nin yakınları ile birlikte borçtan kurtulmak amacıyla planlı ve kötü niyetli olarak kendisi hakkında kısıtlılık kararı almak üzere yargı makamlarına başvuruda bulunduğunu, davanın derdest olarak devam ettiğini, Davacı tarafın yerel mahkemede görülmekte olan menfi tespit davasını icra takibi açıldıktan sonra açıldığını, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası İcra ve İflas Kanunun 72/3 maddesinde düzenlendiğini, ''İİK Md. 72/3 :İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.'' kanun maddesinde açıkça belirtildiği üzere açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararının verilemeyeceğini icra takibinden sonra açılan menfi tespit devalarında; icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarının aksine icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasının mümkün olmadığını, tüm bu açıklanan sebeplerden dolayı İstanbul 11....
GEREKÇE: Dava İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davasına ilişkindir. İİK 72/3.maddesi "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak,... göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Somut olayda icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında; İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında teminatlı veya teminatsız takibin durdurulmasına karar verilemez. Açıklanan nedenlerle; icra takibinin durdurulması yasal engel nedeniyle mümkün olmadığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu itibarla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Dosyamız konusu, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında, icra takibinin durumuna ilişkin ihtiyati tedbir 72/3 maddesinde düzenlenmiş olup "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir" hükmünü getirmiştir. Yukarıdaki emredici kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında; mahkemenin ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar veremeyeceğini, ancak gecikmeden doğan zararın karşılanması ve alacağın %15'den aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesinin istenebileceğini hüküm altına almıştır....
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden dogan zararları karsılamak ve alacagın yüzde onbesinden asağı olmamak üzere gösterecegi teminat karsılıgında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir..." şeklinde icra takibinden sonra menfi tespit davası açılması halinde ancak icra veznesine yatan paranın dava sonuna kadar tedbiren alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, icra takibinden sonra menfi tespit davası açılmakla, Yasanın buyruk hükmü gereğince ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, buna karşılık icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine karar verilebileceği, o halde mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davacı vekili istinaf itirazında haklı değildir....
Mahkemece, dava dilekçesinde dava sebebi olarak ileri sürülen hususlar takip hukukuna ilişkin olması karşısında açılan davanın mahiyeti de dikkate alınarak dava dilekçesinin görev yönünden reddine, görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı yan, aleyhinde başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti isteminde bulunmuştur. Vakıaların sunulması taraflara, hukuki niteleme ve dilekçelerin yorumlanması görevi hakime aittir. Nitekim mahkemece karar gerekçesinde “dava açılış şekline göre İİK.nun 72.maddesine dayalı olarak icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır” denilmiştir. İcra takibinin iptali istemli İcra Hukuk Mahkemesine başvurulması ve istemin reddine karar verilmiş olması da genel mahkemelerde menfi tespit davasının açılmasına engel değildir. Zira dar yetkili ve şekli inceleme yapan İcra Hukuk Mahkemesi kararları, maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaz....
Dosyanın incelenmesinde, her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesinde aleyhine başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulması talep edilmiş ise de; eldeki davanın icra takibinden sonra açılmış olduğu, İİK 72/2 maddesi uyarınca ancak icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında talep üzerine koşulları mevcut ise alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulmasına karar verilebileceği; anılan maddenin üçüncü fıkrası uyarınca, icra takibine başlandıktan sonra açılan menfi tespit davalarında ise tedbiren takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği belirtilmiştir....
Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....
İlk derece mahkemesince, " ....İcra İflas Kanunu'nun 72/3 maddesindeki düzenleme gereği takipten sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği anlaşılmakla, HMK 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi..." gereğince tedbir talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK.'nun 72. Maddesinde, " Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İİK.nun 72/son maddesinde öngörülen yetki kuralları icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında uygulanır. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında ise; genel yetki kuralları uygulanmaktadır. Somut olayda, menfi tespit davası icra takibinden önce açıldığına göre, genel yetki kurallarının uygulanması gerekmektedir. Bu durumda mahkemece dava konusu çekin keşide yerinin ... olması nedeniyle ... mahkemelerinin de yetkili olduğu gözetilerek, yetki itirazının reddi ile işin esasına girilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeden yazılı gerekçelerle yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyize eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesi ile; Davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece kararda açıkça; "2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72/3.maddesi “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Açık kanun metninden de anlaşılacağı üzere icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez." gerekçesi ile tedbirin reddine karar verildiğinden kanuna uygun olduğunu, İİK madde 72'deki" İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....