den yapılan tahsilatlar da etkili olup bu tahsilatların yapılmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığından davacı ...’in istirdat talebinin reddi de yerindedir. Bu gerekçe ile mahkemenin menfi tespit davasının kabulü ve istirdat talebinin reddi doğrudur. Bu itibarla dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı ... vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacı İsmali Hayden'den alınmasına, 16/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, aynı konuda davacının Çanakkale İcra Hukuk Mahkemesinde istihkak davası açtığını, bu nedenle menfi tespit ve istirdat davası açmasının yersiz olduğunu, icra takibine konu borç 3. kişi tarafından ödense dahi menfi tespit davasında davacı sıfatının borçluya ait olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, icra takip dosyasına işyerindeki hacze engel olmak için yatırılan paranın haciz yerine kaim olmak üzere dosyaya yatırıldığı, yatırılan miktar ölçüsünde borçlu borcundan kurtulduğu için paranın istirdatını isteme hakkının takip borçlusuna ait olduğu, üçüncü kişinin istirdat davası açma hakkı bulunmadığından davacının davayı açmakta aktif husumet ehliyeti bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Somut davada borçlu olan davacı tarafından ... tarihinde dava tarihinden önce mezkur borç icra dairesi vasıtası ile ödenmiş olduğundan dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşemez. Davacının doğrudan istirdat davası açması gerekli iken menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından menfi tespit talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK 72.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmış istirdat davasıdır. Davaya konu uyuşmazlık davalı -----tarafından düzenlenen ------- adet faturadan dolayı davacının borçlu olup olmadığı, davacının yaptığı ödemelerin iadesini isteyip isteyemeyeceği hususlarına ilikindir. ------- Menfi Tespit ve İstirdat Yönünden Sıfatı Değerlendirilidiğinde; Davaya konu kaçak elektrik tutanakları ve faturalar davalı ---- tarafından düzenlenmiş, davacı tarafından yapılan ödemeler de yine davalı---- yapılmıştır. Bu nedenle husumetin davalı----- değil, diğer davalı ----- yöneltilmesi gerektiği anlaşılmakla, ----- açılan menfi tespit ve istirdat davasının sıfat yokluğu (pasif husumet) nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak kısa kararda sehven eksik yazılan "menfi tespit ve istirdat" reddine ibaresi gerekçeli kararda düzeltilmiştir....
Kahramankazan Asliye Hukuk Mahkemesince davacının icra takibinden sonra davalıya borçlu olmadığının tespiti talebi ile menfi tespit davası açtığı, icra takibinin İstanbul İcra Dairelerinde yapıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesince ise dava konusu uyuşmazlıkta genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi olup, davalının ve davacının yerleşim yerinin Kahramankazan/Ankara adresi olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 72/son maddesine göre menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgâhı mahkemesinde de açılabilir. Bu madde hükmüne göre menfi tespit ve istirdat davaları ile ilgili yetki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin değildir. Davacı menfi tespit talebi ile Kahramankazan'da dava açmış bu suretle... mahkemelerinin yetkisini benimsemiştir....
nin lehdarı bulunduğu 30.09.2014 keşide tarihli ... seri nolu 40.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve menfi tespit davasına konu olan diğer iki çek ile ilgili bedelin tahsil edilmesinden dolayı istirdat davasına dönüştüğünden 80.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava; taraflar arasında akdedilen araç satış sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Dosya içeriğinden; davanın açılmasından sonra davalı şirketin iflasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK.'nun 194. maddesinde "Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir" hükmü yer almaktadır. Dava, davalı şirketin yargılama aşamasındaki iflası nedeniyle kayıt kabul davasına dönüşmüştür....
Dava İİK.nun 72.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Davadan önce davaya konu icra dosyasına para yatırılmış ise de bunun teminat amacıyla yatırılmış olduğu ilgili icra dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır. Başka bir ifade ile davadan önce alacaklıya yapılmış bir ödeme mevcut değildir. Ödeme, dava açıldıktan sonra gerçekleşmiştir. İİK.nun 72/6.maddesi uyarınca borçlu menfi tesbit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Görüldüğü gibi dava açıldıktan sonra ödeme yapıldığı takdirde menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği anılan yasa hükmü gereğidir. Mahkemece bu ilkeler gözetilerek delillerin doğru olarak değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19.9.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
''Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir.'' (... İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, ..., 2007, s.803) O halde mahkemece, davaya konu borcun ödenmiş olduğunu öğrenmesi ile davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam edilmesi gerekirken, davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Yeniden Düzenlenmesi - İstirdat - Menfi Tespit ve Nafakanın Uyarlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından menfi tespit, istirdat ve ADSL ödemelerine yönelik alacak davalarının reddi ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2020 (Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit ve istirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve istirdat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek tarafla........geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 990.- TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 09.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....