Kar payı alacağı yönünden davacı yan takip talebindeki alacağın ıslah yolu ile öne sürülebileceğini savunmuş ise de; ıslah HMK uyarınca dava ve cevap dilekçesindeki iddia ve savunmaların bir defaya mahsus genişletilmesi ve değiştirilmesi hakkı tanıyan bir müessese olup, icra dairesine sunulan takip talebinin değiştirilmesi mümkün değildir. Eldeki dava menfi tespit davası olup davacının talebi icra dosyasından borçlu olmadığının tespiti olmakla, davalı başka bir alacağı ve farklı bir hukuki sebebi olduğu iddiasında ise yeni takip veya alacak davası açmak suretiyle talepte bulunabilir. Islah anlatılan nedenlerle nazara alınmamış, genel kurul kararı bulunmaksızın kar payı dağıtılmayacağı TTK 608; 616/1-e uyarınca kabul edilmekle davalının böyle bir alacağı da bulunmadığı kabulü ile davanın kabulüne dair hüküm kurulmuştur. Anlatılanlar ışığında aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit hukukuna ilişkin davada İstanbul 2. Sulh Hukuk ile 4. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira alacağından kaynaklanan menfi tesbit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı aleyhine 16.176.00.- YTL. asıl alacak ve 3.152.00.- YTL. işlemiş faiz olmak üzere kira alacağı için icra takibi yapıldığı, takibin kesinleştiği, davanın 06.09.2006 tarihinde menfi tesbit davası olarak açıldığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'...
Dava, menfi tespit davası olup, İİK'nun 72. maddesine göre açılmıştır. Davalı yanca talep edilen toplam 16.308,65 TL borçlu olmadığının tespiti ile davalı elinde bulunan 25.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesi istenmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki ticari ilişki incelenerek davacının menfi tespite ilişkin talepleri üzerinde durulup menfi tespit hükmü kurulması gerekirken HMK'nın 297. maddesine aykırı olarak infazda tereddüte sebebiyet verecek şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin feshi ve menfi tespit istemine ilişkin davada İstanbul 5.Asliye Hukuk ve İstanbul 15.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinin feshi ve menfi tespit istemine ilişkindir. İstanbul 5.Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının kira sözleşmesinin feshi ve davalı tarafından kira alacağı için yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istediği, davanın HUMK.’nun 8. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanında olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Oto Petrol Deniz Araçları A.Ş.’den olan kira alacağı nedeni ile takip başlattığı ve iflası istemi ile açtığı dava sonucunda kira alacağına dayalı takip borcu ödenmediğinden davacının iflasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İflas kararı sonrasında davacı .... Oto Petrol Deniz Araçları A.Ş.’nin, davalı ..... Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş.’ye kira alacağından dolayı menfi tespit davası ile taşınmazın tapu iptal ve adına tesciline ilişkin açtığı dava sonucunda kira alacağı yönünden menfi tespit kararı verilmiş, taşınmazın ...... A.Ş. tarafından 3. kişiye satılmış olması nedeni ile taşınmaz bedelinin ........ A.Ş.den tazminine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Davacı ..... Oto...AŞ. iflasına neden olan borcun mahkeme kararı ile ortadan kalktığından bahisle iflasın kaldırılmasını talep etmiş, davalı .... Oto.. A.Ş. ise taşınmaz bedelinin davacı ... Oto.. A.Ş.'...
- K A R A R - Davacı vekili, daha evvel davalı yanca açılan menfi tesbit davası sonunda lehlerine hükmedilen vekâlet ücreti alacağının iflas masasına yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama aşamasında iflas kararının bozulması üzerine tekrar iflasa karar verilmiş, davacı yan hem menfi tesbit davasına konu olan alacağı hem de vekalet ücreti alacağı için masaya başvurmuş, iflas idaresi asıl alacağın masaya kaydına karar vermiştir. Mahkemece konusu kalmayan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına karar verilmiş; hüküm davacı yanca temyiz edilmiştir. İflas idaresinin kabul kararı asıl alacağa ilişkin olup, vekâlet ücreti alacağı reddedildiğinden esasa girilerek bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hükme karşı alacaklı vekilinin istinaf talebinde bulunması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi'nce takip dayanağı ilamda asıl ve birleşen dava dosyalarındaki talepler hakkında karar verildiği asıl davadaki talebin menfi tespit ve istirdat davasına ,birleşen dosyadaki talebin ise tazminat davasına ilişkin olduğu asıl davadaki talepler yönünden karar kesinleşmeden infazı mümkün olmadığından ilk derece mahkemesinin bu yöne ilişkin kararının doğru olduğu, birleşen davanın eksik ve ayıplı işler nedeniyle tazminat davası olduğundan kesinleşmeden takibe konulması mümkün olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilerek şikayetin kısmen kabulüne,icra emrinde yer alan 59.667,27 TL asıl alacak, 35049,13TL işlemiş avans faizi alacağı 12.500,00 TL asıl alacak, 7816,59TL işlemiş avans faizi alacağı, 8288,39 TL yargılama vekalet ücreti, 85,84 TL yargılama vekalet ücretinin işlemiş faiz alacağı, 7590,10 TL yargı gideri alacağı, 7860 TL yargı gideri alacağı işlemiş faizi alacaklarının...
-TL, takip tarihinden sonra ise muhtelif tarihlerde toplam 11.000.- TL ödeme yapıldığı, bu ödemeler dikkate alınmak suretiyle tanzim olunan bilirkişi raporu ile, davalı alacaklının takip tarihi itibarıyla 14.319,79 TL asıl alacak olmak üzere faizi ile birlikte toplam 15.578,27 TL, dava tarihi itibarıyla da 5.501,40 TL asıl alacak, 18.429,69 TL faiz olmak üzere toplam 23.931,09 TL alacağı olduğu tespit edildiğinden, davacı ...’ın dava tarihi itibariyle Afyonkarahisar 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/55 E. sayılı takip dosyasında 10.077,40 TL asıl alacak yönünden borçlu olmadığının tespitine, faiz alacağı yönünden menfi tespit talebinin reddine, davacılar ... ve ...'nın açtığı menfi tespit davalarının HMK'nun 150/1-5 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair verilen karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan, bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı ... temyiz etmiştir....
a) Keşidecisi davacı, lehtarı davalı olan 28.08.2010 düzenleme, 08.11.2010 ödeme tarihli 4220,00 TL bedelli bono ile ilgili davacının menfi tespit talebi yönünden yapılan incelemede; Somut olayda davalı, davacı ile 15.07.2010 tarihinde iş sözleşmesi yapsa da davacı fiilen 28.07.2010 tarihinde işe başlamıştır. Davalıya 4 günlük 2010 yılı Temmuz ayı ücreti olarak net 780,00 TL bordro ile tahakkuk ettirilip ödenmiştir.Davalının bu bordroya göre günlük net kazancı 195,00 TL olup bu miktara göre davalının 2010 yılı Ağustos ayındaki 28 günlük çalışması karşılığında 5460,00 TL net ücret alacağı bulunmaktadır. Davacı işveren davalı işçiye karşı bu borcundan sorumlu olup 4220,00 TL bedelli bono yönünden menfi tespit talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece ,davanın kısmen kabulü ile 7.564,75 TL takip alacağı açısından borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....