Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla davacının, kendi adına açılmış ancak henüz davalı avukatça vekalet ücret alacağı ile ilgili icra takibi yapılmamış yada icra takibine istinaden itirazın iptali davası açılmamış davalar olduğu gibi Avukatın icra takibine vaki itirazın iptali için ayrı dava açması, menfi tespit davasında ileri sürülen davacı iddialarının, itirazın iptali davasında savunma olarak ileri sürülüp incelenebilmesi, müvekkil davacının bu menfi tespit davasını açmakta var olan hukuki menfaatini ortadan kaldırmaz. Zira her dava kendi şartları dahilinde incelenerek sonuçlandırılmalıdır....

    Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar, itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Nitekim ayni ilkeler HGK. 2010/19 E. - 123 E. - 154 K., 2011/13- 576 E. - 747 K., 2011/19- 622 E. - 2012/9 K. Sayılı kararlarında da benimsenilmiştir.YARGITAY 3....

    Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar, itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Nitekim ayni ilkeler HGK. 2010/19 E. - 123 E. - 154 K., 2011/13- 576 E. - 747 K., 2011/19- 622 E. - 2012/9 K. Sayılı kararlarında da benimsenilmiştir.YARGITAY 3....

    Mahkemece davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takibinin itiraz ile durması üzerine, itirazın iptali davası açılmadan önce borçlunun menfi tespit istemekte hukuki yararı bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davalı alacaklı kira alacağının tahsili için davacı hakkında icra takibi başlatmış, davacı tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine de icra takibi durmuştur. İtirazın iptaline yönelik herhangi bir dava açılmamış iken davacı borçlu tarafından menfi tespit istemi ile 09/03/2011 tarihinde işbu dava açılmış, davalı alacaklı ise 25/08/2011 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye istemi ile ayrı bir dava açmıştır. İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi hükmü gereğince borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Menfi tespit davası, taraflar arasında derdest itirazın kaldırılması iflas davasında menfi tespit davasındaki iddianın savunma sebebi olarak ileri sürülebileceği gerekçesiyle reddedilmiştir. Menfi tespit davasının açılmasında davacının dava tarihi itibariyle hukuki yararının bulunması gerekir. İİK.nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali ve İİK.nun 158 ve 173. maddelerinde düzenlenen itirazın kaldırılması ve iflas davasından sonra menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Somut olayda kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip 10.08.2005 tarihinde başlatılmış olup, menfi tespit davası 18.08.2005 tarihinde açılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve menfi tespit davasına dair karar, asıl dava davalı-birleşen dava davacısı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava, 1776,08 TL toplam alacağın tahsili sitemi ile yapılan takibe vaki itirazın iptali, birleşen dava (2012/619 E.) 10.629,17 TL kira alacağının tahsili istemiyle yapılan takibe vaki itirazın iptali istemi, diğer birleşen dava (2013/146 E.) yapılan her iki icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece kiraya veren tarafından açılan asıl davanın ve itirazın iptali istemiyle açılan birleşen davanın kısmen kabulüne, kiracı tarafından açılan menfi tespit davasının ise reddine karar verilmiş hüküm asıl dava davalısı - birleşen dava davacısı tarafından temyiz edilmiştir. 1....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/591 esas sayılı dava dosyasıyla menfi tespit davası açılmış olduğu, davacının ileri sürdüğü iddialarını, açılan bu menfi tespit davasında savunma olarak ileri sürme olanağı bulunduğu, menfi tespit davası varken, ilamsız icra takibine geçerek itirazın iptali davası açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Davalı tarafından, 23/06/2014 tarihinde, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/591 esas sayılı dosyası üzerinden, davacı idare aleyhine menfi tespit davası açılmış, 30/12/2015 gün, 2015/434 karar sayılı ilamla; davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, temyiz edilmekle henüz kesinleşmemiştir. Eldeki temyize konu itirazın iptali davasından önce açılan, tarafları ve alacak konusu aynı olan, fakat farklı nitelikteki iş bu menfi tespit davasının sonucu itirazın iptali davasını etkileyeceğinden, ... 4....

            İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87-88, 119). İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....

              İstinafa konu menfi tespit davası ise 06/05/2019 tarihinde açılmış ve aynı icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik olduğu görülmüştür. Borçlu hakkında yapılmış bir takibin bulunduğu ve alacaklının itirazın iptali davası açmadığı durumlarda borçlunun itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmada hukuki yararı vardır. Ancak menfi tespit davasından önce açılan itirazın iptali davasından sonra menfi tespit davası açılması durumunda hukuki yararın bulunup bulunmadığının mahkemece değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda, yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar, itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı açıktır....

              İstinafa gelen uyuşmazlık ise menfi tespit davası derdest iken itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar olup olmadığı noktasındadır. Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/588 Esas sayılı dava dosyasında davalı-borçlu tarafından menfi tespit davası açıldığı ve davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Menfi tespit davasında verilen hüküm, davacı alacaklının ilamsız icra takibine devamını sağlamaz. Bu nedenle davacı alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı vardır. Mahkemece davacının icra takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu miktar belirlenmelidir. Menfi tespit davası sonucunda verilen hükmün “kesin hüküm’’ olarak ‘itirazın iptali davasını etkileyeceğinden, menfi tespit davasının sonra açılan eldeki itirazın iptali davasında bekletici sorun yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir....

              UYAP Entegrasyonu