DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Ordu 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/238 esas, 2023/68 karar sayılı dava dosyasında verilen mera, yaylak ve kışlağa ilişkin davalar (yayla sınırlandırmasının iptali ve aidiyetin tespiti) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; mera, yaylak ve kışlağa ilişkin davalar (yayla sınırlandırmasının iptali ve aidiyetin tespiti) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın REDDİNE," karar verilmiştir....
İlgili Hukuk Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. 3. Değerlendirme 1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2020/144 ESAS - 2021/406 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Meraya Elatmanın Önlenmesi Ve Kal.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Dava ve birleşen davalar mera, yaylak ve kışlak vasıflı taşınmazlara elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 02.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.8.2001 gününde verilen dilekçe ile meraya müdahalenin önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, müdahil davacı Hazine tarafından açılan dava konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen 31.5.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve müdahil davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, köy merasına elatmanın önlenmesi yapıların kal'i istemine ilişkindir. Mahkemece davacı ... tarafından açılan davanın dava hakkı bulunmadığından bahisle reddine müdahil davacı Hazinenin davası ise davalıların ecrimisil ödediği bu nedenle davanın konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.05.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya ve suvata elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yaylaya ve suvat yerine elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....
Meradan yararlanma hakkı olan köy ve belediyeler yoksun kaldıkları yararlanma nedeniyle haksız elatmanın kaldırılmasını, hayvanlarının yararlanamaması sebebiyle ot bedelini, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir. Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır....
Köyü, 1936 yılından bu yana mera ve biçenek olarak kullandıkları taşınmaza davalı ...’nün elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini istemiştir. Birleşen davalarda da davacı ... idaresi, davalılar ... ve ... Köyleri’ne yönelttiği davasında, 101 ada 207, 208, 210 parsel sayılı taşınmazların orman niteliğinde bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazın kendi meraları olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, birleşen davaların açılmamış sayılmasına, asıl davanın reddi ile 159 ada 2 parsel, 136 ada 2 parsel ve 101 ada 208 parsel sayılı taşınmazların mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve davalı köy vekilleri temyiz etmiştir. Dava, meraya haksız elatmanın önlenmesi; birleşen dava da taşınmazların orman niteliği ile tescili istemlerine ilişkindir. Belirli bir davaya o yerdeki mahkemelerden hangisinin bakacağı görev ile saptanır....
Dava dilekçesindeki anlatımlara ve dosya kapsamına göre davacının istemi idarece evvelce belirlenen sınırın nereden geçtiğinin arazide belirlenmesi ve orman alanından yararlanma hakkına ve kadim mera, otlakiye ve su kaynaklarına elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere 31.5.1965 tarih 4/2 sayılı içtihatı birleştirme kararında; "..tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının diğer köyün sınırı içine alınmış olması halinde dahi ilk köyün bu yerlerden eskisi gibi yararlanacağı" belirtilmiştir. 4342 sayılı Kanunun 29. maddesinde de bu prensip benimsenmiştir. 6831 sayılı Orman Kanununun 20 ve onu izleyen maddeleri hükmünce orman içerisinde mer’a yaylak ve kışlak da bulunabilir....