Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Valiliği İl Tarım Müdürlüğü tarafından açılmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince davacının öncelikle aktif husumet ehliyetinin olmadığından temyiz edilmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5.maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise, mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1 maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alınmış olduğundan; devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatı ile, Hazine dışında yukarıda belirtildiği üzere yararlanan köy veya belediyenin de kullanıcı sıfatı ile dava açma hakkı vardır....

    Mera ve yaylaya elatmanın önlenmesini isteme hakkı kural olarak Hazine ile yararlanan köy veya belediye tüzel kişiliklerine aittir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5.maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise, mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin ...İşleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1 maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alınmış olduğundan; devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatı ile dava açma hakkının varlığını kabul etmek gerekir. Ayrıca Hazine dışında yukarıda belirtildiği üzere yararlanan köy veya belediyenin de dava açma hakkı vardır....

      T3 ve T5 adına tescil edildiğini ancak yapılan bu tescil işleminin hatalı olup usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira dava konusu edilen taşınmaz mera, yaylak, kışlak vasfında olup zilyetlik yoluyla iktisap edilmesi mümkün olmadığını dava konusu olan taşınmazlar mera, yaylak ve kışlak niteliğinde olup bu taşınmazlara ilişkin tapu iptal ve tescil davalarında zamanaşımı süresi işlemeyeceğini, dava konusu Pınarbaşı ilçesi Tersakan Mahallesinde kain 101 ada 202 parsel numaralı kadimden beri mera niteliğinde olan taşınmazın üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, talepleri doğrultusunda davanın kabulü ile davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. 4. Aynı Kanunun 3. maddesinde yapılan tanımlamalara göre, Tahdit; çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yerlerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı işaretlerle işaretlenmesini, tespit; bir yerin mera, yaylak ve kışlak arazisi olup olmadığının resmi evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini, ifade eder. 5....

        DAVALININ SAVUNMASI : Mera Kanunu'nun 14. maddesi h bendi gereğince mera,yaylak ve kışlak olarak tahsis edilmiş olan ve kadimden beri bu amaçla kullanılan arazilerin "jeotermal kaynaklı teknolojik sera için ihtiyaç duyulan kısımları için tahsis amacı değişikliği işlemi yapılabildiği, Mera Yönetmeliği hükümlerine göre mera alanlarında bulunan jeotermal kaynakların, kaynağın bulunduğu mera parselinde kurulacak teknolojik seralarda kullanılmasına ve ayrıca mera, yaylak ve kışlak alanları dışında bulunan jeotermal kaynağın bu alanlar dışında bulunan teknolojik seralara taşınması ve iletilmesi için bu alanların kullanılmasına izin verilmekte olduğu, dava konusu yönetmelik değişikliği ile jeotermal kaynak ruhsat sahası içerisinde mera, yaylak ve kışlak alanı bulunması durumunda bu alanlarda jeotermal kaynaklı teknolojik sera yapımına izin verilebildiği, ayrıca mera alanları dışında bulunan jeotermal kaynağın bu alanlar dışında bulunan teknolojik seraya taşınması veya iletilmesi için...

          Dava; Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı adına Hazine tarafından açılmıştır. Mera ve yaylaya elatmanın önlenmesini isteme hakkı kural olarak Hazine ile yararlanan köy veya belediye tüzel kişiliklerine aittir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. madde de mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. madde de ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1 maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alınmış olduğundan, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla dava açma hakkının varlığını kabul etmek gerekir....

            Mahkemece, çekişmeli taşınmaza ilişkin idari sınır değişikliği yapılmasında davacı tarafın herhangi bir hukuki yararının bulunmadığı ve çekişmeli taşınmazın yaylak değil mera vasfında olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 3. maddesinin (d) bendinde mera "hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yer", yaylak ise "çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri, hayvanlarını otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yer" olarak tanımlanmıştır. 3402 sayılı ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Temyiz incelenmesine esas olmak üzere; 1-Dava konusu yer teknik bilirkişi ...un 18.04.2011 tarihli rapor ve krokisine göre herhangi bir parsel içerisinde kaldığı konusunda bir açıklamaya rastlanılmamıştır. 2-Foça Tapu Sicil Müdürlüğünün 28.12.2011 tarih ve 101-03/1722 sayılı yazıları ekinde gönderilen Mera, Yaylak ve Kışlak Kütüğüne ilişkin belge ile üst yazıya göre tescili istenen taşınmazın 668 sayılı mera parseli içerisinde kaldığı açıklanmış ve mera kütüğüne göre 668 sayılı parsel kapsamında kalan meranın sonradan cins değişikliğine uğradığı ve tahsis edildiği anlaşılmaktadır....

                Mera Kanunu'nun 11. maddesinde, "Komisyon; bölgenin ekonomik durumunu, iklim özelliklerini, toprak işleme esaslarını, arazi kullanma şekillerini ve kullanma kabiliyet sınıflarını dikkate alarak mevcut mera, yaylak ve kışlaklar ile bu amaçla kullanılabilecek diğer alanları, sulama ve geçit yerlerini tespit eder ve haritaları üzerinde belirler. Köy veya belediyenin münferiden veya müştereken yararlanacağı mera, yaylak ve kışlak ihtiyacının belirlenmesinde, bu alanların karakter ve otlatma kapasitesi, bitkisel ve hayvansal gelişme ve otlatılacak hayvan miktarı dikkate alınır. Hesaplamada, bir büyükbaş hayvan birimi için verilmesi gerekli olan mera, yaylak ve kışlak alanı üzerinden o yerlerdeki çiftçi ailelerinin otlatma hakkı bulunur." hükmü bulunmaktadır....

                  Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz. 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

                    UYAP Entegrasyonu