Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menfi zarar yönünden; Menfi zarar uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşme hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar--------- düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur....

    alacağın mahsuptan sonra kalan 11.444.969.517 TL, ... isimli kişiye ödenen miktarın faiziyle birlikte toplam 14.975.661.991 TL, Emekli Sandığı ile yapılan sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zarar karşılığı olarak 26.486.291.360 TL, SSK ile yapılan sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zarar karşılığı 16.463.533.161 TL ve sözleşmenin süresinden önce feshi nedeniyle uğranılan zararlar karşılığı olarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.000.000 TL’nin haksız fiilden kaynaklanan eylemlerden doğan alacakların haksız fiil tarihinden, sözleşmeden kaynaklanan alacakların da ihtarname tarihlerinden başlamak üzere ticari faizleri ile birlikte tahsili isteğinde bulunmuştur....

      Hukuk Dairesi 2014/10780 Esas, 2014/10005 Karar ve 23.06.2014 tarihli kararı ile "davacı yüklenici, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dava tarihi itibariyle gerçekleştirdiği imalat bedelini isteyebilir. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı gibi, kâr kaybı müspet zarar kapsamındaki alacak kalemlerinden olup menfi zarar olarak nitelendirilemez ve akdin feshi halinde de istenmesi mümkün değildir. Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile imalat bedeli ile birlikte kar kaybına da hükmedilmesi doğru görülmemiştir" denilerek, Mahkeme kararını bozmuş, bozma sonrası ... 1. ATM'nin 2015/235 E....

        Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacı ile davalı ... arasında akdedilen satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve geçersizliğinin tespiti ile davalı ... adına kayıtlı tapu kaydının iptaline, davacı adına tesciline karar verilmesi istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasında inşaat yapımını konu alan eser sözleşmesinin akdedildiği, 6502 sayılı Kanunun 3. maddesine göre eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ......

          Her ne kadar sözleşmenin feshi ile gecikme tazminatı değil menfi zarar talep edilebilecek ise da, davacının talep ettiği gecikme tazminatının sözleşmenin feshinden sonraki döneme ait olmadığı, sözleşme ile kararlaştırılan ve uzatılan süreden sözleşmenin feshine kadar geçen süreye ilişkin gecikme tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır. Gecikme tazminatının da taraflarca akdedilen sözleşmede karşılıklı olarak akdedildiği bu itibarla davacının gecikme tazminatı talebinin yerinde olduğuna kanaat getirilmiştir. Dosya bu hususta hesaplama yapılması için bilirkişiye verilmiş ve bilirkişiler tarafından davacının 275 gün karşılığı gecikme tazminatı talep edebileceği sonucuna varılarak hesaplama yapılmış, yapılan hesaplama sonucundan da davalının hak edişleri mahsup edilerek 80.295,08- TL gecikme cezası hesaplanmıştır. Ancak mahkememizce yapılan incelemede, davalıya verilen sürenin dolmasından 275 gün sonra sözleşmenin feshine karar verildiği görülmüştür....

          Somut olayda sözleşmenin süresinden önce davalı tarafından feshi nedeniyle uğranılan zararların tazmini istenebilecek olup, davalının karşılamakla sorumlu olduğu zarar, alacaklının müspet zararıdır, davacı menfi zararını isteyemez. Dolayısıyla sözleşmenin kurulması için yapılan giderlerden olan damga vergisi menfi zarar kapsamında olup talep edilmesi yerinde değildir. Bu suretle, davacının sözleşmenin düzenlenmesi sırasında verilen damga vergisinin davalıdan tahsili talebi ile bir kısım araçlarını piyasa fiyatları altında satmasından kaynaklanan tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir....

            Menfi zarar sözleşmenin kurulması ve işin görülmesi için yapılması gereken fiili giderler ile sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zararlardır. Kaçırılan fırsat nedeniyle menfi zarar da, fesihten itibaren makul sürede sözleşme konusu işlerin bedel dışında aynı şartlarda yapılacak sözleşme sonucu ödenecek bedel ile davalı yüklenici ile sözleşme yapılmamış olsaydı en yakın hangi fiyatla yapılabileceği bedel arasındaki farktır. Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; hükme esas alınan bilirkişi raporu belirtilen esaslara uygun olmadığı gibi gerekçesi itibarıyla da mantığa aykırı ve bilimsellikten uzaktır....

              (B.K.106/II.) maddesindeki genel düzenlemelerdir, sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle uğranılan ve giderilmesi talep edilen olumsuz zararların sözleşmenim yapılmasına ilişkin giderler, harçlar, posta giderleri ve noter ücreti de menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir. Sözleşmenin feshi yahut sözleşmeden dönülmesi halinde alacaklı ancak menfi zararının tazminini isteyebilecektir....

                Bu durumda tarafların arasındaki sözleşmenin satış sözleşmesi olduğu ve sözleşmenin feshi halinde menfi zararların talep edilebileceği tespit edildikten sonra dava dilekçesinde talep edilen; Davacı sözleşmenin feshi nedeni ile yapılan sözleşmeden dolayı iki ihale arasındaki fark bedelinin, irat kaydedilen kesin teminatın güncellenmesi nedeniyle aradaki farkın ve menfi zararın tazmini talebi ile dava açmış olup; davacının talepleri aşağıda açıklandığı gibi menfi zarar kalemleridir....

                Hukuk Dairesi'nin 07.11.2019 tarih ve 1523/4463 sk. ile 12.06.2017 tarih ve 121/2508 sk.na konu uyuşmazlıklar hakkındaki yargılamalar da asliye ticaret mahkemelerinde görülmüş ve karara bağlanmıştır. Davada, eser sözleşmesinin haksız feshedildiği ileri sürülerek, sözleşme kapsamında yapılan masrafların ve ayrıca kazanç kaybının tazmini talep edilmektedir. Davacı, sözleşme kapsamında ödediği vergi ve harçların iadesini menfi zararın tazmini talebi içinde ileri sürmektedir. Zarar sorumlusunun sözleşmenin tarafı olması hasebiyle davalı olduğu ileri sürüldüğüne göre, husumet davalıya tevcih edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin husumet itirazı yerinde değildir. 6098 sayılı TBK'nun 147. maddesinde, yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacakların beş yıllık zamanaşımına tabi olduğu vazedilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu