Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit, itirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve itirazın iptali davasına dair karar Dairemizin 19.03.2013 gün ve 19300-4754 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 210.00.-TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınmasına, karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 04.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali ve menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, itirazın iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 14/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/418 E., 2012/25 K., sayılı 28.05.2008 tarihinde itirazın iptali davası açılmış, yapılan yargılama sonucunda anılan mahkemece 29.07.2009 tarihinde davanın kabulü ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen karar, davalı banka vekilince temyiz edilmiş, karar kesinleşmeden 20.04.2010 tarihinde takip borçlusu davacılar tarafından işbu menfi tespit davası açılmıştır. Bir davada hukuki yararın bulunması dava şartıdır. Somut olayda, daha önce açılıp görülen kesinleşmemiş olsa da itirazın iptali davasında davalı olarak borçlu olmadıklarını savunma imkanına sahip olan dosyadaki davacıların, itirazın iptali davasının açılması ve karara çıkmasından sonra işbu menfi tespit davasını açmakta hukuki yararları bulunmamaktadır. Mahkemece, açıklanan bu yön gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Hukuk Dairesinin E: 2020/917 , K: 2020/3079 sayılı kararında "Menfi tespit davasının itirazın iptâli davasından sonra açılması halinde, itirazın iptâli davasında borçlunun borçlu bulunup bulunmadığı zorunlu olarak inceleneceğinden bu halde borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı kabul edilmekle birlikte, menfi tespit davası icra takibinden önce ya da sonra açılmış olsa dahi, icra takibine yapılan itiraz üzerine duran takibe devam edilebilmesi ve alacaklının cebri icra işlemlerini sürdürebilmesi için itirazın iptâli ya da alacak davası açması zorunludur. Derdestlik oluşturmayacağı gibi menfi tespit davası sonucunda borçlunun davasının reddine karar verilmiş olması alacağın cebri icra işlemlerine devam etmesine olanak sağlamayacağından alacaklının menfi tespit davasından sonra dahi olsa itirazın iptâli ile alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır." denilmektedir....

        Dosya içeriğinden, davalı kooperatifin, aidat alacağının tahsili amacıyla davacı ortakları aleyhine takip başlattığı, davacıların itirazı üzerine duran takiplerin canlandırılması amacıyla eldeki menfi tespit davasından önce davalı kooperatifçe davacı ...aleyhine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/98 Esas, davacı ... aleyhine aynı mahkemenin 2009/100 Esas sayılı dosyalarında itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. Davacılar, eldeki itirazın iptali davasında, takip konusu dosyalardaki borç nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini istemektedirler. İlamsız takibe karşı süresinde itirazda bulunan borçlunun itirazı üzerine takibin durmuş olması nedeniyle buna rağmen menfi tespit davası açmada hukuki yararı yoktur. Keza, alacaklının itirazın iptali davası açmasından sonra da borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Çünkü, borçlu açılacak veya açılmış olan itirazın iptali davasında borçlu olmadığına dair savunmalarını ileri sürme olanağına sahiptir....

          Taraflar arasındaki karşılıklı birleştirilen ihalenin feshi - menfi tespit - itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacının ihalenin feshine menfi tespit ve itirazın iptaline yönelik davalarının reddine karşı davanın ise kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Mahkemece, “birleşen 2010/117 Esas sayılı dosya üzerinden icra takibinin 25.120,30.TL alacağın bulunması nedeniyle takipte bulunulduğu ve hükme esas alınan 14/09/2011 tarihli raporda bu dosya kapsamında 13/01/2009 tarihi itibarıyla orman idaresinin müstakilen 20.055,11.TL alacağının bulunduğunun belirtilmesi karşısında itirazın iptali istemi kısmen kabul edilmiştir ve icra takibinin 20.055,11.TL üzerinden devamına karar verilmiştir” şeklinde gerekçe oluşturulmuş ise de hüküm fıkrasında “davalı aleyhine başlatılan ...2....

            Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/244E sayılı dosyasından menfi tespit davası açtığını yapılan yargılamada usule uygun defter incelemelerini içerir 05.03.19 tarihli Bilirkişi raporunda, karşı tarafın borçlu olduğunun sabit hale geldiğini, menfi tespit talebinin reddolunduğunu, bilirkişi raporu ve menfi tespit talebinin reddolduğuna dair Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/244E ve 2020/527 K numaralı kararının dosya kapsamında bulunduğunu, Adana 9. İcra Müdürlüğü'nün 2018/2343E dosyasına yapılan usulü tebligat itirazları kapsamında taraflarınca dosyanın kesinleşmesi için beklenildiğinden, itirazın iptali davası açılamadığını, istinaf aşamasının uzun sürdüğünü, Karşı tarafın haksız olarak açtığı menfi tespit davasının sonuçlanmasının ardından, taraflarınc,a tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla işbu davada itirazın iptaline konu Adana 1....

            Ticaret Mahkemesi’nin 2001/537 Esas, 2002/954 Karar sayılı dosyasında menfi tespit davası açtığını ve davalının menfi tespit davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, feragatın kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağından ve davalının borcunun tanık Halil İbrahim Yener’in beyanı ile de doğrulandığından davalının çekten dolayı borçlu olduğunun kabulüne, itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren % 43 ve değişen oranlarda reeskont faizi uygulanmasına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2006/4625 Esas, 2006/11739 Karar Sayılı 08.12.2006 tarihli ilamında belirtilen nedenlerle bozulmuştur....

              Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, cari hesaptan kaynaklanan 6.100 TL.alacak gözükse de İcra takibine konu alacağın açıkça 16.02.2007 tarihli 865432 nolu faturaya dayandırıldığı, bu faturadan sonra da mal alış verişinin devam ettiği 7 adet fatura daha kesildiği menfi tespit davasının davacısı, birleşen itirazın iptali davasının davalısının yaptığı ödemeler nazara alındığında takibin Dayanağı fatura bedelinin fazlası ile ödendiği gerekçeleri ile menfi tespit davasının kabulüne, icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine, davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddine, birleşen itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş, hüküm asıl davanın davalısı birleşen davanın davacısı vekilince temyiz edilmiştir....

                Alacaklı itirazı gidermediği sürece borçlunun üzerine gidemeyeceğinden itirazın giderilmesi için sadece itirazın iptali davası yoluna başvurabileceğinden, bu yola başvurması halinde borçlu savunma sebeplerini ileri sürebileceğinden bu aşamada menfi tespit davası açmakta korunmaya değer hukuki yararının bulunduğu kabul edilemez. Kaldı ki, alacaklı banka dava dilekçesi tebliğ edilmeden takipten feragat ettiğine ilişkin bir dilekçe sunmuştur. Açıklanan nedenlerle menfi tespit davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekir. Kararın bu gerekçeyle bozulması gerektiğinden sayın çoğunluğun (1) nolu benddeki temyiz itirazlarının reddine ilişkin gerekçesine katılmıyorum....

                  UYAP Entegrasyonu