilen yerler hükmüyle bu hususun düzenlendiğini, dava konusu yerler de m.5/b'de düzenlenen yerlerden olduğunu, Hazinenin mülkiyetinde bulunan yerlerin yapılan etüt sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak yararlanabileceği anlaşılmış ve gereğinin yapıldığını, davacının zilyetliğinin tespiti ve bunun tapu kütüğüne şerhi bu davayla ilgili olmadığını ve birlikte açılamayacağını, zilyetliğin tespiti bir tespit davası olduğunu, çekişmesiz yargının konusu olduğunu, müvekkili ile bunun ilgisi olmadığını, davanın öncelikle görev o olmazsa usulden ve süre yönünden, o da olmazsa esastan reddini lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu