Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kredi bağlantılı hayat sigortası hakkında bankanın 08.03.2013 tarih ve 86 sayılı yönergesinin 17/1 maddesinde, 11.03.2013 tarihinden itibaren kullandırılacak konut, taşıt ve ipotekli bireysel finansman kredilerinde uygulanan 85 yaş sınırının 70 yaşa indirildiği, bu nedenle 70 yaş üzerindeki müşteriler için sigorta yenilenmesi yapılmayacağı bildirildiğinden banka tarafından söz konusu kararın 08/03/2013 tarihinde sigortalının bankaya bildirdiği cep telefonuna SMS yoluyla bildirildiği görülmüştür. Davalının dayandığı yönerge, davacıların murisi ile kredi sözleşmesi imzalandıktan sonra çıkartılmıştır.Davada uygulama yeri bulunmamaktadır. Davalı banka hayat sigortasının yenilenmeyeceğini açıkça bildirmiş olduğundan murisin sigorta yenileme yükümlülüğüne aykırı davrandığından ve murisin kusurundan söz edilemez.Hatalı bildirim yapan ve hayat sigortası yapılmamasına neden olan Davalı banka tam kusurludur....

in 11/08/2013 tarihinde vefat ettiğini, murisin Finansbank kullanmış olduğu konut kredisi nedeniyle hayat sigortası yaptırdığını, sigortalının vefat teminatının 50.000 TL olması nedeniyle murisin kullanmış olduğu konut kredisine kalan borcunun 37.000 TL olduğunu, bu borcun sigorta şirketi davalı ...tarafından karşılanması gerekirken banka şubesine başvurduklarında banka tarafından sigorta sözleşmesinde murisin imzasının bulunmaması sebebiyle bedelin karşılanmadığını bu nedenle 37.000 TL kredi borcunun bulunduğu söylediklerini, ancak murisin sigorta bedellerini yatırdığını ve sigorta poliçesinin halen geçerli olduğunu ileri sürerek, bankaya karşı 37.000 TL borçlu olmadığının tespitine, teminat tutarından 37.000 TL borcun mahsubundan sonra kalan 13.000 TL'nin murisin ölüm tarihi olan 11/08/2013 tarihinden işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı ... Finans Emeklilik ve Hayat AŞ vekili, davanın reddini savunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içerisinde bulunan davalı tarafından düzenlenen 07/01/2005-07/01/2006 tarihlerini kapsayan hayat sigorta poliçesinde dain mürtehin olarak gösterilen ..., ...Şubesinden, 1)16.02.2007 tarihinde vefat eden muris ...’ın 2005, 2006 ve 2007 yıllarında kullanmış olduğu kredi sözleşmelerinin ve bu kredi sözleşmelerine bağlı olarak düzenlenen hayat sigorta poliçelerinin (yenileme poliçeleri de varsa) bir örneğinin istenmesi, 2)Murisin bankadan kullandığı kredi/kredilerden kaynaklanan ve bağlı olarak davalı ...Ş. tarafından düzenlenen hayat sigorta poliçe/poliçelerinde (dosya içerisinde yalnız 07/01/2005-07/01/2006 tarihlerini kapsayan hayat sigorta poliçesi bulunmakla) dain mürtehin sıfatının bulunduğu borcun ödenip ödenmediği, kalan borç miktarı, açılan davaya açık muvafakatinin olup olmadığı hususlarının sorulması, 3)Muris ...’a ait 99...2 hesap numaralı ve banka nezdinde belirlenecek başka hesap numaraları varsa...

      HUKUK DAİRESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hayat sigorta poliçesine dayalı menfi tespit isteminden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay .... Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı ...bank AŞ vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; vefat eden ... davalı banka nezdinde farklı zamanlarda zirai kredisi kullandığını, davalı sigorta şirketine ...ve ... poliçe numaralı hayat sigortalarını yaptırdığını ancak sigortalının ...tarihinde vefat ettiğini bu nedenle hayat sigortası kapsamında ödeme talep edildiğini ancak bu taleplerinin reddedildiğini iddia ederek, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklı olarak 10.000,00.-TL'nin faiziyle birlikte talep edildiğini, davanın davalı banka yönünden husumetten reddi gerektiğini, vefat eden ve diğer davalı arasında düzenlenen hayat sigortasından davalı bankanın sorumlu olamayacağını, sözleşmeye aracılık ettiğini, bankanın TTK gereğince acentelik görevini yerine getirmekten başka bir eylemde de bulunmadığını, davalı banka ile sigorta şirketi ......

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı banka ile davacılar murisi arasında imzalanmış kredi sözleşmesi gereğince ve yasal olarak davalı bankanın hayat sigortası yaptırma, yenileme, primlerini takip etme zorunluluğunun bulunmadığını, bu nedenle davalı bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, davanın yöneltilmesi gereken tarafın sigorta poliçesini düzenleyen Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. olduğunu, muris tarafından sigorta primlerinin ödenmemesi nedeniyle murisin öldüğü tarihte mevcut bir sigorta poliçesinin bulunmadığını, vefat tarihinde geçerli bir poliçe olduğunun kabul halinde ise poliçe kapsamında ödeme yapılması gerektiğine dair kanıt sunulması gerektiğini, dosya kapsamında davacılar tarafından bu durumu ispatlar nitelikte herhangi bir kanıt sunulmadığını, mirasçıların kredileri ödemekte sorumlu olduklarını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, kısıtlanmış olan murise ait vesayet kararı bulunan hesaplarıyla ilgili olarak mahkeme izni...

          Davacıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi lehtar konumunda olduğundan, bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir....

            Sigorta poliçesi ve ekleri incelendiğinde, davacı bankanın poliçede dain-i mürtehin, sigorta ettiren ve lehdar dain-i mürtehin, sigorta ettiren ve lehdar sıfatlarına yer aldığı ve Bankanın dain-i mürtehin ve dönülmez şekilde lehtar tayin edildiği, bu sıfat gereği bankanın sigorta şirketinden öncelikli olarak tazminatı alma hakkını elde ettiği tespit edilmiştir. Buna göre murisin ölümü ile vefat tazminatı ödeme borcu sigorta şirketi üzerinde olup ölüm nedeniyle kredinin ödenmemesi halinde kredi ve sigorta alacaklısı davacı bankanın, hayat sigortası ile garanti altına alınan krediden dolayı öncelikle sigorta şirketine başvurması ve sigorta şirketine yönelik tüm hukuki yolları tükettikten sonra ancak mirasçılara başvurması mümkündür....

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli ve yetkili olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dava, hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 15/2. maddesinde "Can sigortalarında, sigorta ettirenin, sigortalının veya lehtarın leh veya aleyhine açılacak davalarda onların yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda davacının mernis sisteminde kayıtlı olan adresinin .../.. olduğu tespit edilmiştir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler doğrultusunda davacının yerleşim yeri .. İli olduğundan .. Mahkemeleri davaya bakmaya yetkilidir....

              HD'nin 2015/7989 E. 2016/14767 K. 09/06/2016 tarih, 2015/16813 E. 2016/12955 K. 20/05/20156 tarih, 2015/37135 E. 2016/9807 K. 07/04/2016 tarih ve benzeri istikrar kazanmış içtihatlarında; tüketici kredisine bağlı olarak hayat sigortasının yapılması, kredi sözleşmesinde sigorta poliçesinin üzerinde Banka'nın adının dain ve mürtehin olarak gösterileceğinin yazılı olması ve sigorta teminat süresi içinde kredi borçlusunun ölmüş olması halinde, sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı hukuki yollar banka tarafından tüketilmeden mirasçılara karşı takip başlatılamayacağı, aksi durumda vaktinden evvel açılan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği öngörülmüştür....

              UYAP Entegrasyonu