Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, borcun icra dosyasına ihtirazi kayıt konulmadan ödendiği, bu durumda menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı, hukuki yararın varlığı dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 19.11.2014 tarih ve 2014/12431 Esas 2014/16558 Karar sayılı bozma ilamı ile; "İcra ve İflâs Kanunu’nun 72,VI hükmüne göre, “Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.” Somut olayda, dava konusu edilen icra takibindeki borç yargılama sırasında ödenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki menfi tespit/istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın menfi tespit talebi yönünden kabulüne, istirdat talebi yönünden dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İlgisi nedeniyle, ...Vergi Mahkemesinin ... sayılı dava dosyasının, dosya içerisine konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......
Mahkemece, menfi tespit davası sırasında paranın icra dairesine ödenildiği bildirilmemiş böylece davaya istirdat davası olarak bakılamamış ise daha sonra açılacak istirdat davasında bir yıllık hakdüşürücü süre menfi tespit davasının kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağı, somut olayda, davalıya ödemenin 14.5.2004 tarihinde yapıldığı, menfi tespit davasının kararının 08.01.2010 tarihinde kesinleştiği, davaya konu icra takibinin başlatıldığı tarih ile menfi tespit davasının kesinleştiği tarih arasında 1 yılı aşkın süre geçtiğinden davanın hakdüşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 17.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT-İSTİRDAT Taraflar arasında görülen menfi tespit ve istirdat davası sonunda, yerel mahkemece davanın menfi tespit istemi yönünden reddine, istirdat istemi yönünden kısmen kabulüne, kötüniyet tazminatı isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, menfi tespit ve istirdat isteğine ilişkindir. Davacı, davalı tarafından açılan ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/291 Esas sayılı dosyasından aleyhine toplam 3.833,32 TL'nin tahsiline karar verildiğini, dosyayı takip eden vekil ile görüşerek hüküm altına alınan tutarı ödeyeceğini beyan ettiği ve tüm alacak kalemleri karşılığı olan toplam 4.001,31 TL'yi hesabına 10/06/2013 günü ödediğini, ancak ... 22....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacının keşidecisi olduğu hamiline düzenlenen 25.10.2007 tanzim tarihli 3.543.00 TL.'lik çeke istinaden davalı tarafından, davacı hakkında 12.11.2007 tarihinde icra takibi yapılmış, davacı 08.02.2008 tarihinde menfi tespit ve istirdat davası açma hakkını saklı tutarak borcu ödemiş, aynı tarihde de iş bu menfi tespit davası açılmıştır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, davacının çekle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Borçlu, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tahdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir; ilamsı icra takibinde ödemiş olduğu paranınkendisine geri verilmesi için, ilamsız icra takibi yapamaz. Borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması nedeniyle borç (alacaklıya) ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir(m.72VI) bu konu, yukarıda incelendi. İstirdat davası İİK'nda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası, normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödenmiş olduğu iddia edilen paranın geri verilmesi istenir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; İİK'nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup; hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Uyuşmazlık, davacının, davalıya davaya konu icra takibi nedeniyle borçlu olup olmadığı ve davadan önce takibe konu borç tutarının takip alacaklısına ödenmesi sebebiyle davalıdan istirdatını isteyebileceği herhangi bir alacağı bulunup bulunmadığı, varsa miktarı noktasında toplanmaktadır. 1-Menfi tespit davası, 2004 sayılı İİK'nın 72.maddesinde düzenlenmiş olup, menfi tespit davasında amaç, bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekte mevcut olmadığının tespitine yöneliktir....
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafın, davadan sonra yapılan icra takibi sebebiyle çek bedelini davalıya ödediği, menfi tespit isteminin bu suretle istirdada dönüştüğü, bu durumda artık davacının takip dayanağı çeke dayalı icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığı, bu nedenle mahkemece davacının menfi tespit davasının kabulü gerekirken menfi tespit istemi yönünden ayrı bir hüküm kurulmamasının doğru görülmediği, istirdat talebine gelince, istirdat davalarında, davacının, paranın verilmesinin lazım gelmediğini ispatla mükellef olduğu, somut olayda davacı yanca çek bedelinin ödenmemesi gerektiği noktasında kesin delil sunulamadığı, bu nedenle istirdat talebinin dinlenemeyeceği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle, menfi tespit davasının kabulüne, istirdat davasının ise reddine karar verilmiştir....
DELİLLER ; 05/10/2023 tarihli ara karar ile 28/3/2023 tarihinde kabul edilip 05/04/2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan .... nolu ... ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 31. maddesindeki " 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. " hüküm ele Türk Ticaret Kanununun " Dava şartı olarak arabuluculuk " başlıklı 5/A maddesinin 1. fıkrasının " Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. " şeklinde değiştirilerek menfi tespit davalarından önce arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı haline getirilmesi, aynı Kanununun 43. maddesine göre bu değişikliğin 01/09/2023 tarihinde...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat-zayi nedeniyle çek iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit-istirdat davasının reddine zayi nedeniyle çek iptali davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....