Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Aynı Kanunun 3. maddesinde yapılan tanımlamalara göre, Tahdit; çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yerlerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı işaretlerle işaretlenmesini, Tespit; bir yerin mera, yaylak ve kışlak arazisi olup olmadığının resmi evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini, ifade eder....

    Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

      Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

        Köyü, 1936 yılından bu yana mera ve biçenek olarak kullandıkları taşınmaza davalı ...’nün elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini istemiştir. Birleşen davalarda da davacı ... idaresi, davalılar ... ve ... Köyleri’ne yönelttiği davasında, 101 ada 207, 208, 210 parsel sayılı taşınmazların orman niteliğinde bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazın kendi meraları olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, birleşen davaların açılmamış sayılmasına, asıl davanın reddi ile 159 ada 2 parsel, 136 ada 2 parsel ve 101 ada 208 parsel sayılı taşınmazların mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve davalı köy vekilleri temyiz etmiştir. Dava, meraya haksız elatmanın önlenmesi; birleşen dava da taşınmazların orman niteliği ile tescili istemlerine ilişkindir. Belirli bir davaya o yerdeki mahkemelerden hangisinin bakacağı görev ile saptanır....

          Mera komisyonunun verdiği tahsis kararları valilik onayı ile yürürlüğe giren ve bundan sonra 13. madde hükmüne göre ilan ve ilgili kuruluşlara tebliğ edilir. Dolayısıyla ister kadastro çalışmaları sırasında, isterse kadastro çalışmalarından bağımsız olarak mera komisyonlarınca verilen TAHSİS KARARLARINDAN sonra 30 günlük ve 5 yıllık sürelerden söz edilebilir. Somut olayda, Mera Teknik Ekibinin sınırlandırma kararının ilan edilmesinden sonra henüz bir TAHSİS ilanının yapılmadığı anlaşıldığına göre, yasada öngörülen hak düşürücü sürelerin geçirildiğinden söz edilemez. Kaldı ki; iddianın ileri sürülüş biçimine göre de yönetimin davası mera olarak sınırlandırılan parsellerin orman savına dayalı tapuya tescile ilişkin olup, bu tür davalar bir süreye tabi olmaksızın yönetimce her zaman açılabilir....

            Mera komisyonunun verdiği tahsis kararları valilik onayı ile yürürlüğe giren ve bundan sonra 13. madde hükmüne göre ilan ve ilgili kuruluşlara tebliğ edilir. Dolayısıyla ister kadastro çalışmaları sırasında, isterse kadastro çalışmalarından bağımsız olarak mera komisyonlarınca verilen TAHSİS KARARLARINDAN sonra 30 günlük ve 5 yıllık sürelerden söz edilebilir. Somut olayda, Mera Teknik Ekibinin sınırlandırma kararının ilan edilmesinden sonra henüz bir TAHSİS ilanının yapılmadığı anlaşıldığına göre, yasada öngörülen hak düşürücü sürelerin geçirildiğinden söz edilemez. Kaldı ki; iddianın ileri sürülüş biçimine göre de, yönetimin davası mera olarak sınırlandırılan parsellerin orman savına dayalı tapuya tescile ilişkin olup, bu tür davalar bir süreye tabi olmaksızın yönetimce her zaman açılabilir....

              Mera komisyonunun verdiği tahsis kararları valilik onayı ile yürürlüğe giren ve bundan sonra 13. madde hükmüne göre ilan ve ilgili kuruluşlara tebliğ edilir. Dolayısıyla ister kadastro çalışmaları sırasında, isterse kadastro çalışmalarından bağımsız olarak mera komisyonlarınca verilen TAHSİS KARARLARINDAN sonra 30 günlük ve 5 yıllık sürelerden söz edilebilir. Somut olayda, Mera Teknik Ekibinin sınırlandırma kararının ilan edilmesinden sonra henüz bir TAHSİS ilanının yapılmadığı anlaşıldığına göre, yasada öngörülen hak düşürücü sürelerin geçirildiğinden söz edilemez. Kaldı ki; iddianın ileri sürülüş biçimine göre de yönetimin davası mera olarak sınırlandırılan parsellerin orman savına dayalı tapuya tescile ilişkin olup, bu tür davalar bir süreye tabi olmaksızın yönetimce her zaman açılabilir....

                Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan  taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir” hükmü getirilmiştir. 3....

                  Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, ... adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan  taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir” hükmü getirilmiştir....

                    Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, ... adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra ... tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda ... adına kayıtlı olan  taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir” hükmü getirilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu