"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.01.2012 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme tazminatı istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 31.03.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı Hazine vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili isteğine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/870 KARAR NO : 2023/492 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇERKEŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/02/2020 NUMARASI : 2016/124 ESAS - 2020/24 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar KARAR : DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Çankırı ili, Çerkeş ilçesi, Dağçukurören, Türbaşı ve Kısaç köylerinden 2003 yılında yapılan kadastro çalışmalarında, Bıldırcın yaylası mevkiinde bulunan 121 Ada 374 ve 375 parsel Kısaç ve Dağçukurören yaylası olarak şerh düşüldüğünü ancak Mera Tahsis Komisyonu tarafından yaylak niteliğiyle Kısaç köyüne tashis edildiğini, bunun da kadastro çalışması olduğunu, Kadastro Kanunu 22. Madde gereğince mükerrer kadastro olduğunu, mera tespit, tahsis ve sınırlandırma kararının iptaline, 375 parselin Türbaşı köyüne mera taşınmazını kullanma hakkı verilmesini talep ederek davanın reddini savunmuştur....
Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa ... olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetinin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma ... olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mera, yaylak ve kışlağa ilişkin davalar K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık mera komisyon kararının iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hükmü davacı vekili ve davalı ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davacının ve davalının aşağıda yazılı neden dışındaki temyiz itirazlarının reddi yerindedir. 2-Davacı ve davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, 188 ve 190 sayılı mera parsellerine elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemine ilişkin olup mahallinde yapılan keşif sonucu davalıların mera parsellerine el attıkları sabit olduğundan davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ancak, gerekçeli kararın hüküm sonucunda 188 sayılı mera parselinin 180 olarak yazılmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve hükmün infazında tereddüt oluşturacağı anlaşıldığından HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, 4342 sayılı Kanun'un 4/4 maddesine ve TMK 683 maddesine dayalı vasfı bozulan meranın eski hale getirilmesi bedelinin tahsili ve men istemine ilişkindir. Mera ve yaylaya el atma nedeniyle elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat isteme hakkı kural olarak Hazine ile yararlanan köy veya Belediye tüzel kişiliklerine aittir. Mera, bir veya birden fazla köy ve kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz. (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4)....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18/11/2015 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale iade ile tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair verilen 23/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Davacı Hazine vekili, davalı tarafından ekip biçilmek suretiyle 322 parsel sayılı köy merasının tamamına tecavüz edildiğini ileri sürerek "Meraya müdahalenin önlenmesine, kal ve tazminata" karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, mera niteliğindeki taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemine ilişkindir....
Dava, ... tarafından açılmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5 maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6.maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerin Tarım ve Köy işleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1 maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alındığından; Devletin hüküm ve tasarrufundaki meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla, Hazine dışında yararlanan köy ve belediyenin de kullanıcı sıfatı ile dava açma hakkı vardır....
Dava, ... tarafından açılmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5 maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6.maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerin Tarım ve Köy işleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1 maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alındığından; Devletin hüküm ve tasarrufundaki meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla, Hazine dışında yararlanan köy ve belediyenin de kullanıcı sıfatı ile dava açma hakkı vardır....
Davalı vekili kararı temyiz etmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 3.maddesinde yapılan tanıma göre; yaylak çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri, hayvanlarını otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. Yasanın 4. maddesi hükmünce de, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yaylanın özel mülkiyete geçirilmesi ve amacı dışında kullanıması olanaklı değildir. Mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy ve belediyeye aittir. 0 köy veya beldeyi köy ya da belde insanlarından ayrı düşünmek mera, yaylak ve kışlaklardan yararlanmalarını yasaklamak mümkün değildir. Esasen bu konuda yasal düzenlemeler yapılmış, Mera Kanununun 4.maddesinde kullanım hakkı köy ya da belediye halkına tanınmış, 20.maddede ise, yaylaklardan kullanımın kullanma amacına uygun yapılar meydana getirilerek sürdürülmesine izin verilmiştir....