Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Aynı Kanunun 3. maddesinde yapılan tanımlamalara göre, Tahdit; çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yerlerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı işaretlerle işaretlenmesini, Tespit; bir yerin mera, yaylak ve kışlak arazisi olup olmadığının resmi evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini, ifade eder....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.8.2003 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumetten reddine dair verilen 4.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma isteğine ilişkindir. Hukuki nitelikleri itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar. Bu nedenle de mülkiyeti Devlete ait olan yerlere ilişkin davaları Hazine açabileceği gibi meraların sınırları içinde bulunduğu ve yararlanma hakkı olan Köy tüzelkişilikleri ve Belediyelerin de dava açma hakları vardır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13/06/2011 gününde verilen dilekçe ile mera parseline elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/04/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı Hazine vekili, mera parseli olan 1910 ve 1911 parsel sayılı taşınmazlara davalının bina yapmak ve ağaç dikmek sureti ile elattığını ileri sürerek meraya elatmanın önlenmesini, kal, eski hale getirme ve ot bedelinin tahsilini istemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2019/344 2021/438 DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Mera Tespit Komisyonu Kararının İptali) KARAR : Taraflar arasında görülen Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Mera Tespit Komisyonu Kararının İptali) istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davaya konu Antalya İli, Manavgat İlçesi, Yaylaalan Mahallesi 175 ada 5, 6 ve 7 sayılı parsellerin 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlar olduğunu, Tapu kayıtlarının incelemesinde bahse konu taşınmazların Yaylaalan Köy Tüzel kişiliğinin kullanımında olduğuna yönelik şerh bulunduğunu, 6360 sayılı Yasa kapsamında Yaylaalan Köyünün tüzel kişiliği sona ererek mahalle statüsüne dönüştürüldüğünden, tüm hak ve alacakları belediyemize devredildiğini, dolayısıyla...
Gerçekten kural olarak, mera tahsis amacında değişiklik yapılmadan mera, yaylak ve kışlaklar yasada gösterilenlerden başka şekilde yararlanma olanağı bulunmamaktadır. Ancak, 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 14. maddesinde yazılan koşullar varsa yasanın 15. maddesine göre komisyon teklifi üzerine valiliğin onayı ile tahsis amacında değişiklik yapılabilir. Somut olayda da; 117 ada 104 parsel sayılı mera vasıflı taşınmazın tahsis amacında kısmen değişiklik yapılmış ve dava konusu yapılan taşınmaz 109 parsel sayısı ile içme suyu projesi uygulaması amacıyla mera vasfından çıkarılmıştır. Eldeki davada amaç, bu taşınmaza elatmanın önlenmesini sağlamak olduğundan dava, yargılama aşamasındaki gelişmeyle idari nitelikteki mera tahsis amacında yapılan değişiklik kararının iptaline dönüşmüştür. Mahkemece bu saptama yapılarak görevsizlik kararı verilmesinde bir yanılgı yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.09.2014 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 09.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, davalının ... Mahallesi 522 no’lu mera parseline 865,41 m2’lik kısımda tarla olarak, 374 no’lu mera parselinde ise 315,62 m2’lik kısmını silo yaparak, 153 m2’lik kısmını bahçe olarak ve 26,01 m2’lik kısmını da silo ve yemlik yaparak kullandığını belirterek, meraya elatmanın önlenmesini, yapıların ve muhdesatın kal’ini istemiştir....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4) 31.5.1965 tarihli ve 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı...”öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
Dava, tahsisli meraya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy ve kasaba halkına, bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4). Dava konusu alanların davacı köyün tahsisli merası olduğu hususunda çekişme yoktur. Taşınmaz başında yapılan keşifte merada ...köylülerinin çadırlarının bulunduğu saptanmıştır. Ancak, köylülerin kullanımı köy tüzelkişiliğinin burada hak iddia ettiği anlamına gelmez. Kaldı ki davalı köyün dava konusu alanda hak iddiasıyla köylülerinin merayı kullanmalarına yönelik tahrik ve teşviklerinin bulunduğu da kanıtlanamamıştır. Subjektif hakkının ihlal edildiği iddiasıyla mahkemeden hukuki koruma ./.....
Dava, Tarım ve Köy İşleri Baykanlığı tarafından açılan elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemine ilişkindir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesinde meraların hukuki durumu belirlenmiş, 5.maddesinde ise mera olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6 maddede tesbit ve tahdit işlemlerinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılacağı bildirilmiştir. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralarda Hazinenin mülk sahibi olarak dava açma hakkı vardır. Mera Kanununun 6.maddesinde mera, yaylak ve kışlakların tesbit, tahdit ve tahsisinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığıca yapılacağı belirtilmiş olup, bakanlığın yetkisi tesbit, tahsis ve tahsisin değiştirilmesi ile sınırlı olduğundan anılan bakanlığın genel mahkemede mera, yaylak ve kışlaklar hakkında onları koruma ya da sahiplenmeye yönelik dava açma hakkı açık bir hükümle tanınmamıştır....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4). 31.5.1965 tarihli ve 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı...”öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....