Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.06.2005 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, 2863 parsel numaralı mera parseline elatan davalının müdahalesinin önlenmesi ve 11.967.80.YTL. eski hale getirme bedelinin tahsili isteğinde bulunmuştur. Davalı, taşınmazı kullanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili isteğine ilişkindir....

    Meraya elatmanın önlenmesi veya aidiyetinin tesbiti davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. 3. Değerlendirme 1.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 110 ada 130 parsel sayılı 255,200 m2 miktarlı, mera vasıflı taşınmazın kamu orta malı olarak tapuda kayıtlı olduğu, davacı Hazine tarafından davalılar -...-... aleyhine mera parseline el attıkları ve kullandıkları iddia edilmek suretiyle müdahalenin meni, yıkım ve eski hale getirme istemli olarak eldeki davanın açıldığı, yargılama aşamasında davalılar ... ve ...'...

      Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....

        Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...Tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

          Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MERAYA ELATMANIN ÖNLENMESİ VE KAL. DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; mera vasıflı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,05.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, kadastro tespitlerinin doğru olduğu, taşınmazların mera olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temsilcisi ile davalı ... vekili ayrı ayrı temyiz etmişlerdir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş yada kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m. 3 ve 4). Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği yada taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin yada Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.01.2007 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal, eski hale getirme ve ot bedeli tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi, dikilen bağ omçalarının kal’i, eski hale getirme ve ot bedelinin tahsili istemleriyle açılmıştır. Davalı mirasçılarından ... ..., mirasbırakanı ...’ın dava tarihinden önce çekişmeli parseli dava dışı üçüncü bir kişiye satarak devrettiğini, kendilerine husumet düşmeyeceğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava husumet noktasından reddedilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE TAZMİNAT VE ECRİMİSİL -KARAR- Dava, meraya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, Yüksek 14.Hukuk Dairesinin bozma ilamının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 03.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Mahkemece, bilirkişi raporunda işaretli tel çitin kaldırılmak suretiyle elatmanın önlenmesine, briket duvar ve kapının ise 119 parsel sayılı taşınmaz sınırları dışında ve kuzeydeki mera parselinde kaldığı gerekçesi ile duvar ve kapının kaldırılması isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, taraflar temyiz etmişlerdir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. 2- Davacının temyiz itirazlarına gelince; Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi raporuna göre, taraflara ait 119 parsel sayılı taşınmazın kuzeyinde mera parseli bulunduğu, tarafların 119 parsel sayılı taşınmazla birlikte meranın bir kısmını da fiilen kullandıkları, 119 parsel ./.. 2009/11274-12710 -2- sayılı taşınmazın mera parseline açılan kesimine davalının briket duvar ve kapı yapmak suretiyle davacıya ait ahırın meraya çıkışını engellediği anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu