Yönetimi ........2009 tarihli dava dilekçesinde; ... ilçesi, ... köyü 2731 parsel sayılı taşınmazın mera tespit komisyonu tarafından mera olarak tahsis edildiğini, taşınmazın üzerinin orman bitki örtüsü ile kaplı olduğunu ve meyilli olduğunu ileri sürerek, mera tespit komisyonu tarafından yapılan tespit ve tahsisin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir. Davacı ... Yönetiminin çevre parsellere aynı nedenle açtığı davalar, mahkemenin 2009/267 Esası ile birleştirilmiştir. Mahkemece 2009/267 Esas sayılı dava dosyasında sadece 2727 parsel sayılı taşınmaz hakkında, mera tahsis kararının iptali ile aynı ada ve parsel numarası ile orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi tarafından birleştirilen dosyalar hakkında hüküm kurulmadığı iddiasıyla, davalı ... tarafından yargılama giderleri ve esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir....
Belediyesi Tüzel Kişiliği adına mera vasfı ile tescilinin yapıldığını 4342 sayılı mera Kanununun yayınlanmasından sonra Silivri İlçesinde yapılan tespit tahdit ve tahsis çalışmaları esnasında da dava konusu parselin mera vasfı ile kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, ... Belediyesi tarafından yapılan itirazın il mera komisyonu kararı ile reddedildiğini dava konusu parselin de aralarında bulunduğu 4 adet mera parselinin 26.02.2003 tarih ve 123 sayılı il mera komisyonu kararı gereğince tahsisinin yapılarak mera vasfıyla Kamu Ortak malları Siciline kayıt edildiklerini; 1626 parsel sayılı mera vasıflı taşınmazın ... Belediyesinin 28.07.1998 tarih ve 29/213 sayılı Belediye Meclis Kararına istinaden 05.10.2000 tarihinde tarla vasfı ile ... Belediyesi adına tescil edildiğini, 10.07.2009 tarih ve 10336 yevmiye nolu işlem ile tüzel kişiliklerin ünvan değişikliği kapsamında davalı ......
Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir" hükmü getirilmiştir....
Bu yerler, devletin hüküm ve tasarrufu altında olup özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında da kullanılamaz. Mera Kanununun 5.maddesine göre; mera kaynakları arasına, devletin hüküm ve tasarrufunda veya hazinenin mülkiyetinde bulunan arazilerden etüt sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak yararlanılabileceği anlaşılan yerler de alınabilir. Mera Kanununun 21.maddesi uyarınca da mera, yaylak ve kışlak alanlarının tapu sicil müdürlüğünde tutulan özel sicillere kaydı gerekir. 4342 Sayılı Mera Kanununa ilişkin bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, yörede mera komisyonu tarafından tespit, tahdit ve tahsis işlemlerine başlandığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, mahkemece mera komisyonunun yaptığı bu çalışmalara ilişkin belgeler ilgili yerlerden getirtilmemiş, keşif yapılarak dava konusu taşınmazla ilişiği de belirlenmemiştir....
Mera ve yayla olarak sınırlandırılmasını isteme hakkı kural olarak Hazine ile yararlanan köy veya belediye tüzel kişiliklerine aittir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1. Maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alınmış olduğundan, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla dava açma hakkının varlığını kabul etmek gerekir. Mera Kanununun 6....
Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir" hükmü getirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.12.2007 gününde verilen dilekçe ile Mera Komisyon Kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Mera Komisyon Kararının iptali istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 4342 sayılı Kanunun 6. Maddesi hükmü uyarınca, mera, yaylak ve kışlakları tespit, tahdit ve tahsis işlemleri Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılır. Bu amaçla da, yasanın öngördüğü özellikleri taşıyan 8 kişiden oluşan bir komisyon kurulur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 16.06.2009 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, Mera Komisyon Kararının iptali istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 4342 sayılı Kanunun 6. maddesi hükmü uyarınca, mera, yaylak ve kışlakları tespit, tahdit ve tahsis işlemleri Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılır....
Daha sonra yörede 4342 sayılı Mera Kanununun uygulamasına geçildiği ve Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazların yasanın 5.maddesi hükmünce mera kaynakları kapsamına alınarak kayıtlara mera şerhi konulmuştur. Dava konusu parsellerin Hazinenin özel mülkiyetindeki yerlerden olduğu tartışmasızdır. 4342 sayılı Mera Kanununun 9.maddesi hükmünce Hazinenin özel mülkiyetindeki arazilerin Maliye Bakanlığının izni olmaksızın mera kapsamına alınma olanağı yoktur. Ne var ki, yasanın buyurucu hükmüne karşın Mera Komisyonu dava konusu parselleri mera kaynakları kapsamına almış itiraz komisyonu tarafından reddedilmiştir. 4342 Sayılı Yasanın 13.maddesi hükmüne göre davacı Hazinenin itirazın reddine ilişkin Mera Komisyon Kararının kendisine tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Asliye Hukuk Mahkemesine kadastrosu yapılan yerlerde ise Kadastro Mahkemesine komisyon kararının iptali için dava açma olanağı bulunmaktadır. Eldeki dava, 8.11.2005 tarihinde açılmıştır....
tespitinin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın kadim mera olduğunu, ayrıca davalıların dava konusu taşınmaz üzerinde zilyetliğinin, kullanımının bulunmadığını, davalı lehine TMK'nın 713. maddesinde belirtilen zilyetlikle kazanıma ilişkin şartlar gerçekleşmemesine rağmen hukuka aykırı olarak davalılar adına tescil işleminin yapıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera vasfıyla sınırlandırılmasına ve mera özel siciline yazılmasına karar verilmesini talep edilmiştir....