Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.11.2005 gününde verilen dilekçe ile yaylaya elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.05.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, davalının köy yaylasına mülk edinme amacıyla kalıcı nitelikte ev ve ahır yapmak suretiyle elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesini ve yapıların yıkılmasını istemiştir....

    Dava, Tarım ve Köy İşleri Baykanlığı tarafından açılan elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemine ilişkindir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesinde meraların hukuki durumu belirlenmiş, 5.maddesinde ise mera olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6 maddede tesbit ve tahdit işlemlerinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılacağı bildirilmiştir. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralarda Hazinenin mülk sahibi olarak dava açma hakkı vardır. Mera Kanununun 6.maddesinde mera, yaylak ve kışlakların tesbit, tahdit ve tahsisinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığıca yapılacağı belirtilmiş olup, bakanlığın yetkisi tesbit, tahsis ve tahsisin değiştirilmesi ile sınırlı olduğundan anılan bakanlığın genel mahkemede mera, yaylak ve kışlaklar hakkında onları koruma ya da sahiplenmeye yönelik dava açma hakkı açık bir hükümle tanınmamıştır....

      Dava, Tarım ve Köy İşleri Baykanlığı tarafından açılan elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemine ilişkindir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesinde meraların hukuki durumu belirlenmiş, 5.maddesinde ise mera olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6 maddede tesbit ve tahdit işlemlerinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılacağı bildirilmiştir. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralarda Hazinenin mülk sahibi olarak dava açma hakkı vardır. Mera Kanununun 6.maddesinde mera, yaylak ve kışlakların tesbit, tahdit ve tahsisinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığıca yapılacağı belirtilmiş olup, bakanlığın yetkisi tesbit, tahsis ve tahsisin değiştirilmesi ile sınırlı olduğundan anılan bakanlığın genel mahkemede mera, yaylak ve kışlaklar hakkında onları koruma ya da sahiplenmeye yönelik dava açma hakkı açık bir hükümle tanınmamıştır....

        Dava meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Somut olayda, mülkiyet hakkı sahibi davacı Hazine 596 mera parseline davalılar murisi tarafından ev yapılmak suretiyle el atıldığını iddia ederek elatmanın önlenmesi isteminde bulunmuştur. Kamunun kullanımına bırakılan yerlerin amacı dışında kişiler tarafından tasarruf edilmesi söz konusu olamaz. Mahkemece köy halkının ev yeri ihtiyacından bahsedilerek davanın reddine karar vermesi doğru değildir....

          Mahkemece, 15.06.2009 tarihinde keşfen yapılan inceleme sonucu dava konusu binaların davalı adına kayıtlı 2519 parsel sayılı taşınmaz sınırları üzerinde olup 2516 parsel sayılı mera vasfındaki taşınmaza herhangi bir tecavüzü bulunmadığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, mera'ya elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır....

            Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

              Davacı Hazine, yayla olarak sınırlandırılan taşınmaza bina yapılarak oluşan elatmanın kal suretiyle giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, taşınmazın Hazine arazisi olduğunu bilmediğini, dava konusu yer üzerinde uzun yıllar zilyetliği bulunduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü davacı Hazine temyiz etmiştir. Dava konusu taşınmazın yayla olduğu çekişmeli değildir. 4342 Sayılı Mera Kanununun 3.maddesinde yapılan tanıma göre; yaylak, çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri, hayvanlarını otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. Yasanın 4.maddesi hükmüne göre de, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yaylanın özel mülkiyete geçirilmesi ve amacı dışında kullanılması olanaklı bulunmamaktadır....

                Dava, ... tarafından açılmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5 maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6.maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerin Tarım ve Köy işleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1 maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alındığından; Devletin hüküm ve tasarrufundaki meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla, Hazine dışında yararlanan köy ve belediyenin de kullanıcı sıfatı ile dava açma hakkı vardır....

                  Dava, ... tarafından açılmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5 maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6.maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerin Tarım ve Köy işleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1 maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alındığından; Devletin hüküm ve tasarrufundaki meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla, Hazine dışında yararlanan köy ve belediyenin de kullanıcı sıfatı ile dava açma hakkı vardır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.05.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, mera olarak sınırlandırma, elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal isteminin kabulüne dair verilen 13.03.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kadastro tespiti sırasında kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayalı olarak davalı adına tescil edilen 195 ada 4 parsel sayılı taşınmazın evveliyatının mera olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasını, üzerindeki binanın yıkılmak suretiyle elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu