"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.05.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, mera olarak sınırlandırma, elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal isteminin kabulüne dair verilen 13.03.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kadastro tespiti sırasında kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayalı olarak davalı adına tescil edilen 195 ada 4 parsel sayılı taşınmazın evveliyatının mera olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasını, üzerindeki binanın yıkılmak suretiyle elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Dava konusu 145 ada 56 parsel sayılı taşınmaz 05.12.2009 tarihinde kadastro çalışmaları sonucu mera olarak sınırlandırılmış olup Mera Komisyonu tarafından 06.04.2012 tarih ve 7 nolu kararı ile mera olarak tahsisi edilmiştir. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu Ziraat mühendisi ..... ve yine talimat ile Ziraat Mühendisi .... tarafından düzenlenen raporlarda dava konusu 56 parselin mera vasfında olduğu ve üzerindeki yapıların kalıcı nitelikte olduğu, kal'i gerektiği bildirilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Alaca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/42 esas, 2022/194 karar sayılı dava dosyasında verilen mera, yaylak ve kışlağa ilişkin davalar (mera tespit komisyonu kararının iptali) talebinin reddine karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; mera, yaylak ve kışlağa ilişkin davalar (mera tespit komisyonu kararının iptali) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın aktif husumet nedeni yokluğuyla USULDEN REDDİNE," karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.11.2004 gününde verilen dilekçe ile yaylaya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ve birleştirilen davalar, ... yaylası olarak maruf yaylaya vaki elatmanın kal suretiyle önlenmesi istemlerine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu yerin zilyetlikle yararlanılacak mera ve orman olmayan yerlerden olduğu saptandığından bahisle davalar reddedilmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2007/737 - 2008/235 Esas ve Karar sayılı dosyası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, hükmün Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından onararak kesinleştiği görülmüştür. Davacı Hazine vekili davalıların mera parseline elatmalarının belirlenmesi üzerine meydana gelen zararı ve eski hale getirme bedelini de mahkemeden aldıkları tespit kararı ile belirledikten sonra meraya elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemli eldeki bu davayı açmıştır. Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 13.10.2014 tarihli fen bilirkişilerin krokili raporunda davalı ... tarafından 107 ada 669 sayılı mera parselinin A harfi ile gösterilen kısmına daha önceden el atıldığı ancak bu yerin terk edildiği, davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.04.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 30.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava mera parseline ve dere yatağına el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Davalı davanın reddini savunmuştur....
Davalı vekili, davalı Şirketin almış olduğu ruhsatlar çerçevesinde maden arama ve işletme faaliyetlerini yürüttüğünü, davacının mera ikazı üzerine faaliyetlerini durdurduklarını ve ... İl Tarım Müdürlüğü Mera Komisyonuna müracat edildiğini, taşınmazın hazine arazisine dönüştürülmesinin talep edildiğini, ... Kaymakamlığının da dava konusu taşınmaz için men kararı verdiğini ve bu süreçte de ödemeler yaptıklarını, davanın konusuz kaldığını belirterek reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve ot bedelinin tazmini istemine ilişkindir. 4302 sayılı Mera Kanunun 14. maddesi "Tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlaktan bu Kanunda gösterilenden başka şekilde yararlanılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.09.2014 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 09.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, davalının ... Mahallesi 522 no’lu mera parseline 865,41 m2’lik kısımda tarla olarak, 374 no’lu mera parselinde ise 315,62 m2’lik kısmını silo yaparak, 153 m2’lik kısmını bahçe olarak ve 26,01 m2’lik kısmını da silo ve yemlik yaparak kullandığını belirterek, meraya elatmanın önlenmesini, yapıların ve muhdesatın kal’ini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.12.2011 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat; davalı karşı daacı tarafından 31.01.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 26.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı Hazine, dava konusu 102 ada 1 parsel sayılı mera vasıflı taşınmaza kalıcı konut yapıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal, eski hale getirme bedeli talebinde bulunmuştur. Davalı Belediye karşı davada, taşınmazın adına tescilini istemiştir....
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy halkına bağımsız yada birlikte kullanmak üzere tahsis edilmiş olan veya böyle bir tahsis kararı olmamasına rağmen kadimden bu yana hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin, mevcut intifa hakları dışında üzerinde fiili ve hukuki tasarruf hakları bulunmayan taşınmazlardır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında, kamu malı niteliğindeki mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz. (Mera Kanunu 3 ve 4.madde) Meralar, Devletin sadece nezaret ve muhafaza yetkisi bulunup, tahsis şekli keyfi bir şekilde değiştirilemez....