Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosya ile icra takibi başlattığını ve takibin kesinleştiğini, bu icra dosyasından müvekkili şirkete maaş/ ücret haczi için müzekkere gönderildiğini, davalı-borçlu T5 müvekkili firmada işçi olarak çalıştığını ve 15/11/2016 tarihinde işten ayrıldığını, işten ayrıldığına dair SGK bildirgesi ile birlikte icra müdürlüğüne bu durumun yasal süre içerisinde bildirildiğini, davalı-alacaklının 15/11/2016 tarihinden sonra davalı- borçlu T5'ın şirket ile hukuki veya ticari bir bağının kalmadığını, çalıştığı dönemden kalma herhangi bir ücret alacağı,kıdem-ihbar tazminatı alacağı ve benzeri bir alacağı olmadığını, müvekkili şirketin tüm kayıtlarının yasal koşullara uygun olarak tutulmakta olduğunu, bu kayıtlar incelendiğinde davalı-borçlu T5'ın müvekkilden hiçbir şekilde bir alacağı olmadığını ispat edeceğini, Maaş/ücret haczi ile ilgili müzekkereye verilen cevaptan sonra icra dosyasından müvekkili firmaya bu kez İİK.89/1 maddesi gereği birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak dosyaya...

MENFİ TESPİT DAVASIYETKİ İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 9 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm, süresi içinde davalı F... Faktoring Hizmetleri A.Ş. vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, miktar itibariyle bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya İncelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkili île davalı T... A.Ş. arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin alacağı mallara karşılık çekler verdiğini, ancak karşılığında mal gönderilmediğini, mali sıkıntıya düşen davalı T...'nin bu çekleri diğer davalı F... Faktoring A.Ş.'...

    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davalının görev itirazının yerinde bulunmadığı, dava işlemiş faiz miktarına yönelik olsa da bir nevi menfi tespit talebini içerdiği alacağın ... ya da fer’ilerine ilişkin takibin kesinleşmiş olmasının bu alacağa yönelik menfi tespit davası açma imkanını ortadan kaldırmayacağı, faiz oranına itiraz edilmemesininn faiz yönünden bir sözlü akde de vucut vermeyeceği, takibin itirazsız kesinleşmiş olmasının alacaklıya müktesep hak kazandırmayacağı, uygulanan faiz oranları re’sen belirlenebilir olduğundan bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek olmadığı, hal böyle olunca takip tarihi itibari ile geçerli faiz oranları nazara alındığında işlemiş faiz miktarının 8.000 YTL değil, 5.000 YTL olması gerektiği,davacı taraf dava tarihi itibari ile değerlendirme yaparak 10.000YTL menfi tespit istemiş ise de takibe uygulanacak faiz oranı belirlendiği takdirde icra müdürlüğünce buna göre işlem yapılması gerekeceği ve takip tarihinden sonra işlemiş...

      Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 18/04/2019 KARAR TARİHİ : 13/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafından alacağı olmadığı halde... 18. İcra Müdürlüğünün 2019/1459 esas sayılı dosyasından gönderdiği ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline ve %40 kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak müvekkili bankaya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Dava, İİK 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit talebine ilişkindir. Mahkememizce arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle 30/05/2019 tarih 2019/210 Esas 2019/542 Karar sayılı kararla davanın usulden reddine karar verilmiştir....

        plakalı sürücünün ehliyetsiz olduğu gerekçesiyle rücu edilmesine karşın sürücünün ehliyet suretinin dosyaya sunularak borca ve icra takibine itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu belirterek ilamsız icra takibine konu haksız rücu alacağı iddiasına karşı borçlu olmadığının tespiti ve davalının başlattığı icra takibinde kötüniyetli olması nedeniyle %40 tazminatla cezalandırılması, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm vekalet ücreti yönünden davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.'nun 72.maddesine göre açılmış menfi tespit davasıdır....

          e tarımsal kredi sözleşmesi uyarınca açılan kredinin bir kısmının ödendiğini, kredi konusu faaliyetlerin faturalandırılmaması üzerine bankanın kalan krediyi kullandırmayarak, bakiye alacağı yönünden kredi lehtarı ve kefilleri aleyhine icra takibi başlattığını belirterek, menfi tespit davasının reddine, davalıların icra takibine itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada, davalılar vekili, bankaya herhangi bir borçları bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki tarımsal kredi sözleşmesi gereğince, davalı-birleşen davacı banka tarafından davacı ...'e 550.000,00 TL kredi açıldığı, tarımsal faaliyete ilişkin harcamaların faturalandırılamaması üzerine davalı-davacı bankanın kredi kullanımını durdurup alacağının tahsili için 16.900,00 TL tutarında ihtarname gönderdiği, davacı ...'...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı vergi idaresinin davalı borçlu şirket aleyhine vergi borcu nedeni ile 6183 sayılı Yasa uyarınca yaptığı takip sırasında, davacıya haciz ihbarnamesi gönderdiğini, ancak süresinde itiraz edilmediğini,ancak borçlunun davacı şirket nezdinde herhangi bir hak ve alacağı olmadığından borçlu olmadığının tesbitini istemiştir. Davalı Vergi İdaresi vekili, davacının haciz ihbarnamesine 7 gün içerisinde itiraz etmediğinden borcun zimmetinde sayıldığını takip hukuku anlamında alacağın kesinleştiğinden menfi tesbit davasının açılmayacağını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              aleyhine 24/08/2015 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 24/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı takip alacaklısı tarafından dava dışı 3. kişinin borcu nedeni ile kendilerine 1, 2, ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, ihbarnamelere cevap vermediklerini, bu nedenle kurumlarının takip borçlusuna borçlu olarak kabul edildiklerini ve takip alacaklısı tarafından alacağın ödenmesinin talep edildiğini, takip borçlusunun kendilerinden alacağı bulunmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

                Mahkemece, davacının talebinin davalıya takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine yönelik olduğu, her ne kadar yenileme emrinin iptali şeklinde icra hukuk mahkemesine şikayet yoluna başvurulmuş ise de talep sonucunun şikayet başvuru yolunun unsurlarını oluşturmadığı için görev dava şartının resen gözetilerek görevsizlik kararı verildiği, asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla davanın görüldüğü, davalının davacıdan alacağı bulunmadığı beyanıyla davayı ilk celsede kabul ettiği, kabulün davayı sona erdiren taraf işlemi olduğu, davalı alacaklının maddi hata nedeniyle davacı aleyhine işlem yaptığı gerekçesiyle menfi tespit davasının kabulüne, kötü niyet olmaması nedeniyle tazminat talebinin reddine, HMK' nın 312. maddesi gereğince davalının dava açılmasına sebebiyet vermemesi ve kabulü nazara alınarak davalı aleyhine giderlere hükmedilmemesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                  ----kooperatif alacağı tespit edildiği, Davacı üye ---- davalı ------ halen kayıtlı üyesi olmasına bağlı olarak mali yükümlülükleri devam ettiğinden kooperatif alacağında zamanaşımı değerlendirmesinin yapılamayacağı ve menfi tespit davası talebinin yerinde olmadığının hukuk nitelendirmesinin tamamen sayın mahkemeye ait olduğu..." yönünde görüşlerini bildirmiştir.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır....

                    UYAP Entegrasyonu