Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ( 1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi, 4342 sayılı Mera Kanunu. 2. 4342 sayılı Mera Kanun'u 3 üncü maddede mera, hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yer şeklinde tanımlanmıştır. 3. 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 5 inci maddesi ''Komisyonca tespit edilecek ihtiyaca göre aşağıda belirtilen yerler mera, yaylak ve kışlak olarak, köylere veya belediyelere tahsis edilir. a) Kadimden beri mera, yaylak ve kışlak olarak kullanılan yerler ile aynı amaçla kullanılmak üzere köy veya belediyelere tahsis ya da terk edilen yerler, b) Devletin hüküm ve tasarrufunda veya Hazinenin mülkiyetinde bulunan arazilerden etüt sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak yararlanılabileceği anlaşılan yerler, c) Mera, yaylak ve kışlak olarak kullanılmak...

    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Dava, meranın aidiyetinin tespiti ve davacı ... yararına olarak özel siciline tescili istemlerine ilişkindir....

      Yasanın uygulamaya ilişkin 4 ve devamı maddeleri uyarınca da bu iş ve işlemleri yapacak olan komisyonlar ve bu komisyonlara bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. 4342 sayılı kanunun 6. maddesi uyarınca mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılır ve bu amaçla da anılan maddede sözü edilen kurum ve kuruluşlardan sağlanacak nitelik ve sayıdaki kişilerden Valilik onayı ile Mera Komisyonları kurulur. Mera Komisyonlarının tüzel kişiliği yoktur. Bu nedenledir ki mera komisyonu kararına karşı açılacak davalarda husumet komisyona değil, Mera Komisyonunun yararına iş ve işlem yaptığı köy veya Belediye Tüzel Kişilerine düşer. Mahkemece, yukarıdaki saptama bir yana bırakılarak Mera Komisyon Başkanlığı hasım gösterilmek suretiyle davanın esasının incelenmesi doğru olmadığından, karar bozulmalıdır....

        Dava, 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 9 ve 12. maddeleri uyarınca yapılan mera tespit ve tahsis işleminin iptaline yöneliktir. Anılan Yasa'nın 13/3. maddesinde tahsis kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi içinde Asliye Hukuk Mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise Kadastro Mahkemesi'ne dava açılabileceği düzenlenmiştir. ... Köyü'nde bulunan dava konusu yaylak, İl Mera Komisyonu tarafından 4342 sayılı Mera Kanunu'nun kapsamında tespit, tahdit ve tahsis işlemleri yapılarak 20 nolu parsel olarak adlandırılmış, yargılama sırasında 20 nolu parsel kadastro çalışmasına konu olarak 101 ada 62 nolu yaylak parseline dönüşmüştür....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MERA, YAYLAK VE KIŞLAĞA İLİŞKİN DAVALAR Dava konusu parsel ... sonucu oluşmamış olmakla dava, mera komisyonunca mera olarak tespit ve tahdit edilen taşınmaz hakkında tapu kaydına dayalı tescil istemine ilişkin olduğundan Yargıtay Başkanlar Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın temyiz incelenmesi üzere Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı gerçek kişiler teknik ekiplerin tespit ve tahdit çalışmaları sırasında mera kaynakları arasına aldığı taşınmazların mera vasfı taşınmadığını esasen bu taşınmazlar mera olarak tahdit edilirse, köyün tarım arazilerine yol girişleri olmadığından, zarar vereceklerini bu nedenle komisyon kararının iptalini istemişler, davaya 08.06.2004 tarihinde müdahil olan köy dahi ayni iddiayı ileri sürmüştür. 4342 sayılı Mera Kanununun 5. maddesine göre Devletin hüküm ve tasarrufunda veya hazinenin mülkiyetinde bulunan arazilerden etüt sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak yararlanılabileceği anlaşılan yerler yasanın 9. maddesi hükmünce teknik ekiplerin Bakanlıkça çıkartılan yönetmelikteki normlara göre uygun görmeleri halinde mera, yaylak veya kışlak ihtiyacı için bu kapsama alınabilir. Açıkçası bir yerin mera, yaylak ve kışlak kapsamına alınmasında 4342 sayılı kanun, kurulan teknik ekipler ve mera komisyonunu yetkili kılmıştır....

              Ancak, bu Kanuna veya daha önceki kanunlara göre mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilmiş olan veya kadimden beri bu amaçla kullanılan arazilerden;... h) Jeotermal kaynaklı teknolojik seralar için ihtiyaç duyulan, yerlerin, ilgili müdürlüğün talebi, komisyonun ve defterdarlığın uygun görüşü üzerine, valilikçe tahsis amacı değiştirilebilir ve söz konusu yerlerin tescilleri Hazine adına, vakıf meralarının tescilleri ise vakıf adına yaptırılır. ... durumu ve sınıfı çok iyi veya iyi olan mera, yaylak ve kışlaklarda birinci fıkranın (a), (f), (g), (ğ) ve (h) bentleri hariç, tahsis amacı değişikliği yapılamaz. ..." "Mera, Yaylak ve Kışlakların Korunması " başlıklı 19. maddesinin son fıkrasında ise "...Muhtarlar ve belediye başkanları, mera, yaylak ve kışlaklara tecavüz olduğu takdirde durumu derhal Bakanlık il veya ilçe müdürlüğüne, il ve ilçe müdürlükleri de valilik veya kaymakamlığa bildirmekle yükümlüdürler....

                Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği yada taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin yada Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise yada kadim kullanma hakkına dayanılabilir....

                  Diğer taraftan, taşınmazların kadastro tutanakları edinme sütununda tahditin mera komisyonunun yaptığı sınırlandırma işlemi olduğu yazıldığı halde, yörede mera komisyonu tarafından iş ve işlemler yapılıp yapılmadığı da sorulup saptanmamıştır. Gerçekten, 4342 Sayılı Mera Kanununa göre, bir işlem yapılmışsa ve 103 ada 1 ile 159 ada 1 sayılı parseller bu işleme dayanarak mera komisyonu tarafından sınırlandırılıp tahsis edilmişse, davacıların dayandığı fermanın bir önemi kalmaz. Çünkü, Mera Kanunu mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsis işlemlerinde yetkili mera komisyonlarını görevli kabul etmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MERA, YAYLAK VE KIŞLAĞA İLİŞKİN DAVALAR Dava, mera komisyon kararı ile mera olarak tahsis edilmiş taşınmaz hakkında olduğuna göre Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu