Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menfi tespit davası açılması bir süreye tabi değildir. Menfi tespit davası, borç (tamamen) ödeninceye kadar açılabilir. Zira, borç ödendikten sonra , istirdat davası açılabilir.(Uygulama ve Öğretide Menfi tespit ve İstirdat(Geri Alma) Davası-Nihat Yavuz syf.136) O halde İİK.'nun 72. maddesinde, menfi tespit davası açılması için bir süre öngörülmemiş olup, borç ödeninceye kadar her zaman menfi tespit davası açılabilir. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'nin 2014/519 Esas 2014/7733 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)...

İİK'nun 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında kural olarak herhangi bir süre öngörülmemiştir.Aynı hükümde istirdat davası için ödeme tarihinden itibaren (1) yıl içinde istirdat davası açılabileceği belirtilmişse de mahkemece davacının talebi gözetilmeden ve anılan hükümdeki ödemeden itibaren dava açma süresinin başlayacağı hususları dikkate alınmadan karar verilmiştir. Öte yandan menfi tespit davası devam ederken takip konusu borcun icra tehdidi altında ödenmesi halinde menfi tespit davası istirdat davasına dönüşür. Bu durumda mahkemece davacının menfi tespit talebi yönünden işin esasına girilerek İİK'nun 72. maddesindeki menfi tespit ve istirdat davası ile ilgili hükümler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı uygulama ve doktrinde tartışmalara sebep olmuştur. Kanun metninin lafzi yorumuna bağlı kalındığında menfi tespit davaları kapsam dışında görünmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki menfi tespit davası bir olumsuz alacak davasıdır. Esasen tartışılan husus bir alacağın varlığı veya yokluğudur. Alacak davası olumlu bir tespite dayalı alacak hükmü kurulmasını gerektirir ve bir tarafı para ödemeye mahkum eder. Menfi tespit davası ise olumsuz tespit içeren alacak davası olup bir tarafı para ödemekten kurtarır. Hatta menfi tespit davası sonuçlanmadan veya henüz açılmadan alacak tahsil edilirse menfi tespit davası istirdada yani bir alacak davasına dönüşür. Davanın tabiatı bu biçimde tavsif edildiğinde kanun koyucunun amacına yönelik bir yorumla menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kabul edilmelidir....

      Menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı uygulama ve doktrinde tartışmalara sebep olmuştur. Kanun metninin lafzi yorumuna bağlı kalındığında menfi tespit davaları kapsam dışında görünmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki menfi tespit davası bir olumsuz alacak davasıdır. Esasen tartışılan husus bir alacağın varlığı veya yokluğudur. Alacak davası olumlu bir tespite dayalı alacak hükmü kurulmasını gerektirir ve bir tarafı para ödemeye mahkum eder. Menfi tespit davası ise olumsuz tespit içeren alacak davası olup bir tarafı para ödemekten kurtarır. Hatta menfi tespit davası sonuçlanmadan veya henüz açılmadan alacak tahsil edilirse menfi tespit davası istirdada yani bir alacak davasına dönüşür. Davanın tabiatı bu biçimde tavsif edildiğinde kanun koyucunun amacına yönelik bir yorumla menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kabul edilmelidir....

        DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVALI : DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/02/2020 KARAR TARİHİ : 20/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ......... A.Ş. ......... Şubesi 30.12.2019 Tarih ve ........ seri nolu 120.000 TL meblağlı çeke ödeme yasağı konulmasını ve icraya verilmemesini ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. GEREKÇE: Dava Menfi Tespit davasıdır. Menfi tespit davalarında yetkiyi düzenleyen İİK. madde 72'ye göre menfi tespit ve istirdat davaları, icra takibinin yapıldığı yer mahkemelerinde açılabileceği gibi davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemelerinde de açılabilir....

          davasında borçlu aleyhine hükmedilen inkar tazminatı ve yargılama giderlerinin aynı takip dosyasında icraya konulduğu, icra müdürlüğü tarafından yapılan 02.03.2015 tarihli dosya hesabında inkar tazminatı ve yargılama giderlerinin dahil edildiği, borçlunun icra müdürlüğüne başvurarak menfi tespit ilamı kesinleşmeden icraya konulamayacağından borcun yeniden hesaplanmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce 01.06.2015 tarihli işlemle yasal olmayan talebin reddine karar verildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, menfi tespit ilamının kesinleşmeden icraya konulamayacağını, tüm bakiye borcun ödenmiş olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün 01.06.2015 tarihli işleminin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece İİK'nun 72/5. maddesinde, borçlunun menfi tespit davasının kabulü halinde işin esası ile ilgili olarak icranın kısmen veya tamamen eski hale iadesi ilamın kesinleşmesine bağlandığı, menfi tespit davasının reddi, (borçlu aleyhinde sonuçlanması) durumunda kesinleşme şartı düzenlenmediği,...

            Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, menfi zarar ile manevi tazminatın, yüklenici tarafından açılan birleşen dava ise iş bedelinin tahsili istemlerinine ilişkin olup, mahkemece her iki davanın kısmen kabulüne, davacı iş sahibinin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, karar davacı ve birleşen davanın davalısı iş sahibi ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı iş sahibi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekili dava dilekçesinde menfi zararları nedeniyle 30.000,00 TL tazminat isteminde bulunmuş, menfi zarar konusu yapılan kalemler 6 bent halinde sayılmış, ancak dava konusu yapılan menfi zarar kalemleri hakkında 30.000,00 TL paylaştırılmamıştır....

              Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

                Şu halde menfi tespit davasında dava konusunun bir miktar alacağa ilişkin olduğu açık olup, 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile TTK'nun 5.maddesine eklenen 5/A maddesi kapsamında menfi tespit davasında arabulucuya başvurmak dava şartı ..." olarak belirtildiği, açılan dava taşeronluk sözleşmesinden doğduğu iddia olunan ve takibe konulan alacakla ilgili menfi tespit istemine ilişkin olup, emsal Yargıtay ilamında da belirtildiği gibi menfi tespit davasında davacının borçlu olup olmadığının tespiti ile birlikte davalının da alacaklı olup olmadığının tespitinin yapılacağı, yukarıda belirtilen yasa gereğince de menfi tespit davasında arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğu, davacının dava açmadan önce arabulucuya başvurmadığı gerekçesiyle, açılan davanın 7155 sayılı yasanın 22.maddesine göre 6325 sayılı yasaya eklenen 18/A maddesinin 2.bendine göre dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

                  Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

                  UYAP Entegrasyonu