Mahkemece 03/05/2021 tarihli ara karar ile; davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, İİK'nun 72/3 maddesi gereğince icra takibindan sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulamayacağı gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, ayrıca dava konusu olayda ihtiyati tedbirin şartlarının gerçekleştiğini, mahkemenin ihtiyati tedbir hususunu eksik yorumladığını, teminat karşılığında icra veznesine yatan paranın ödenmemesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı da verilebileceğini bildirmiştir. Dosyanın UYAP ortamında yapılan incelemesinde davacı vekilinin davasından feragat ettiği, mahkemenin de 29/06/2021 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verdiği görülmüştür. GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır....
Davalı ise davanın haksız olduğunu belirterek reddi ile %40 icra inkar tazminatı istemiştir.Mahkemece, davacı ile birlikte müteselsil kefil olan davalının aksi kararlaştırılmadıkça eşit oranda sorumlu bulunması gerekçesiyle davanın bir bölümünün kabulü ile icra takibinden dolayı 2.585,00 TL borçlu olmadığının tespiti ile 1.034,00 TL %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Karar taraflarca temyiz edilmiştir.Davacının temyiz itirazlarının reddine. Davalının temyiz itirazlarına gelince; 1)Dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Mahkemece 27.12.2010 tarihli duruşmada davacının ihtiyati tedbir talebi isteminin reddine karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK'nin 72. maddesi gereğince icra takibin başlamasından sonra açılan menfi tespit ve istirdat davalarında yetkili mahkeme bakımından borçluya seçimlik bir hak tanındığını, işbu davanın icra takibinin başlamasından sonra açılan bir menfi tespit ve istirdat davası olmadığını, ayrıca çekten kaynaklanan menfi tespit davalarında çekin ödeme yeri mahkemesinin de yetkili olduğunu, davanın yetkili mahkemede açıldığını bildirerek ilk derece mahkemesi mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, çek nedeniyle icra takibinden önce açılan borçlu olunmadığının tespiti (menfi tespit) ile ayıplı satış nedeniyle tazminat davasına ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK'nin 72. maddesi gereğince icra takibin başlamasından sonra açılan menfi tespit ve istirdat davalarında yetkili mahkeme bakımından borçluya seçimlik bir hak tanındığını, işbu davanın icra takibinin başlamasından sonra açılan bir menfi tespit ve istirdat davası olmadığını, ayrıca çekten kaynaklanan menfi tespit davalarında çekin ödeme yeri mahkemesinin de yetkili olduğunu, davanın yetkili mahkemede açıldığını bildirerek ilk derece mahkemesi mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, çek nedeniyle icra takibinden önce açılan borçlu olunmadığının tespiti (menfi tespit) ile ayıplı satış nedeniyle tazminat davasına ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....
Mahkemece, menfi tespit davasında yetkili mahkemenin HMK.nun 6. maddesinde düzenlenen genel yetki kuralına göre davalının yerleşim yeri itibariyle Karaçoban ilçesinin bağlı olduğu Hınıs Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle, yetkisizlik kararı verilmiştir. Dava, icra takibinden sonra açılan, menfi tespit davasına ilişkindir. İİK.nun 72/son maddesinde özel bir yetki kuralı öngörülmüş olup, menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı borçlu da, davalı alacaklıların, icra takibine başlamış oldukları Erzurum yetkili mahkemesinde seçimlik hakkını kullanarak işbu davayı açmıştır. Bu durumda mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/... esas sayılı dosyasından açılan davanın icra takibine ve borca itiraz davası olduğunu, davalının bu maddeyi kendi hür iradesi ile kabul ederek müvekkilinin borçlu olmadığını kabul ettiğini, bu madde ile müvekkilinin borçlu olmadığını ispatlamış durumda olduğunu, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini ve ayrıca müvekkili adına başlatılan icra takibinin daha büyük zararlara yol açmadan durdurulması talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ'NİN ARA KARAR ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesi'nin 25/07/2022 tarihli tensip ara kararında özetle; davacı vekili tarafından icra takibinden sonra talepte bulunulduğu, İİK'nin 72/3. maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden davacı vekilinin icra takibinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
İİK’nın 72/3.maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” şeklinde yasal düzenleme mevcuttur. Menfi tespit davası her ne kadar İİK’da düzenlenmiş ise de icra hukukuna özgü bir dava türü olmayıp maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden ve HMK’daki genel usul ve yargılama kurallarına tabi olan ve genel mahkemelerde görülen bir dava türüdür. Dolayısıyla usul kuralları bakımından İİK hükümleri ile yetinilmesi doğru olmayıp HMK’daki usul kurallarının ve yasal düzenlemenin dikkate alınması gerekmektedir....
İİK m. 72/2; icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir, İİK m.72/3; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir hükmünü haizdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/7454 Esas Sayılı icra dosyasında takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılmasına yönelik talebinin REDDİNE,'' ara karar verilmiş, verilen bu ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İSTİNAF NEDENLERİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyası borçlusunun müvekkili şirket olmadığını, müvekkili şirket aleyhine açılan bir icra takibi bulunmadığından menfi tespit davasının icra takibinden sonra açıldığından bahsedilemeyeceğini, haciz ihbarnamelerinin müvekkili şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, icra takibinde borçlu olan şirkete müvekkili şirketin borcunun olmadığını, ihtiyati tedbir istemlerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
İİK'nun 73/2. maddesi " İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın % 15'inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulmasın hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir " şeklinde, 72/3. fıkrasında ise " icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurumasına karar verilemez, Ancak borçlu gecikmesinden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir" şeklinde düzenleme mevcuttur. İİK'nın 72. Maddesinde düzenlenen tedbirler HMK'nın 389. vd düzenlenmiş olan Geçici Hukuki Koruma mahiyetinde olup, HMK 389.maddesiyle birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. HMK 394/2....