Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacının, davalı hakkında 55.238.40 TL.’lik kaçak elektrik faturası düzenlendiği, davalının kaçak itiraz komisyonuna itiraz ettiği, hem de Beyoğlu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/436 esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtığı ve 55.238.40 TL. borçlu olmadığının tespitini istediği, menfi tespit davası açıldıktan sonra kaçak itiraz komisyonun fatura bedelini 42.685.43 TL.’ye düşürdüğü, davacının bu miktar üzerinden davalı hakkında icra takibi yaptığı ve itiraz üzerine itirazın iptali ve tazminat istemi ile bu davanın açıldığı konularında uyuşmazlık bulunmamaktadır....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/21 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen itirazın iptali davası ile birleştirilmesine karar verilerek iki davanın bir arada yürütüldüğü ve neticede 16/04/2019 tarih ve 2017/21 Esas 2019/118 Karar sayılı karar ile itirazın iptali davası yönünden icra dairesinin yetkili olmadığı anlaşılarak itirazın iptali davasının dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine karar verildği birleşen menfi tespit davası yönünden aynı konuda açılmış bir itirazın iptali davasının bulunması sebebi ile hukuki yararın bulunmadığı anlaşıldığından menfi tespit davasınında hukuki yarar yokluğu dava şartının eksik bulunması sebebi ile usulden reddine karar verildiği, karara karşı asıl davanın davalısı T4 tarafından icra takibi ile haciz tehditi altında bulunduklarını ifade ederek birleşen menfi tespit davasının usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ifade edilerek kaldırılmasını talep ederek asıl davanın davacısı tarafından istinaf dilekçsi ile asıl itirazın...

      İtirazın iptali davası daha önce açıldığı için aynı konuda menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı yoktur. Zira davacı-borçlu menfi tespit davasında ileri sürebileceği hususları, davalı alacaklı tarafından daha önce açılmış bulunan itirazın iptali davasında savunma şeklinde ileri sürebilecektir. Bu durumda mahkemece davacının iş bu menfi tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu işin esasına girerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu nedenle itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında da savunma sebebi yapabilir ve savunma ile ilgili tüm delillerini gösterebilir. (Yargıtay 19. H.D. 2009/9562 Esas - 2010/1953 Karar, 19. H.D. 2007/12038 Esas - 2008/1474 Karar sayılı ilamları) Yukarıda açıklanan hukuksal çerçevede somut olaya bakıldığında, aynı takip dosyasına ilişkin itirazın iptali davası açıldıktan sonra, menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekir iken, her iki davanın da kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin bu yöne değinen istinaf yasa yolu başvurusu yerinde görülmüştür....

        İlamsız icra takibine itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın iptali davası açılmış ise böyle bir dava açıldıktan sonra, aynı borç ile ilgili menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı kabul edilmektedir. Ancak takibe itiraz edilmiş olmasına rağmen alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılmamış olan hallerde borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığının kabulü doğru görülemez. Zira alacaklının elinde her an tehdit unsuru taşıyan bir senet ya da borç belgesinin mevcudiyeti karşısında borçlunun bu tehdit unsurundan kurtulmak ve maddi hukuk açısından borçsuzluğunun tesbitine dair kesin hüküm elde edebilmek amacıyla dava açmakta hukuki yararı mevcuttur....

          Taraflar arasındaki birleşen itirazın iptali -menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı itirazın iptali davasının reddine, menfi tespit davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı birleşen dosyanın davalısı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı ... vekili, müvekkilinin davalı ... Tutucuya toptan et ürünleri sattığı ve malları teslim ettiğini ancak mal bedelini ödememesi üzerine girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili davacının dava açmak için aktif husumet ehliyetine haiz olmadığını, zira takip alacaklısının ...Gıda Ltd. olduğunu davacı adı geçen şirket tarafından açılması gerektiğini ayrıca müvekkilinin takip alacaklısına borcu olmadığı için davanın reddi ile % 40 tazminata karar verilmesini savunmuştur....

            Çünkü menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususlar, itirazın iptali davasında da ileri sürülebilecektir. Ayrıca itirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir davadır. Davacının "fahiş faiz itirazının borca itiraz olarak ileri sürüldüğü, bu nedenle itirazın iptali davasının görülmesi sırasında da ileri sürülmüş olduğu ancak mahkemece değerlendirilmediği" yönündeki iddiası, itirazın iptali davasının kesinleşmiş olması nedeniyle artık dinlenemez. (YARG. 19.HD. E: 2013/13987 K: 2013/19547 ve ANTALYA BAM 11.HD. E: 2021/959 Esas K: 2021/990, T: 01/06/2021) İtirazın iptali davasında hükümde, işleyecek faizle ilgili bir belirleme yer almıyorsa bu durumda işleyecek faiz, takip talebinde istenen faiz oranı üzerinden işletilir. İcra dosyasının incelenmesinde yapılan en güncel kapak hesabında, borç için ödeme yapılan 3.497,58 tl nin borç miktarından mahsup edildiği ve bakiye borç miktarının belirtildiği anlaşılmıştır....

            Maddesi gereğince istinaf sebepleri ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Mahkemece, davacının hakkında açılan icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulduğu, bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar, itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali  davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

            Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, aynı konu ile ilgili derdest itirazın iptali davası olduğu, itirazın iptali davası açıldıktan sonra menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.  Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2015/631 esaslı itirazın iptali davasında verilen kararara karşı istinaf ve temyiz başvurularının reddedilerek kararın onandığı, davacı dava sebebini kredi sözleşmesinde imza dışındaki yazıların kendisine ait olmaması olarak açıklamış ve bu durumu itirazın iptali yargılaması sırasında öğrendiğini iddia etmiş, menfi tespit davasına konu sözleşmenin dayandığı icra takibine itirazın iptali davası görülmüş olmakla aynı alacak için borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığı, genel hükümlere göre yürütülen itirazın iptali davasında menfi tespit davasında ileri süreceği hususları ileri sürmesi mümkün olduğu, davacının itirazın iptali davasında ileri sürülmesi mümkün olan bir sebebe dayanarak menfi tespit davası açmasının usulen mümkün olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu