ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/584 Esas KARAR NO : 2023/597 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/09/2023 KARAR TARİHİ : 28/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacının dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin hali hazırda kamuya hizmet sağladığını, organizasyon ve taşımacılık faaliyetleri yürüttüğünü, şerhirlerarası taşımacılık faaliyeti yürüttüğünün dikkate alınması ile yolcuların ve sorumlu olduğu kamu kurumlarının mağdur olmaması için dava konusu mülkiyeti muhafaza işlemi hakkında tedbir kararı verilmesinin önemli olduğunu, menfi tespit davasının arabuluculuk hükümlerine tabi olması, menfi tespit davası açılana kadar haciz, yakalama ve rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiple müvekkilinin mülkiyet hakkının sınırlandırılacağı ve müvekkilinin telafisi imkansız zararlar ile karşı karşı kalacağı dikkate alınarak tedbir talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/677 Esas KARAR NO:2022/787 DAVA: Menfi Tespit (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:01.10.2021 KARAR TARİHİ:06.10.2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : ---- tarihli duruşmada davanın taraflarca takipsiz bırakılması nedeniyle dosya işlemden kaldırılmış, HMK'nun 150/1. maddesi uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren ---aylık süre içinde yenilenmediği anlaşılmakla, davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın HMK 150/5....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/584 Esas KARAR NO : 2023/597 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/09/2023 KARAR TARİHİ : 28/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacının dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin hali hazırda kamuya hizmet sağladığını, organizasyon ve taşımacılık faaliyetleri yürüttüğünü, şerhirlerarası taşımacılık faaliyeti yürüttüğünün dikkate alınması ile yolcuların ve sorumlu olduğu kamu kurumlarının mağdur olmaması için dava konusu mülkiyeti muhafaza işlemi hakkında tedbir kararı verilmesinin önemli olduğunu, menfi tespit davasının arabuluculuk hükümlerine tabi olması, menfi tespit davası açılana kadar haciz, yakalama ve rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiple müvekkilinin mülkiyet hakkının sınırlandırılacağı ve müvekkilinin telafisi imkansız zararlar ile karşı karşı kalacağı dikkate alınarak tedbir talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/409 Esas KARAR NO: 2021/686 DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/09/2020 KARAR TARİHİ : 22/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı 09/02/2021 tarihli duruşmaya gelmediğinden, davanın 09/02/2021 tarihinde taraflarca takipsizliği nedeniyle işlemden kaldırıldığı, aradan 3 aydan fazla zaman geçtiği halde yenilenmediği görülmekle; davanın açılmamış sayılmasına; karar vermek gerekmiş aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı ... savunmasında, dava dışı bankanın davacı şirketin kredi sözleşmesinden doğan sorumluluğu sona ermediği için ipoteği kaldırmadığını, ayrıca söz konusu senedin ipotek ile de ilgili bulunmadığını, 19.04.2005 tarihli belgedeki imzanın kendilerine ait olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu bononun imzası davalıya ait olduğu anlaşılan 19.04.2005 tarihli protokol ile, dava dışı ... lehine tesis olunan ipoteğin teminatı olarak verildiği ve teminat bonosunun alacak miktarı tespit edilmeden icra takibine konu edilmesi üzerine takibin İcra Tetkik Mercii hakimliğince iptal olunduğu, ancak davacı şirketin dava dışı bankaya olan kredi sözleşmesinden doğan sorumluluğunun devam etmesi nedeniyle teminat bonosunun teminat vasfının devam ettiği ve iadesinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
ın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ve imzalayacağı kredi sözleşmelerinden kaynaklanacak tüm doğmuş ve doğacak borçlarını da kapsadığını, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarının da bu yönde olduğunu, bu kararlardan da anlaşılacağı üzere ipoteğin kefaleti de kapsar ve ipotek sorumluluğu kefalet borcu ödenene kadar devam edeceğini, TBK 21. maddesinin İpotek Resmi Senetlerinde uygulanmasının hukuken mümkün olmadığını, ... tarafından söz konusu ipotek belgeleri imzalanırken iradesinin sakatlanmasının da söz konusu olmadığını, müvekkili Bankanın ipoteğinden sonra gelmek üzere yine gayrimenkulü üzerinde 2. derecede ayrı bir ipotek daha tesis ettirdiğini, bu nedenlerle genel işlem şartlarının varlığının kabulünün hukuken mümkün olmadığını, ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/998 Esas KARAR NO : 2021/931 Karar DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/10/2019 KARAR TARİHİ : 13/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin 12/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kefil olduğu kredide kefilliğinin geçerli olmadığını, müvekkilinin eşi ... eşi ...' a kefillik hususunda muvafakatname vermediğini, müvekkilinin ... un kredi çekerken kefil olmayı kabul ettiğini, kredi başvurusunda kefil olacağı kredinin meblağı yüksek olduğundan itiraz ettiğini, müvekkilinin İng bank çalışanlarının sözlerine güvenerek 275.000 TL miktarlı sözleşmeyi eşinin muvafakati olmadığını söyleyerek imzaladığını, banka çalışanının bu durumun sorun olmadığını belirttiğini formu doldururken eşinin muvafakatini olduğu kısmını evet olarak yazmasını söylediğini...
İcra Müdürlüğünce takibe konulduğunu, yapılan ipoteğin müvekkilini ilgilendiren ve yükümlülük doğuran maddelerinin batıl, geçersiz, hükümsüz olduğunun tespitine, tapu kütüğünün tescilli ipotek akdi hükümlerinin tashihine, müvekkilinin şahsi sorumluluğunun bulunmadığına, davalı bankaca yapılan icra takibinden borçlu olmadığının tespitine, davalıların haksız ve kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, davanın ipotek belgesinin 13. maddesi uyarınca İstanbul mahkemelerinde açılması gerektiğinden Mahkemenin yetkisiz olduğunu ileri sürerek yetki ilk itirazında bulunmuş, bu nedenle davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; dava menfi tespit ile ipotek akit tablolarında davacının şahsi sorumluluğuna ve yetkiye ilişkin düzenlemelerin irade sakatlığı nedenine dayalı hükümsüzlüğünün tespit ve iptaline ilişkin olup tüm dosya kapsamına göre davanın niteliği itibariyle H.U.M.K.'...
Davalı banka vekili, davanın ipotek belgesinin 13. maddesi uyarınca İstanbul mahkemelerinde açılması gerektiğinden Mahkemenin yetkisiz olduğunu ileri sürerek yetki ilk itirazında bulunmuş, bu nedenle davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; dava menfi tespit ile ipotek akit tablolarında davacının şahsi sorumluluğuna ve yetkiye ilişkin düzenlemelerin irade sakatlığı nedenine dayalı hükümsüzlüğünün tespit ve iptaline ilişkin olup tüm dosya kapsamına göre davanın niteliği itibariyle H.U.M.K.'nun 9. maddesi gereğince genel yetkili davalıların ikametgahları mahkemesinde görülmesi gerektiği, ipotek akit tablolarında da İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin yetki düzenlemesi bulunduğu, menfi tespit istemine konu İstanbul 14....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; abonelik sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.7.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....