Mahkemece, yanlar arasında görülüp kesinleşen menfi tespit davası sonucu davacıların davalı şirkete borçlu olmadıklarının anlaşıldığı bu nedenle 3. kişilere ödedikleri miktarı davalıdan talep edebilecekleri, davalının kötü niyetle çekleri ciro ettiği ve davacılar aleyhine 3. kişilerin icra takibi yapmasına neden olduğu bu tutumu ile davacıların manevi vesaiklerine zarar verdiği gerekçesiyle 7.269.661.000 TL ödemenin istirdadına ve 2.500.000.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle görülmekte olan istirdat davasının İİK. 72/VI. ncı hükmüne daha önce açılan menfi tespit davasının devamı niteliğinde olduğu ve menfi tespit davasında verilen menfi tespit ilamının istirdat davasında kesin delil teşkil edeceği (Baki Kuru menfi tespit ve istirdat davası 2003 sh 191) gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına...
İİK'nın 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s. 803). 23....
Yasal açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Dava; menfi tespit istemiyle birlikte çekin istirdatı talebine ilişkindir. Dava dilekçesinin incelenmesinde; huzurdaki dava nedeniyle arabuluculuğun dava şartı olmadığına dair Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/... E. ve 2020/... K.ve 10/02/2020 tarihli kararına atıf yapılmış ise de anılı karar tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce yürürlüğe giren kanun değişikliği nedeniyle menfi tespit ve istirdat davalarında arabuluculuğun zorunlu dava şartı haline getirildiği, istirdat davaları yönünden ayırıcı bir düzenlemenin bulunmadığı, bu haliyle çekin istirdatı talebinin de bu kapsamda olduğu değerlendirilmekle davanın, dava şartı yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın menfi tespit ve istirdat davası olması nedeniyle menfi tespit davası yönünden davacı yararına maktu vekalet ücretine, istirdat davası yönünden talep olunan miktar dikkate alınarak taraflar yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ise istirdat davasına konu edilen talep miktarı ile kabul miktarı dikkate alınmak suretiyle paylaştırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacıların lehtarı ve keşidecisi olduğu iki bonodan dolayı bonoların cirantası davacıya borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit ve bonoların istirdatı davasıdır. Davacılar, ... tarafından .........
Bankası elinde bulunan 1 adet bononun, ... elinde bulunan 2 adet bononun istirdadına, yapılan ödemeler yönündeki istirdat isteminin reddine, davalı ... A.Ş.ye borçlu olmadığının tespitine, ödenen 28.646 DEM.nin iflas masasına alacak olarak kaydına, davalı ...’a borçlu olmadığının tespitine, istirdat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalılardan ... Bankası vekilince temyiz edilmiştir. Asıl ve birleşen dava, leasing sözleşmesine istinaden verilen bonoların ödeme neticesi bedelsiz kaldıklarının tespiti ile bonolara yönelik yapılan ödemelerin istirdadına ilişkindir. Bir başka deyişle dava menfi tespit ve istirdat davasıdır. Menfi tespite karar verilmesi halinde, borçsuzluk tespit edilen bonolar için bir ödeme varsa bunun istirdadına karar verilmesi yasa gereğidir. Ayrıca aleyhine hüküm kurulan davalı taraf yargılama giderinden sorumludur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda davalının her iki icra dosyasında toplam alacağının 55.780.TL olduğu, ancak iflas davasında verilen depo kararı tarihi itibariyle davacının 54.386,39.TL borcu bulunduğu, ancak 71.645,71.TL ödeme yaptığı aradaki fark olan 17.259,32.TL’nin istirdatı gerektiği, yine davaya konu 5 adet bononun da bedelsiz kaldığı gerekçesiyle istirdat talebinin kısmen kabulüne, menfi tespit talebinin ise kabulüne karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 175.maddesine göre süresinde iflas takibine itiraz etmeyen ve depo emri kararını yerine getiren borçlu tarafından açılan istirdat ve bir kısım bonolardan dolayı menfi tespit davasıdır....
AŞ yönünden menfi tespit isteminin kabulüne istirdat isteminin reddine, davalı ... yönünden menfi tespit isteminin kabulüne ve istirdat isteminin kısmen kabulüne, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili 10/07/2019 tarihinde mahkememize sunduğu dilekçesinde; dava konusu çeklerle ilgili olarak ödeme yaptıklarını ve huzurdaki davanın istirdat davasına dönüştüğünü beyan etmiştir. 2004 sayılı İİK.'nun 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s. 803). Eldeki dava ilk açıldığında menfi tespit davası olarak açılmıştır....