Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar ve bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Yine icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir." hükmünü düzenlemiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 22.02.2021 tarihli, 2021/83 Esas sayılı kararıyla; "Davacının İhtiyati tedbir ile icra takibinin durdurulması talebinin İİK 72 uyarınca, yaklaşık ispata kanaat getirilmemesi, tedbir ile Mahkememizden yasal çerçevede takibin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararının verilemeyeceği dikkate alınarak, 'takip sonrası menfi tespit davasında teminat gösterilse bile ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği' yasal hükmü gereği ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava eser sözleşmesi kapsamında verilen çeke ilişkin menfi tespit ve tedbir talebine ilişkidir. Talep, icra takibinden evvel açılan menfi tesbit davasında, icra takibinin durdurulması talebinin kabulüne dair kararın kaldırılması istemine ilişkindir. İİK’nun 72/2 maddesi, “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmünü içermektedir. Bunun yanında menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir koşulları değerlendirilirken İİK 72 maddesi yanında, HMK 389 vd. maddelerinin de gözönünde bulundurulması gerekir....

        Davacı - kiracı 08.03.2023 tarihinde bu menfi tespit davasını açmış ve 20.03.2023 tarihli dilekçe ile ihtiyati tedbir talep etmiştir. Dairemizce öncelikle Yalova İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/705 Esas, 2022/751 Karar sayılı dosyasında tahliyeye karar verilip bu karar kesinleştikten sonra açılan menfi tespit davasında tahliyenin önlenmesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilip verilemeyeceği değerlendirilmiş olup, dairemizce icra hukuk mahkemesi kararlarının kesin hüküm teşkil etmemesi ve bu mahkemece yapılan incelemenin dar kapsamlı olması nedeniyle icra hukuk mahkemesince tahliyeye karara verildikten sonra açılan menfi tespit davasında tahliyeye yönelik kararın icrasının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilebileceği kabul edilmelidir. Ancak, İcra ve İflas Kanunu'nun 72/3.maddesinde "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

        Ancak, alacaklının, ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almasından doğan zararlarını (takip borçlusu tarafından) dava dosyasına sunulan teminattan alması, buna dair mahkemece kurulacak hükmün kesinleşmesine bağlıdır. (Yargıtay 12. H.D 2016/12672 Esas, 2017/4127 Karar; 2017/1169 esas 2018/5337 Karar; Dairemizin 2019/1694 esas, 2019/2913 karar) Somut olayda; menfi tespit davası dolayısıyla yatırılan 9.818,78 TL teminat, ihtiyati tedbir nedeniyle alacağın geç alınmasından doğan zarara karşılık olup menfi tespit davasının reddi ile ihtiyati tedbir kalkacağından teminatın menfi tespit davasının reddine dair kararın kesinleşmesi üzerine ve bu tedbir nedeniyle alacağın geç alınmasından kaynaklanan zarara karşılık alacaklıya ödenmesi gerekir. Bu teminatın haczi mümkün değildir....

        GEREKÇE:Talep, başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında tedbiren takibin durdurulması istemine ilişkindir. Davacı vekili, çeke dayalı başlatılan takiple ilgili olarak açtığı meni tespit davasında müvekkilleri ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, borç doğurucu işlem söz konusu olmadığını, çekteki imzaların müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, menfi tespit isteminde bulunduğu davada ayrıca tedbir isteminde bulunmuş, mahkemece tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. İİK'nın 72/3. maddesinde " İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu geçikmeden doğan zarraları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir." hükmüne yer verilmiştir....

          İİK m. 72/3 uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında özel düzenleme gereğince, ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, Mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir, ihtiyati tedbirin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında talebin kabulüne veya reddine karar vermede taktir Hakimindir. Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğundan, İİK 72/3. maddesindeki özel düzenlemeye göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında tedbir istenmesi halinde icra takibinin durdurulması kararı verilemeyeceğinden, ilk derece Mahkemesinin takibin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin reddine dair ara kararı yasal düzenlemeye uygun bulunmuştur....

            İİK 72/4 maddesinde ise; menfi tespit davasının alacaklı lehine neticelenmesi halinde ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alacağı ve alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır..." gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile alacağın % 15’i oranında yatıracağı teminat veya bu miktar teminat mektubu karşılığında, İİK 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine, varsa teminat mektubunun paraya çevrilmemesine karar verilmiştir....

              İİK 72/4 maddesinde ise; menfi tespit davasının alacaklı lehine neticelenmesi halinde ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alacağı ve alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır..." gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile alacağın % 15’i oranında yatıracağı teminat veya bu miktar teminat mektubu karşılığında, İİK 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine, varsa teminat mektubunun paraya çevrilmemesine karar verilmiştir....

              Dava; niteliği itibari ile İİK'nın 72. maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Bu kapsamda, İİK'nın 72- (3) maddesinde; "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." düzenlemesine yer verilmiştir. Bu belirlemelere göre, eldeki dava icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davası olup ancak İİK'nın 72- (3) maddesi kapsamında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bunun dışında, takibin veya satış işleminin durdurulması şeklinde ihtiyati tedbire hükmedilemez....

              UYAP Entegrasyonu