Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.04.2006 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin meni-tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 29.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, mera parseline elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedeli ile, ot bedelinin tahsili istemleriyle açılmıştır. Davacı vekili 03.12.2009 tarihli dilekçesinde çekişmeli taşınmazın 789 sayılı parsel olduğunu, davalının bu taşınmazın 2674.98 m2 lik kısmına haksız elattığını, 486.85 TL eski hale getirme bedeli 401.24 TL kal masrafı ve 318.28 TL ot bedeli talep ettiklerini açıklamıştır....

    Somut olaya gelince, davanın meranın tarımsal amaçlı işlenmesinden kaynaklanan para borcu nedeniyle eski hale getirme bedelinin tahsili talebine ilişkin olduğu, ihtiyati tedbir konulması istenen taşınmazlar ile araç ve banka hesaplarının doğrudan dava konusu olmadığı ve 6100 sayılı HMK’nin 389. maddesindeki koşulların bulunmadığı gözetilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı görüldüğünden davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1- b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera olarak sınırlandırılan 65 ada 10 ve 66 ada 18, 22, 68 ada 4, 72 ada 82 parsel sayılı taşınmazlara elattıkları iddiasıyla davalılardan eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın reddine dair verilen ilk hüküm Dairemizce , özetle “.... Davalı ... miras yolu ilede olsa mera olan taşınmazlarda esasen ceza hukuku açısından suç teşkil eden eylemi sürdürerek amaç dışı kullanmak suretiyle mera vasfının bozulmasına neden olmuştur, davalının eski hale getirme bedelinden sorumlu tutulması gerekir. Davacıya davalıdan talep ettiği eski hale getirme bedeli açıklattırılarak istemin sonucuna uygun hüküm altına alınması gerekir....” gerekçesi ile bozulmuştur....

      Hükmü davacı idare vekili temyiz etmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1 maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alındığından; devletin hüküm ve tasarrufundaki meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla, Hazine dışında yararlanan köy ve belediyenin de kullanıcı sıfatı ile dava açma hakkı vardır....

        Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2007/737 - 2008/235 Esas ve Karar sayılı dosyası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, hükmün Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından onararak kesinleştiği görülmüştür. Davacı Hazine vekili davalıların mera parseline elatmalarının belirlenmesi üzerine meydana gelen zararı ve eski hale getirme bedelini de mahkemeden aldıkları tespit kararı ile belirledikten sonra meraya elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemli eldeki bu davayı açmıştır. Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 13.10.2014 tarihli fen bilirkişilerin krokili raporunda davalı ... tarafından 107 ada 669 sayılı mera parselinin A harfi ile gösterilen kısmına daha önceden el atıldığı ancak bu yerin terk edildiği, davalı ...'...

          Dava dilekçesi ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, mera olduğu iddia olunan taşınmaza el atılması nedeniyle verilen zarar yönünden eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13/06/2011 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/12/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine; davalının 1910 ve 1911 sayılı mera parsellerine ev yaparak, ağaç dikerek ve bahçe olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini belirterek; elatmanın önlenmesi ve 2.021,53TL eski hale getirme bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı, söz konusu yeri satın aldığını, davanın reddini savunmuştur....

            Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan  taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir" hükmü getirilmiştir.Yukarıya aynen alınan...

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/486 esas, 2022/342 karar sayılı dava dosyasında verilen elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebinin kabulüne karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......

              Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4) 31.5.1965 tarihli ve 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı...”öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

                UYAP Entegrasyonu