Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece çekişmeli taşınmazın mera niteliğinde bulunduğu ve zilyetlikle mülk edinilemeyecek yerlerden olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kalan yerlerden olmadığı ve davalı tarafın taşınmaz üzerinde 20 yılı aşan zilyetliğinin bulunduğu anlaşılmıştır. Ne var ki, davalı yararına edinme koşullarının gerçekleştiğinden söz edilebilmesi için taşınmazın niteliğinin zilyetlikle kazanıma elverişli yerlerden olması gereklidir. Çekişmeli 130 ada 214 parsel sayılı taşınmazın sınırında kadastro tespiti kesinleşmiş olan 130 ada 114 sayılı mera parseli bulunduğu halde, yöntemince mera araştırması yapılmamış, komşu mera parselinin kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı ve taşınmazın meradan açılmış olup olmadığının araştırılmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....

    Mahkemece çekişmeli taşınmazın mera niteliğinde bulunduğu ve zilyetlikle mülk edinilemeyecek yerlerden olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kalan yerlerden olmadığı ve davalı tarafın taşınmaz üzerinde 20 yılı aşan zilyetliğinin bulunduğu anlaşılmıştır. Ne var ki, davalı yararına edinme koşullarının gerçekleştiğinden söz edilebilmesi için taşınmazın niteliğinin zilyetlikle kazanıma elverişli yerlerden olması gereklidir. Çekişmeli 130 ada 156 parsel sayılı taşınmazın sınırında kadastro tespiti kesinleşmiş olan 130 ada 278 sayılı mera parseli bulunduğu halde, yöntemince mera araştırması yapılmamış, komşu mera parselinin kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı ve taşınmazın meradan açılmış olup olmadığının araştırılmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....

      Mahkemece çekişmeli taşınmazın mera niteliğinde bulunduğu ve zilyetlikle mülk edinilemeyecek yerlerden olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kalan yerlerden olmadığı ve davalı tarafın taşınmaz üzerinde 20 yılı aşan zilyetliğinin bulunduğu anlaşılmıştır. Ne var ki, davalı yararına edinme koşullarının gerçekleştiğinden söz edilebilmesi için taşınmazın niteliğinin zilyetlikle kazanıma elverişli yerlerden olması gereklidir. Çekişmeli 132 ada 66 parsel sayılı taşınmazın sınırında kadastro tespiti kesinleşmiş olan 132 ada 100 sayılı mera parseli bulunduğu halde, yöntemince mera araştırması yapılmamış, komşu mera parselinin kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı ve taşınmazın meradan açılmış olup olmadığının araştırılmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.02.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, 5584 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki davalı payının 1984 sayılı mera parselinden geldiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil ile 3194 sayılı yasanın 11/2-3 maddeleri uyarınca tapu kaydına yazılan şerhin silinmesini istemiştir. Davalı ... vekili, 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesindeki koşulların belediye yararlarına gerçekleştiğini savunmuş, davanın reddini istemiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 25.11.2020 tarih ve 2020/213 Esas, 2020/407 Karar sayılı kararında özetle; "...Dava evveliyatı mera iken vasfı değiştirilerek Saruhanlı belediyesi adına tescil olunan ve en san davalı adına kayıtlı olan taşınmazın tapusunun iptali ile hazine adına mera olarak tescili istemine ilişkindir. Tapu kayıtları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının incelenmesinde; 4342 sayılı Mera Kanununun Geçici 3. Maddesinin 1. ve 3....

          Doğru sonuca ulaşılabilmesi için taşınmazın bulunduğu yerde varsa mera tahsis kararı, ekleri ve haritaları ile çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp taşınmazın mera tahsis kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, mera tahsisi mevcut değil ise, komşu 138 ada 83 sayılı mera parselinin öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parseli arasında ayırıcı bir unsurun bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mahkemece yapılacak gözlem tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl...

            Davacı mera parselinin bir kısmını çayır olarak kullandığını açıklayarak ve bunu keşif yerinde göstererek sınırlandırmanın iptali isteğinde bulunmuştur. Dosya arasında bulunan muris Ramazan’a ait nüfus aile kayıt tablosuna göre Ramazan’ın 15.06.1994 tarihinde öldüğü, ancak sağlığında taşınmazları çocukları arasında paylaştırdığı dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazın yüzölçüm büyüklüğü gözönünde bulundurularak vemera niteliğiyle sınırlandırıldığı da gözetilerek kadim ve tahsisli mera araştırılmasının yapılması zorunludur....

              Davacı mera parselinin bir kısmını çayır olarak kullandığını açıklayarak ve bunu keşif yerinde göstererek sınırlandırmanın iptali isteğinde bulunmuştur. Dosya arasında bulunan muris İsrafil'e ait nüfus aile kayıt tablosuna göre İsrafil 26.03.1990 tarihinde öldüğü, ancak sağlığında taşınmazları çocukları arasında paylaştırdığı dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazın yüzölçüm büyüklüğü gözönünde bulundurularak ve mera niteliğiyle sınırlandırıldığı da gözetilerek kadim ve tahsisli mera araştırılmasının yapılması zorunludur....

                Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazın sınırında mera parselinin bulunduğu ve paftadaki sınırlandırma hatasının yenileme kadastrosu ile giderilebileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.1.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Taraflar arasındaki mükerrer kadastronun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1. 1977 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında ... ili Çamlıdere ilçesi ... Köyü çalışma alanında ... parsel sayılı taşınmaz mera vasfıyla ve 876.120,00 m2 yüzölçümü ile köy orta malı olarak 13.05.1977 tarihinde tespit edilerek 26.01.1978 tarihinde tescil edilmiştir. ......

                    UYAP Entegrasyonu