Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yaylak yerlerden olduğu saptanırsa olayda hükmü aynen yukarıya yazılan 4342 sayılı Mera Kanununun geçici madde 3, birinci ve ikinci fıkra hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı inceleme ve araştırma konusu yapılmalı, başka bir anlatımla yaylak olduğu saptanarak yasa uyarınca Hazine adına tescil edilmesi gereken taşınmaza davalının emlak ve rayiç bedeli toplamının yarısı depo ettirilerek Hazinenin bu bedel karşılığı davadan kanun gereği vazgeçmesi gerekip gerekmediği yönü üzerinde durulmalıdır....

    Buna göre dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yaylak yerlerden olduğu saptanırsa olayda hükmü aynen yukarıya yazılan 4342 sayılı Mera Kanununun geçici madde 3, birinci ve ikinci fıkra hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı inceleme ve araştırma konusu yapılmalı, başka bir anlatımla yaylak olduğu saptanarak yasa uyarınca Hazine adına tescil edilmesi gereken taşınmaza davalının emlak ve rayiç bedeli toplamının yarısı depo ettirilerek Hazinenin bu bedel karşılığı davadan kanun gereği vazgeçmesi gerekip gerekmediği yönü üzerinde durulmalıdır....

      Dava, mera iddiasına dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. 27.05.2004 tarihli ve 5178 sayılı Yasanın 5. maddesi ile 4342 sayılı Mera Kanununun bazı maddelerinde değişiklik yapılmış ve eklenen geçici 3. madde ile; "Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan ve 01.01.2003 tarihinden önce kesinleşen imar plânları içerisinde yerleşim yeri olarak işgal edilerek mera, yaylak ve kışlak olarak kullanımı teknik açıdan mümkün olmayan yerlerin ot bedeli alınmaksızın tahsis amacı değiştirilerek Hazine adına tescilleri yapılır. Ancak, bu nitelikteki taşınmazlardan ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların tescilleri bedel talep edilmeksizin aynen devam eder. Bunlar hakkında Hazinece dava açılmaz, açılmış davalardan vazgeçilir....

        Hükmü, davacı Hazine vekili ve davalı temyiz etmiştir. 27.05.2004 tarihli ve 5178 sayılı Yasanın 5. maddesi ile 4342 sayılı Mera Kanununun bazı maddelerinde değişiklik yapılmış ve eklenen geçici 3. madde ile; “Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan ve 01.01.2003 tarihinden önce kesinleşen imar plânları içerisinde yerleşim yeri olarak işgal edilerek mera, yaylak ve kışlak olarak kullanımı teknik açıdan mümkün olmayan yerlerin ot bedeli alınmaksızın tahsis amacı değiştirilerek Hazine adına tescilleri yapılır. Ancak, bu nitelikteki taşınmazlardan ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların tescilleri bedel talep edilmeksizin aynen devam eder. Bunlar hakkında Hazinece dava açılmaz, açılmış davalardan vazgeçilir....

          Somut olayda; Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu ifrazen oluşan bir kısım parsellerin 359.000 m2 yüzölçümlü mera vasıflı 19.04.1955 tarihli ve 28 no'lu parselden geldiği, 1965 yılında yapılan tapulama çalışmaları ile Belediye adına mera vasfı ile tescil edildiği ve sonradan yapılan imar uygulamaları ile dava konusu taşınmazın belediye adına tescil edildiği ve üzerinde bina bulunmamasına rağmen dava konu taşınmazın bulunduğu yörede yapılaşmalar olduğu anlaşılmaktadır....

            Somut olayda; Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu ifrazen oluşan bir kısım parsellerin 359.000 m2 yüzölçümlü mera vasıflı 19.04.1955 tarihli ve 28 no'lu parselden geldiği, 1965 yılında yapılan tapulama çalışmaları ile Belediye adına mera vasfı ile tescil edildiği ve sonradan yapılan imar uygulamaları ile dava konusu taşınmazın belediye adına tescil edildiği ve üzerinde bina bulunmamasına rağmen dava konu taşınmazın bulunduğu yörede yapılaşmalar olduğu anlaşılmaktadır....

              Somut olayda; Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu ifrazen oluşan bir kısım parsellerin 359.000 m2 yüzölçümlü mera vasıflı 19.04.1955 tarihli ve 28 no'lu parselden geldiği, 1965 yılında yapılan tapulama çalışmaları ile Belediye adına mera vasfı ile tescil edildiği ve sonradan yapılan imar uygulamaları ile dava konusu taşınmazın belediye adına tescil edildiği ve üzerinde bina bulunmamasına rağmen dava konu taşınmazın bulunduğu yörede yapılaşmalar olduğu anlaşılmaktadır....

                Somut olayda; Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu ifrazen oluşan bir kısım parsellerin 359.000 m2 yüzölçümlü mera vasıflı 19.04.1955 tarihli ve 28 no'lu parselden geldiği, 1965 yılında yapılan tapulama çalışmaları ile Belediye adına mera vasfı ile tescil edildiği ve sonradan yapılan imar uygulamaları ile dava konusu taşınmazın belediye adına tescil edildiği ve üzerinde bina bulunmamasına rağmen dava konu taşınmazın bulunduğu yörede yapılaşmalar olduğu anlaşılmaktadır....

                  Somut olayda; Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu ifrazen oluşan bir kısım parsellerin 359.000 m2 yüzölçümlü mera vasıflı 19.04.1955 tarihli ve 28 no'lu parselden geldiği, 1965 yılında yapılan tapulama çalışmaları ile Belediye adına mera vasfı ile tescil edildiği ve sonradan yapılan imar uygulamaları ile dava konusu taşınmazın belediye adına tescil edildiği ve üzerinde bina bulunmamasına rağmen dava konu taşınmazın bulunduğu yörede yapılaşmalar olduğu anlaşılmaktadır....

                    Somut olayda; Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu ifrazen oluşan bir kısım parsellerin 359.000 m2 yüzölçümlü mera vasıflı 19.04.1955 tarihli ve 28 no'lu parselden geldiği, 1965 yılında yapılan tapulama çalışmaları ile Belediye adına mera vasfı ile tescil edildiği ve sonradan yapılan imar uygulamaları ile dava konusu taşınmazın belediye adına tescil edildiği ve üzerinde bina bulunmamasına rağmen dava konu taşınmazın bulunduğu yörede yapılaşmalar olduğu anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu