Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; menfi tespit talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

Bu çerçevede ve akabinde mahkememizin yetkili olup olmadığı da ele alınmalıdır. 2004 sayılı İİK. 72. maddesine göre menfi tespit davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Bu nedenle takipten sonra açılan menfi tespit davalarında yetkili mahkeme icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi olabileceği gibi davalının yerleşim yeri olabilecektir. Bu noktada icra takibi sonrası yetkili mahkemeye ilişkin Yargıtay uygulaması açık ve yerleşiktir. Dava, yukarıda açıklandığı üzere İİK m.72 maddesine göre açılmış menfi tespit davası olup, dava tarihi itibariyle icra takibine dahi başlanmıştır. Hal böyle olunca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası açısından İİK m.72 son hükmünün uygulanma imkanının mevcut özel düzenleme gözetilerek dikkate alınması gerekir....

    Menfi tespit davasında da öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı açık olup bu nedenle, alacaklının dava açarken arabulucuya başvurma dava şartına tabi tutulması ancak aynı konu ve alacakla ilgili borçlunun açabileceği menfi tespit davasının arabuluculuğa başvurma dava şartına tabi tutulmaması hak arama yönünden eşitsizliğe yol açacağı gibi dava türü olarak bir ayrımın gözetilmesi de arabuluculuk dava şartının özüne aykırı olacaktır. Genel gerekçe ve madde gerekçesinde dava türüne göre bir ayrıma işaret etmediği sonucuna ulaşılmıştır. Bu durumda somut olayda: davacı tarafça, imza inkarı nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi istenmiştir....

      Taraflar arasındaki dava menfi tespit davası olup, uyuşmazlık TTK 4/1-a maddesi gereğince mutlak ticari dava olup, TTK' nın 5/A maddesi gereğince ve yukarıda belirtilen gerekçelerle dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.'' gerekçesi ile menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olduğunu kabul etmiştir. Taraflar arasındaki dava menfi tespit davası olup, her iki taraf da tacir olduğundan TTK'nın 5/A maddesi gereğince, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/a-2 maddesi gereğince davacının, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespite ilişkin davada ... 9 Sulh Hukuk ve ... 6. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. ... 6. İcra Hukuk Mahkemesince, takibin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edildiği iddiasının İİK.'nun 71. maddesi uyarınca şikayet yoluyla icra mahkemesi önünde çözümlenmesi gerektiğinden söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. ... 6. İcra Hukuk Mahkemesi ise, İİK.'nun 72. maddesi gereğince borçlunun takibin kesinleşmesinden önce veya sonra yaptığı ödeme ile ilgili olarak genel mahkemede menfi tespit davası açabileceğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Menfi tespit davası İİK.'...

          Davacı vekili birleşen alacak davasında, davacı banka ile davalı arasındaki üye işyeri sözleşmesinden doğan 18.450 TL'nin faiz gerektirmeyen bir hesaba depo edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, derdestlik itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir. Davacı vekili birleşen menfi tespit davasında, davacı şirketin kredi kartı işlemlerinde davalı bankaya ait pos cihazını kullandığını, bankanın kendi kredi kartı müşterilerinden tahsil edemediği tutarları haksız yere davacıdan talep ettiğini ileri sürerek davalıya borçlu olunmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili birleşen davanın reddini istemiştir....

            Davacının davanın geri alınmasına ilişkin beyanı kapsamında menfi tespit talepli olarak açılan dava, Mahkememizin ... Esas sayılı dava dosyasından tefrik edilerek işbu esası almıştır. 03/02/2023 tarihli ara kararımızda belirtilen eksik harç da verilen ihtaratlı kesin sürede ikmal edilmediği gibi, davacı vekili tarafından menfi tespit istemli dava HMK'nın 123. maddesi uyarınca geri alınmıştır. Dava dilekçesi davalı tarafa henüz tebliğ edilmediğinden davacı vekilinin davanın geri alınmasına yönelik beyanı da davalı tarafa tebliğe çıkartılmamıştır. 6100 sayılı HMK'nın Davanın geri alınması başlıklı 123. Maddesi aynen; "(1) Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/10 md.) Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. " şeklinde düzenlenmiştir....

              Menfi tespit davası tarihi ve dava öncesi, takibin haksız ve kötü niyetli olması önem arz etmektedir. İcra takibi bir bütündür, takip sadece takip talebi ve takip talep tarihi itibariyle değerlendirilemez. İbraya ve bu konuda beyana, hacizlerin fekkine rağmen tekrar haciz talebi ve hacizlerin işlenmesiyle, böylece, davalı alacaklının haksız ve kötü niyetli olarak takibe devamıyla davacı aleyhindeki takip, davacıyı menfi tespit davası açmaya zorlamış ve menfi tespit davası kabul edilerek, davalının temyiz etmemesiyle de kesinleşmiştir. İİK’nın 72/5. maddesinde “Bu dava sebebiyle uğradığı zararın alacaklıdan tahsiline karar verilir” denmekle, tazminatın alacaklının haksız ve kötü niyetli olarak takibe devamı nedeniyle borçlunun zorlanmasıyla açılan ve kabul edilen dava nedeniyle hükmedilecek tazminat olduğu anlaşılmaktadır. 29....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı alacaklının dava dışı borçlular ... ve ... aleyhine Soma İcra Müdürlüğü'nün 2009/2687 sayılı dosyasında icra takibi yaptığını, davalının anılan dava dışı kişilerin müvekkili nezdinde alacağı bulunduğunu gerekçe göstererek müvekkiline İİK' nun 89. maddesi gereğince üçüncü haciz ihbarnamesi gönderdiğini ileri sürerek davalıya haciz ihbarnamesinden dolayı borçlu olunmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  e borcu olmadığınıın tespitini ve Manavgat ... esas sayılı icra takibinde müvekkili yönünden menfi tespit davası açıldığının bildirilmesine ve dava sonuçlanıncaya kadar müvekkili açısından takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, İİK 89. maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra "Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır." hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu