İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulması kararı verilemeyeceği ayrıca "Borçlu, icra takibinden sonra (takip sırasında) da (borç ödeninceye kadar) borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir. (1) Borçlunun, icra takibinden sonra menfi tespit davası açabilmesi için de borçlu olmadığının hemen tespit edilmesinde korunmaya değer bir hukuki yararın (menfaatinin) bulunması gerekir. (2) İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasının icra takibine etkisi. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası, (aynı alacak için bu davadan önce yapılmış ve devam etmekte -derdest- olan) ilamsız icra takibine kendiliğinden durdurmaz. Yukarıda görüldüğü gibi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden dur durmayacağı gibi, menfi tespit davasına bakan mahkeme, ihtiyati tedbir yolu ile dahi icra takibin durdurulmasına karar veremez....
Ancak, alacaklının, ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almasından doğan zararlarını (takip borçlusu tarafından) dava dosyasına sunulan teminattan alması, buna dair mahkemece kurulacak hükmün kesinleşmesine bağlıdır. (Yargıtay 12. H.D 2016/12672 Esas, 2017/4127 Karar; 2017/1169 esas 2018/5337 Karar; Dairemizin 2019/1694 esas, 2019/2913 karar) Somut olayda; menfi tespit davası dolayısıyla yatırılan 9.818,78 TL teminat, ihtiyati tedbir nedeniyle alacağın geç alınmasından doğan zarara karşılık olup menfi tespit davasının reddi ile ihtiyati tedbir kalkacağından teminatın menfi tespit davasının reddine dair kararın kesinleşmesi üzerine ve bu tedbir nedeniyle alacağın geç alınmasından kaynaklanan zarara karşılık alacaklıya ödenmesi gerekir. Bu teminatın haczi mümkün değildir....
Bu nedenle ve davacının takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir isteğinde bulunduğunun kabulü halinde de icra takibinin başlatılmasından sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulmasına yönelik olarak tedbir kararı verilemeyeceğinden ihtiyati tedbirin şartları oluşmamış olup, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddi ara kararında sonucu itibariyle bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Yine 6100 sayılı HMK.'nun 355-(1) maddesi uyarınca dosyada kamu düzeni bakımından yapılan incelemede ise; İhtiyati tedbir talepleri maktu harca tabi olup, davacı tarafından dava dilekçesi ile ihtiyati tedbir talebine ilişkin olarak talep tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca yatırılması gereken maktu tedbir harcı yatırılmamıştır. Mahkemece verilen tedbir ara kararı ile de tedbir harcının tahsiline dair hüküm kurulmak suretiyle harç eksikliğinin giderilmemiş olması doğru görülmemiştir....
Ve 2023/599 K. numaralı ilamı ile ihtiyati tedbir kararına hükmedilmiştir. Davalı ... vekili ihtiyati tedbir sonrası açılan davada Dairemizce verilen ihtiyati tedbir kararına asıl davada karar verildikten sonra itiraz etmiş ise de, BAM ihtiyati tedbir kararlarına itiraz hakkının bulunmadığı ve kesin olması nedeniyle davalı vekilinin tedbire itirazının reddi gerekmiştir. Davacı tarafça daha sonra menfi tespit davası açılmıştır.Ancak bunun öncesinde yapılan takip nedeniyle itirazdan dolayı ... tarafından İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesinde 2023/264 E.sayılı dosya ile dosyamız davacısı aleyhine itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. Davacının menfi tespit davasının elektriğin kesilmemesine dair ihtiyati tedbir kararı sonrası tedbirin kaldırılmaması için süresinde açıldığı gözetildiğinde ,itirazın iptali davası varsa da aynı tahakkuk nedeniyle tedbir sonrası menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararının bulunduğu açıktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. İhtiyati tedbir talebi üzerine ik derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 72.maddesi: "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde tedbir talep eden davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati tedbir isteyenler (davacılar) vekili, çeklerin bedelsiz kaldığı iddiasıyla açmış olduğu menfi tespit davasında müvekkillerine yöneltilebilecek icra takiplerinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir isteminde bulunmuştur. Mahkemece, asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, aksi durumda tedbirin davanın yerine geçeceği, davacının talebinin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbir isteyen vekili temyiz etmiştir....
Öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır; Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İİK'nın 72/2. maddesine göre icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin talep üzerine alacağın %15 inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği; İİK 'nın 72/3. maddesi ise icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ancak borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15 den aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebileceği şeklinde düzenlenmiştir....
Bu durumda; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez ise de; somut olayda mahkemece İİK’nın m.72/3 hükmü gözetilerek tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekir. Bu açıklamalara göre; ilk derece mahkemesince takibin durdurulması talebinin reddine karar verilmesi isabetli olmakla birlikte, ancak çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince davacının talebinin İİK' nın 72/3 maddesi uyarınca değerlendirilmesi neticesinde ihtiyati tedbir şartları oluştuğundan, belirtilen yasal düzenleme ve dosya kapsamına göre takdir edilecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı vermek gerekirken, bu hususta değerlendirme yapılmaması hatalı olmuştur....
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." şeklindedir. Dosya kapsamı itibariyle davacı hakkında icra takibi kesinleştikten sonra menfi tespit davasının açıldığı, açılan dava ile birlikte icra takibinin tedbir yoluyla durdurulmasının talep edildiği görülmektedir. İİK'nın 72/3....