Mera, bir veya birden fazla köy ve kasaba halkına, bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa ... olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4)Meralar üzerinde, aidiyet iddiasıyla, elatmanın önlenmesi, tapu iptali mera olarak sınırlandırma veya tespitin iptali ve mera olarak sınırlandırma davaları açılabilir. Mera yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.07.2007 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal, eski hale getirme tazminatı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.09.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, davalının mera parseline vaki müdahalesinin men'i ile diktiği ağaçların kal'ine ve tahrib edilen mera için tahsis kararının verildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte eski hale getirme tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davacı idare vekili temyiz etmiştir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı ... ve Köyişleri Bakanlığı, mera niteliğindeki 125 parsel sayılı taşınmaza baz istasyonu kurmak yoluyla davalının elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini, yapıların kal'ini ve 3091 sayılı Yasa uyarınca yapılan 80 TL giderin alınmasını istemiştir. Hazine 21.01.2013 günlü dilekçeyle meraya elatmanın önlenmesi ve kal istemiyle asli müdahillik isteminde bulunmuş, 02.04.2013 günü asli müdahilliğine karar verilmiştir. Davalı, baz istasyonunun dava dışı köy ile 07.06.2006 başlangıç günlü ve 5 yıl süreli olarak düzenlenen kira sözleşmesine dayanarak yasal izinler alınarak yapıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Bu nedenle davacı hazine tarafından açılan meraya elatmanın önlenmesi davalarında dava değeri mera nitelikli taşınmazın kullanım hakkı değerine göre tespit edilmelidir. Somut olayda, yerinde yapılan keşif sonucu alınan uzman bilirkişi raporunda elatmanın önlenmesi istenen taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin 8.250,00TL olduğu belirlenmiş olup kal'i istenen bina ve ağaçlar ile kal bedeli vekalet ücretinin hesabında nazara alınmaz. Bu durumda mahkemece, mera olarak sınırlandırılan taşınmazın dava tarihindeki kullanma hakkı bedeli üzerinden vekalet ücretine hükmetmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Hükmü davacı hazine temyiz etmiştir 1-Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davada istem elatmanın önlenmesi ve taşınmaz üzerinde bulunan bina, muhdesat ve var ise tecavüzlü yerleri çevreleyen tel örgü vs.’nin kaldırılmasına ilişkin bulunmaktadır. Mahkemece yapılan keşif sonucu verilen 22.04.2008 tarihli ziraat bilirkişisi raporunda davalı ...'ye ait 890 sayılı parselin ve ...'e ait 959 sayılı parselin etrafının çok eski yıllarda yapılmış taş duvarla çevrili olduğu belirtilmiştir. Bu durumda 963 sayılı parsele taşkın olan 890 ve 963 sayılı parsellerin etrafındaki duvarların da meraya taşkın olduğunu göstermektedir. Mahkemece meni müdahale yanında taşkın duvarlar nedeniyle kal kararı verilmesi gerektiği halde kal yönünden hüküm kurulmaması doğru olmamış, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Mera, bir veya birden fazla köy ve kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz. (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Meraya el atmanın önlenmesi davası kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzelkişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu atında olan yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Kural olarak meraların kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köy ve belediyelere aittir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.01.2007 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal, eski hale getirme ve ot bedeli tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi, dikilen bağ omçalarının kal’i, eski hale getirme ve ot bedelinin tahsili istemleriyle açılmıştır. Davalı mirasçılarından ... ..., mirasbırakanı ...’ın dava tarihinden önce çekişmeli parseli dava dışı üçüncü bir kişiye satarak devrettiğini, kendilerine husumet düşmeyeceğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava husumet noktasından reddedilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir....
Mahkemece, bilirkişi raporunda işaretli tel çitin kaldırılmak suretiyle elatmanın önlenmesine, briket duvar ve kapının ise 119 parsel sayılı taşınmaz sınırları dışında ve kuzeydeki mera parselinde kaldığı gerekçesi ile duvar ve kapının kaldırılması isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, taraflar temyiz etmişlerdir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. 2- Davacının temyiz itirazlarına gelince; Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi raporuna göre, taraflara ait 119 parsel sayılı taşınmazın kuzeyinde mera parseli bulunduğu, tarafların 119 parsel sayılı taşınmazla birlikte meranın bir kısmını da fiilen kullandıkları, 119 parsel ./.. 2009/11274-12710 -2- sayılı taşınmazın mera parseline açılan kesimine davalının briket duvar ve kapı yapmak suretiyle davacıya ait ahırın meraya çıkışını engellediği anlaşılmaktadır....
Bu konudaki Mera Kanununun 11. maddesi hükmü “Komisyon; bölgenin ekonomik durumunu, iklim özelliklerini, toprak işleme esaslarını, arazi kullanma şekillerini ve kullanma kabiliyet sınıflarını dikkate alarak mevcut mera, yaylak ve kışlaklar ile bu amaçla kullanılabilecek diğer alanları, sulama ve geçit yerlerini tespit eder ve haritaları üzerinde belirler. Köy veya belediyenin münferiden veya müştereken yararlanacağı mera, yaylak ve kışlak ihtiyacının belirlenmesinde, bu alanların karakter ve otlatma kapasitesi, bitkisel ve hayvansal gelişme ve otlatılacak hayvan miktarı dikkate alınır....
anlaşıldığından davacının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, kadim mera iddiasına dayalı elatmanın önlenmesi ve kullanımı ile ilgili muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir....