Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin GıdaTarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1 maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alınmış olduğundan, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla dava açma hakkının varlığını kabul etmek gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.05.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya ve suvata elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yaylaya ve suvat yerine elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1405 KARAR NO : 2021/1070 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALTINTAŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/09/2018 NUMARASI : 2016/140 ESAS 2018/128 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Meraya Elatmanın Önlenmesi Ve Kal.)...

      Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1. maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alınmış olduğundan, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla dava açma hakkının varlığını kabul etmek gerekir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2019/344 2021/438 DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Mera Tespit Komisyonu Kararının İptali) KARAR : Taraflar arasında görülen Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Mera Tespit Komisyonu Kararının İptali) istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davaya konu Antalya İli, Manavgat İlçesi, Yaylaalan Mahallesi 175 ada 5, 6 ve 7 sayılı parsellerin 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlar olduğunu, Tapu kayıtlarının incelemesinde bahse konu taşınmazların Yaylaalan Köy Tüzel kişiliğinin kullanımında olduğuna yönelik şerh bulunduğunu, 6360 sayılı Yasa kapsamında Yaylaalan Köyünün tüzel kişiliği sona ererek mahalle statüsüne dönüştürüldüğünden, tüm hak ve alacakları belediyemize devredildiğini, dolayısıyla...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, 4342 sayılı Kanun'un 4/4 maddesine ve TMK 683 maddesine dayalı vasfı bozulan meranın eski hale getirilmesi bedelinin tahsili ve men istemine ilişkindir. Mera ve yaylaya el atma nedeniyle elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat isteme hakkı kural olarak Hazine ile yararlanan köy veya Belediye tüzel kişiliklerine aittir. Mera, bir veya birden fazla köy ve kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz. (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.01.2006 gününde verilen dilekçeler ile yaylaya elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.09.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yaylaya sabit yapı yapmak suretiyle oluşan haksız elatmanın kaldırılması istemine ilişkindir. Davalılar, yaptıkları yapının basit nitelikte yapı olduğunu, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece dava kabul edilmiştir....

          Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Dava konusu 145 ada 56 parsel sayılı taşınmaz 05.12.2009 tarihinde kadastro çalışmaları sonucu mera olarak sınırlandırılmış olup Mera Komisyonu tarafından 06.04.2012 tarih ve 7 nolu kararı ile mera olarak tahsisi edilmiştir. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu Ziraat mühendisi ..... ve yine talimat ile Ziraat Mühendisi .... tarafından düzenlenen raporlarda dava konusu 56 parselin mera vasfında olduğu ve üzerindeki yapıların kalıcı nitelikte olduğu, kal'i gerektiği bildirilmiştir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30.06.2020 NUMARASI : 2019/114 Esas - 2020/245 Karar DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Yaylaya Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil Ve Eski Hale Getirme Bedelinin Tahsili) KARAR : Dikili 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.06.2020 tarih ve 2019/114 Esas, 2020/245 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi....

            Mera, yaylak ve kışlıklara ilişkin uyuşmazlıklarda kimlerin dava açabileceğine ilişkin yasal düzenleme yoktur. Mecelle dışında bu yönde bir hükme rastlanmamıştır ki Mecelle’de köy halkından bir ya da birkaç kişinin meralık iddiasıyla dava açma hakkının varlığından söz edilmektedir. (Mecelle MD.1645) yürürlükte bulunan 3402 Sayılı Kadastro Yasası ve 4342 Sayılı mera yasasında da davacılık sıfatı düzenlenmemiştir. Genel hükümler çerçevesinde baktığımızda, mahkemeden hukuki korunma istenmesinde korunmaya değer bir yararı bulunan, yani hukuki yararı olan kişinin davacılık sıfatının varlığının kabulü gerekir. Köy muhtarının ya da Yargıtay’ın yerleşmiş İçtihatlarına göre köy derneğinin seçeceği bir temsilcinin dava açmaması halinde, köy halkının mera olduğunu ileri sürdüğü yerden yararlanma hakkı tamamen ortadan kalmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu