"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....
Anılan madde ile, Kurum alacakları için 6183 sayılı Kanun'un 55. maddesi hükmü uyarınca düzenlenip tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı 7 gün içerisinde dava açabilme olanağı bulunmaktadır. Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı açılacak dava "menfi tespit" niteliğinde olup, "böyle bir borcu olmadığı" veya "kısmen ödendiği" veya "zamanaşımına uğradığı" iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.04.2001 gün ve 2002/21-201-297, 24.03.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı kararları). Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen gözönünde tutulmalıdır. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....
Takip nolu ödeme emrinin 2004/11-12 dönemleri, 2005/020076 Takip nolu ödmee emrinin 2004/11/12 dönemleri, 2010/022465 Takip nolu ödeme emrinin 2004/1, 5, 6 dönemleri, 2012/026036 Takip nolu ödeme emrinin 2000/4-2002/5 dönemleri, 2012/26039 Takip nolu ödeme emrinin 2001/3- 2002/5 dönemlerinin zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu tespit edilmiştir....
K A R A R Dava, davacıya Kurum tarafından gönderilen, 2011/2800 takip numaralı ödeme emrinin borçtan sorumlu olmadığı nedeniyle iptali ile Kurumdan kötü niyet tazminatının tahsili istemine ilişkindir Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın süresinde açılmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. 6183 sayılı Kanun’un “ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58’inci maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği ya da zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz / ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunludur....
Davanın yasal dayanaklarından olan 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlığını taşıyan 55. maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı belirtildikten sonra “Ödeme emrine itiraz” başlıklı 58. maddenin ilk fıkrasında, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabileceği açıklanmış olmakla anlaşılacağı üzere, menfi tespit niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının söz konusu hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekmekte olup uyuşmazlık konusu ödeme emirlerinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde davanın açılmadığı belirgin bulunmasına karşın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : Dava, ödeme emrinin iptali ve menfi tespit istemlerine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir....
edilerek primlerin işverenden tahsili yoluna gidilmesi sonuç ve kanaatine varıldığı, bunun üzerine iş bu bedelin davacıdan tahsilinin istenildiği, davacı Kurum tarafından ödeme emrinin iptali talepli açılan davanın Gaziantep 1....
Asliye Ticaret Mahkemesinde 2018/1166 Esas sayılı menfi tespit ve çek iptali davası açıldığını, mahkemece iş bu çek hakkında ödeme yasağı kararı verildiğini, icra takibine konu çek arkasına bankaca “ödeme yasağı kararı bulunduğundan çek üzerinde herhangi bir işlem yapılmamıştır” ibaresi konulduğunu, ilgili mahkemenin koyduğu ödeme yasağı kararına uyulmak zorunluluğu olduğunu, işbu icra takibinin ve ödeme emrinin iptal edilmesi gerektiğini, çek hakkında karşılıksız işlemi yapılmışsa da taraflarınca açılan menfi tespit ve çek iptali davası derdest olup doğrudan yargılamanın seyrini değiştireceğini ve öncelikle dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, mahkeme tarafından işbu yöndeki taleplerinin reddedildiğini, eksik incelemeye dayanılarak hatalı karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....