Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek taraflardan bildirecekleri delilleri istenip toplanmalı, bu arada çekişme konusu meraya ait mera komisyonunda mevcut işlem dosyası aslı veya onaylı örneği komisyondan eksiksiz getirtilmeli, konunun uzmanı olan ziraat mühendisleri ve hukukçu bilirkişiden oluşturulacak kurula komisyondan getirtilen mera, yaylak, kışlak, otlak, çayır tutanakları, tahsis için ihtiyaç tespit tutanağı, komisyon tahsis kararı raporu, çiftçi ve aile bildirim cetvelleri, geçim kaynağı tutanağı, hayvan varlığı cetveli, arazinin krokisi ve 1/5000 ölçekli haritası incelettirilmeli ve bu şekilde keşfe hazır olmaları sağlandıktan sonra yerinde keşif suretiyle inceleme yaptırılmalı, mera komisyonunun ihtiyaç tespitinde ve tahsiste Mera Kanununun 11. maddesindeki kıstaslara göre hata yapıp yapmadığı, hata varsa bunun nedenleri ve hangi kıstaslardan kaynaklandığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak bilirkişilerce saptanmalı, hata yapıldığı ve çekişme konusu meraya kısmen ya da tamamen...
Maddesi gereğince; müdahalenin men’ine ve mera vasıflı yerin Osmancık Tarım ve Orman Müdürlüğüne teslimine karar verildiğini, taşınmazla ilgili men kararı ve teslim tutanağı olmasına rağmen taşınmaz üzerinde kalıcı yapılar bulunduğu, tahliyesinin yapılmadığı ve taşınmazın fiilen kullanıldığı tespit edildiğini, 4342 sayılı Mera Kanunun 4.Maddesine göre meralar özel mülkiyete geçirilemez ve amacı dışında kullanılamayacağını, Mera kanunun 4.Maddesi devamında “Amaç dışı kullanılmak suretiyle vasıfları bozulan mera, yaylak ve kışlakları tekrar eski konumuna getirmek amacı ile yapılan masraflar sebebiyet verenlerden tahsil edilir” denildiğini, bütün bu nedenlerle davalının taşınmaza müdahalenin men’i ve taşınmaz üzerindeki kalıcı yapıların kaldırılması için bu davayı açmak zorunlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davanın kabulüne davalının taşınmaza müdahalesinin önlenmesini, taşınmazın kal'ine ve kal (mera haline getirme) masraflarının davalıdan tahsilini, yargılama masrafları...
Mera komisyon çalışmaları yetkili mera komisyonunca yapılarak mera olduğu tespit ve ilgili köy veya belediye tüzel kişiliğine tahsis edilen yerlere ilişkin davaların 4342 sayılı Mera Kanununun 13. maddesi hükmünce 30 günlük askı ilan süresi içinde açılması gerekir. 30 günlük ilan süresi içinde haklarında dava açılmayan kararlar kesinleşeceğinden, bu süreden sonra mülkiyet iddiası dışındaki davanın dinlenme olanağı yoktur. O halde mahkemece; dava konusu 349 ada 300 parsele ilişkin mera komisyonu çalışmalarını içerir dosya ilgili mera komisyonundan getirtilmeli, mera komisyonu çalışmalarında 349 ada 300 parsele ilişkin ne gibi işlemler yapıldığı ve bu işlemlerin sonuçlarının hangi tarihte ilan edildiği ilan tarihine göre davanın süresinde olup olmadığı belirlenmeli, dava 30 günlük askı ilan süresi içinde açılmışsa istemin esası incelenmeli aksi halde komisyon çalışmaları ve kararlar kesinleşeceğinden istem reddolunmalıdır....
Mera Kanunu'nun 4. maddesi hukuki durumu, 5-15. maddeleri tesbit, tahdit ve tahsisi, 16. madde tescilin iptalini, 19-21. maddeler meraların korunmasını, 22-29. maddeler ise yararlanma ve yükümlülükleri düzenlemiştir. Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya hazinenin özel mülkiyeti altındaki araziler; mera, yaylak ve kışlak olarak belirlenmekte, mera vasfının korunarak devletin kullanımından çıkmaktadır. (4342 sayılı Mera Kanunu madde 9) Aynı kanunun 19. maddesi uyarınca muhtar veya belediye başkanları meraların sınır işaretlerinin korunmasından, tahsis amacına göre en iyi şekilde kullanılmasından sorumludur. Meralardan yararlanan hazine olmayıp, yasanın 22 ve devamı maddelerine göre meranın tahsis edildiği köyde ikamet eden çiftçi aileleridir. Ayrıca meralardan elde edilen ihtiyaç fazlası ürünler 25. madde uyarınca satılıp geliri köy sandığı veya belediye bütçesinde ayrı bir hesaba gelir kaydedilecektir....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Davacı, dava konusu meraya davalıların tarım yapmak suretiyle işgal ve tecavüzde bulunduğunu belirtmiş, iddiasına Tokat İl Tarım ve Orman Müdürlüğü 01/06/2018 tarihli Pazar Mera Teknik Ekibi Komisyonu tarafından hazırlanan mera alanının kim tarafından, ne şekilde kullanıldığına dair raporunu dayanak göstermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, mera olarak sınırlandırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili ile meraya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 04.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı köy, bu alanın mera olduğunu, kullanımlarındaki meraya davalı köyün yersiz elatmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun “tanımlar” başlıklı 3.maddesinde mera; hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere 29.06.2007 tarihli krokide etrafı yeşil renkle taranan alan yasada tanımı yapılan geleneksel nitelikte mera değildir. Bilirkişiler bu yerin mahalli tabirle “tump” niteliğinde olduğunu belirtmiş, teknik bilirkişiler ise kadastro çalışmaları sırasında bu alanın kadastro harici boşluk olduğunu ifade etmişlerdir. Şu halde davacı, çekişmeli alanın mera niteliğinde olduğunu kanıtlayamadığı gibi, davalı köyün haksız elatmasını da kanıtlayamamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 28.12.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve tespit istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacı köyün dava konusu taşınmazın köylerine ait mera olduğunun tespiti ve meraya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafından gider avansının verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy ve belediyeye aittir. O köy veya beldeyi köy yada belde insanlarından ayrı düşünmek mera, yaylak ve kışlaklardan yararlanmalarını yasaklamak mümkün değildir. Esasen bu konuda yasal düzenlemeler yapılmış, Mera Kanununun 4.maddesinde kullanım hakkı köy yada belediye halkına tanınmış, 20.maddede ise, yaylaklardan kullanımın kullanma amacına uygun yapılar meydana getirilerek sürdürülmesine izin verilmiştir. Tamamı 46 m2 ibaret olan yayla evi niteliğindeki yapı bilirkişi tarafından basit yapı olarak saptandığına, yasa o köy halkından olan kişiye yayladan barınma imkanı da tanıdığına, barınmanın ise ancak yaylada iskan etmeye yeterli ve elverişli bir bina ile sürdürülebileceğine göre davalının yayladan yararlanma olanaklarını ortadan kaldırır şekilde basit nitelikteki davalının yayla evine elatmanın önlenmesine ve bu yapının kal'ine karar verilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.08.2012 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, ... Köyü, 110 ada, 31 parselde kayıtlı 268.300,00 m2'lik mera alanının yaklaşık 9.020,96 m2'lik kısmına davalının fıstık ağaçları dikmek suretiyle tecavüz ettiğini ileri sürerek meraya yapılan müdahalenin menine, ağaçların kesilmesine ve meranın eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu yerin dedesinden kaldığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir....