Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....

Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Aynı Kanunun 3. maddesinde yapılan tanımlamalara göre, Tahdit; çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yerlerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı işaretlerle işaretlenmesini, Tespit; bir yerin mera, yaylak ve kışlak arazisi olup olmadığının resmi evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini, ifade eder....

Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin GıdaTarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1 maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alınmış olduğundan, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla dava açma hakkının varlığını kabul etmek gerekir....

    Meradan yararlanma hakkı olan köy ve belediyeler mera olarak sınırlandırılma, yoksun kaldıkları yararlanma nedeniyle haksız elatmanın kaldırılmasını, hayvanlarının yararlanamaması sebebiyle ot bedelini, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, mera olarak sınırlandırılmasını,haksız elatmanın giderilmesini ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır....

      Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar ... mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3,4) 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...... başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden ... başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

        Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1. maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alınmış olduğundan, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla dava açma hakkının varlığını kabul etmek gerekir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/10/2020 NUMARASI : 2020/125 2020/451 DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Mera Tespit Komisyonu Kararının İptali) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi T4 vekili ve Hazine vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....

          Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-4342 Sayılı Mera Kanununun 3.maddesi (e) bendinde yaylak; çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri, hayvanlarını otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerler olarak tanımlanmıştır. Yasanın 4.maddesinin ilk fıkrasında yaylakların kullanma (yararlanma) hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olduğu kabul edilmiştir. Hangi nitelikteki taşınmazların mera, yaylak ve kışlak olarak köylere veya belediyelere tahsis edileceği yasanın 5.maddesinde gösterilmiş bulunmaktadır. Kuşkusuz, Mera Kanununa göre bir yerin yaylak olarak tahdit ve tahsis işlemini yapacak kuruluş mera komisyonlarıdır....

            Orman Bakanlığı, orman içi, orman kenarı ve orman üst sınırı mera, yaylak, kışlak ve otlakların koruma, bakım ve ıslahı konusunda kanunlar ile verilen görevi yapmaya devam eder." hükmü ile Orman Kanunu'nun 22. maddesinde yer alan "Tarım ve Orman Bakanlığı, Devlet ormanları içindeki ağaçsız otlak, yaylak ve kışlakların tanzim ve ıslahı hususunda gerekli tedbirleri alır." hükmü birlikte incelenip değerlendirildiğinde, davalı idareye hem Mera Kanunu hem de Orman Kanunu'ndan kaynaklı görev, yetki ve sorumluluklar yüklendiği anlaşıldığından, Anayasa'ya ve Mera Kanunu hükümlerine aykırılık bulunmadığı; Yönetmeliğin "Amaç" başlıklı 1. maddesi ile "Kapsam" başlıklı 2. maddesi birlikte ele alındığında, düzenlemenin Devlet ormanlarındaki yayla alanlarının ve bu alanlardaki her türlü bina ve tesisin tespitine ilişkin olduğu, bu haliyle Yönetmeliğin, dayanağı Orman Kanunu'nun 17/1 maddesinde yer alan hüküm doğrultusunda ve anılan maddede belirtilen hususlara uygun olarak düzenlendiği; Diğer taraftan...

              Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan  taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir....

                UYAP Entegrasyonu