Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, ... adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra ... tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek ... adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda ... adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir” şeklinde düzenlemeler yapılmıştır....
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 19/01/2022 tarih ve E:2018/2961, K:2022/75 sayılı kararıyla; Dava konusu Tebliğin dayanağı olan 4342 sayılı Mera Kanunu'nun Geçici 3. maddesine yer verilerek, 381 Nolu Tebliğ'in 2. maddesi ve 3. maddesi ile Tebliğ'in "b) Devredilebilecek kişiler" başlıklı alt bölümünde geçen "yapı sahibi" ibaresinin yürürlükten kaldırılmasına ilişkin kısım yönünden; Dava konusu Tebliğ'in değişiklikten önceki halinde; "A-maddenin uygulanacağı mera, yaylak ve kışlaklar" başlıklı ilk bölümünün (c) fıkrasında; mera, yaylak ve kışlakların, yerleşim yeri olarak işgal edilmesi, yani bu şekilde kullanılması, yerleşim ve işgal durumunun da 01/01/2003 tarihinden önce olması gerektiği, bu tarihten sonra işgal edilerek yerleşim yeri olarak kulanılan mera, yaylak ve kışlaklarda, bu madde hükmünün uygulanmayacağı; bu maddenin uygulanmasında "yerleşim yeri" kavramının; konut, konaklama, turizm, sanayi, askeri ve benzeri amaçlar için kullanılmak üzere planlanarak...
Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir” hükmü getirilmiştir. 3....
Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Aynı kanunun 3. maddesinde yapılan tanımlamalara göre, Tahdit; çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yerlerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı işaretlerle işaretlenmesini, Tespit; bir yerin mera, yaylak ve kışlak arazisi olup olmadığının resmi evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini ifade eder....
Dava, mera'ya elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1 maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alındığından; devletin hüküm ve tasarrufundaki meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla, Hazine dışında yararlanan köy ve belediyenin de kullanıcı sıfatı ile dava açma hakkı vardır....
Davalı T3 vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili adına T1 tarafından 05.03.2020 tarihinde, konusu Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin (Verilen Zararın Tazmini İstemli) ve dava değeri 345.586,74- TL (yasal faizleri hariç) olan dava açıldığını, yapılan yargılama sonucu Bor Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/160 E. Ve 2021/1238 K....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
Orman Bakanlığı, orman içi, orman kenarı ve orman üst sınırı mera, yaylak, kışlak ve otlakların koruma, bakım ve ıslahı konusunda kanunlar ile verilen görevi yapmaya devam eder." hükmü ile Orman Kanunu'nun 22. maddesinde yer alan "Tarım ve Orman Bakanlığı, Devlet ormanları içindeki ağaçsız otlak, yaylak ve kışlakların tanzim ve ıslahı hususunda gerekli tedbirleri alır." hükmü birlikte incelenip değerlendirildiğinde, davalı idareye hem Mera Kanunu hem de Orman Kanunu'ndan kaynaklı görev, yetki ve sorumluluklar yüklendiği anlaşıldığından, Anayasa'ya ve Mera Kanunu hükümlerine aykırılık bulunmadığı; Yönetmeliğin "Amaç" başlıklı 1. maddesi ile "Kapsam" başlıklı 2. maddesi birlikte ele alındığında, düzenlemenin Devlet ormanlarındaki yayla alanlarının ve bu alanlardaki her türlü bina ve tesisin tespitine ilişkin olduğu, bu haliyle Yönetmeliğin, dayanağı Orman Kanunu'nun 17/1 maddesinde yer alan hüküm doğrultusunda ve anılan maddede belirtilen hususlara uygun olarak düzenlendiği; Diğer taraftan...
Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Aynı Kanunun 3. maddesinde yapılan tanımlamalara göre, Tahdit; çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yerlerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı işaretlerle işaretlenmesini, Tespit; bir yerin mera, yaylak ve kışlak arazisi olup olmadığının resmi evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini, ifade eder....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2021 NUMARASI : 2020/49 (E) 2021/194 (K) DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Tapu İptali Ve Yayla Olarak Sınırlandırma) KARAR : Taraflar arasında görülen davada Mahkemece kabulüne dair verilen kararın istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup incelendikten sonra: GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Diyarbakır ili Ergani ilçesi Aşağıbitikçi Mahallesi 105 ada 2 ve 111 ada 2 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit edildiğini, itiraz edilmediğinden tespitin kesinleştiğini, dava konusu taşınmazlarla ilgili...