Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menfi Tespit ve İstirdat Davaları 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun Menfi tesbit ve istirdat davaları başlıklı 72/1. maddesi “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” hükmünü, 72/6. maddesi “Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.” hükmünü; 72/7. maddesi "Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir." hükmünü içermektedir. Alıntılanan madde metninden de anlaşılacağı üzere, menfi tespit davaları icra takibinden önce ve sonra açılan davalar olarak iki ayrıma tabi tutulmuştur....

    Hukuk Dairesi’nce, çek istirdadı davasının aynı zamanda bir alacak davası olduğu, TTK’nın 797. maddesine göre talepte bulunulması nedeniyle mutlak ticari dava olduğu, bu nedenle TTK’nın 5/A maddesi gereğince arabulucuya müracaat edilmeden dava açılmasının mümkün olmadığı, menfi tespit davaları yönünden arabulucuya müracaat edilip edilmeyeceği hususu uygulamada tartışmalı olmakla birlikte menfi tespit davasında, davalının alacak iddiası bulunduğundan arabulucuya tabii olması gerektiği, menfi tespit davası devam ederken borç tahsil edildiğinde davanın re'sen istirdat davasına dönüştüğü, bu sebeple menfi tespit davasının bir alacak iddasını da içerdiği, aksi takdirde re'sen istirdat davasına dönen menfi tespit davasında yargılamanın ortasında arabulucuya gidilmesine karar verilmesi sonucunu doğacağı, bunun usul ekonomisine de uygun düşmeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

      Celbi talep edilen ve davacı yanca birleştirilmesi talep edilen dava dosyasının huzurdaki davada davalı konumunda olan kişi tarafından açılmış menfi tespit davası niteliğinde olduğu; huzurdaki davanın ise sonra açılan itirazın iptali davası niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Menfi tespit davası ile itirazın iptali davası arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulmasına yönelik Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/19-892 Esas, 2020/305 Karar sayılı ilamında, "...İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87-88, 119)....

        Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 22/12/2021 KARAR TARİHİ : 22/12/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Takip borçlusu olan davalılardan ... müvekkilinde herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, ...'...

          ATM'de açılan 2021/669 Esas sayılı dosyası'nın menfi tespit davası olduğunu, menfi tespit davalarında arabuluculuğa başvurma şartının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; menfi tespit davasının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmadığı, nitekim İstanbul 12. ATM'nin 2021/669 E. sayılı dosyasının ön inceleme duruşmasında bu hususun açıkça belirtildiği, bu itibarla davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin olarak açılan eldeki davanın İstanbul ... İcra Dairesi'nin ... E. ve ... E. Sayılı icra dosyalarına karşı açılan menfi tespit davaları ile ilgili olduğunu, mahkemenin eksik inceleme yaptığını, ayrıca İstanbul 12....

            a herhangi bir borcunun bulunmadığını, açılan davanın niteliği itibariyle İİK 72. Maddesi kapsamında menfi tespit davası iken ilk derece mahkemesince davanın İİK 89. Maddesi kapsamında menfi tespit davası olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, İİK 72. Maddesine dayalı menfi tespit davasında herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü bir sürenin bulunmadığını, müvekkilinin takip borçlusuna herhangi bir borcunun bulunmadığını, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür. Dava, İİK 89. maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir....

              Mahkemece, davanın İİK'nın 89/3 md. uyarınca açılan menfi tespit davası olduğu, 6102 sayılı TTK'nın 5/A md. gereğince arabuluculuk dava şartına tabii olduğu dava dilekçesi içeriğinden davanın arabulucuya başvurmadan açıldığı, gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafında; davanın 89/3 kapsamında açılan menfi tespit davası olduğu, zorunlu arabuluculuğa tabii olmadığını, bu konuda İstanbul BAM tarafından verilen kararlar bulunduğunu, huzurdaki davanın kanun gereği 15 günlük hak düşürücü sürede açılması ve ihbarnameleri gönderen icra müdürlüğüne davanın açıldığının bildirilmesi zorunluluğunun bulunduğunu, yasal düzenlemenin açık ve net olduğunu, davanın arabuluculuğa tabii olmadığı bildirilmiştir. GEREKÇE: Dava; İİK'nun 89.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince; dava şartı eksikliği nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir....

                Celbi talep edilen ve davacı yanca birleştirilmesi talep edilen dava dosyasının huzurdaki davada davalı konumunda olan kişi tarafından açılmış menfi tespit davası niteliğinde olduğu; huzurdaki davanın ise sonra açılan itirazın iptali davası niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Menfi tespit davası ile itirazın iptali davası arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulmasına yönelik Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/19-892 Esas, 2020/305 Karar sayılı ilamında, "...İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87-88, 119)....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi ise, dava, İİK'nın 89.maddesine göre gönderilen 3.haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davası olup, 3.haciz ihbarnamesini alan 3.kişinin icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde menfi tespit davası açabileceği, davacının yerleşim yerinin ... olduğu ve ... mahkemelerinin davaya bakmakla yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 89/3. maddeye göre 3. haciz bildirimini alan üçüncü kişi, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde 15 gün içinde menfi tespit davası açabilir. Görüldüğü gibi İİK'nın 89/3. maddesinde aynı yasanın 72/son maddesinden farklı olarak yetki düzenlemesi yapılmış ve bu tür davaların icra takibinin yapıldığı yer veya davayı açan üçüncü kişinin yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği hükme bağlanmıştır. Dosya kapsamından ve icra dosyasından davanın İİK'nın 89/3. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu anlaşılmaktadır....

                    Hukuk Dairesi'nin ... esas, ... karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir." İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. (Antalya BAM ... Hukuk Dairesi ... Esas ... Karar sayılı ilamı,,... E.,... Karar sayılı ilamı). Benzer bir dava dosyasında ( icra takibinin konusunun kambiyo senedi olduğu ); Antalya BAM ... Hukuk Dairesi ... Esas ve ... Karar sayılı ilamında; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirtmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu