Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki tartışma konusu iptale konu olan "29/06/2021 tarihli genel kurul kararının"yine davalı şirketin 27/10/2021 tarihli genel kurul toplantısı ile iptaline karar verilmiş olması karşısında ve tarafların beyanları da dikkate alındığında "bu davadaki 29/06/2021 tarihli genel kurul kararının iptaline " ilişkin davanın konusuz kalıp kalmadığı noktasında öncelikle toplanmaktadır. Esasen doktrinde de aleyhine iptal davası açılan bir genel kurul kararı geri alınmışsa iptal davası konusuz kaldığı ve davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceği ileri sürülmektedir. (Kırca, Genel Kurul Kararının İptali Davası, Sayfa 267) (...) Bu durumda iptal kararı verilmiş genel kurul kararı sonraki bir genel kurul kararı ile iptal edilmiş ise, bu takdirde kural olarak konusu kalmamış olan bir iptal davası olduğu kabul edilmek gerekir....

    Ne var ki, davacı tarafça batıl olduğu ileri sürülen 06.02.2006 tarihli genel kurula ortak olan 9 kişinin çağrıldığı ve 7 ortağın katılımı ile kararların oybirliğiyle alındığı, ancak genel kurul toplantısından kısa süre önce 28.01.2006 tarihinde 38 kişi, 31.01.2006 tarihinde 11 kişinin daha ortaklığa alındığı ve böylece ortak sayısının 58 olduğu anlaşılmıştır. Davalı kooperatif anasözleşmesinin 28. maddesindeki, çağrının toplantı gününden en az 30 gün önce yapılmasının zorunlu olduğuna ilişkin hüküm uyarınca, anılan genel kurul toplantısından yaklaşık 8-9 gün önce ortaklığa kabul edilen şahısların söz konusu toplantıya çağrılmamasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Buna göre, 06.02.2006 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlar, toplantı ve karar nisabına uygun olarak alınmış olduğundan batıl olmadığının ve yönetim kurulu kararının sonradan genel kurulca benimsendiğinin ve satın alma işleminin geçerli hale geldiğinin kabulü gerekir....

      kurul kararının iptali ve genel kurula katılanların üyeliğin iptali taleplerinin aynı davada karara bağlanmasının da usul ve yasaya aykırı olacağı gerekçesi ile 21 üyenin üyeliğinin iptaline ilişkin talebin usulden reddine, davalı Kooperatifin 16.04.2012 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan tüm kararların iptaline karar verilmiştir....

        nın faydalanması söz konusu olduğundan, sermaye artışı ve diğer genel kurul kararları hakkında düzenlenen bilirkişi raporu uyarınca 10.04.2014 tarihli 2013 yılı genel kurulun kanuna esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olmadığının tespit edildiği ve mahkemece genel kurul iptali sebepleri oluşmadığından davanın reddine karar verildiği, dosyanın temyiz aşamasında olduğu, Genel Kurul kararının iptaline yönelik kesinleşmiş bir karar bulunmadığından bu aşamada, kar dağıtımının önceki pay oranına göre yapılması gerektiği iddiasının yasal dayanağı bulunmadığı, davacıların ibra hususunun genel kurul gündemine alınmadığı ve genel kurul esnasında gündeme alınması taleplerinin oy çokluğu ile reddedildiği; TTK md. 616 f.1'de yer alan ibranın genel kurulun devredilemez yetkilerinden biri olduğu gerekçesiyle gündeme eklenmesi yönündeki taleplerinin reddedilmesinin kanuna aykırı olduğu iddia edildiği, şirket genel kurulunun devredilemez yetkilerinden olan “ibra” menfi borç ikrarı olduğu,...

          Nolu sermaye artırımı kararının iptali konusunda inceleme yapıldığı, bu sermaye artışında, sermayeye ilave edilen geçmiş yıl karlarından ve kar yedeklerinden davacılar da dâhil olmak üzere tüm ortaklara hisseleri oranında bedelsiz pay verildiği, ancak ortakların alacaklarının sermaye ilavesinde davacı ortakların alacakları olmadığından sadece alacakları olan diğer ortaklar Muammer Berksöz ve Ümit Özkaya'nın faydalanması söz konusu olduğundan, sermaye artışı ve diğer genel kurul kararları hakkında düzenlenen bilirkişi raporu uyarınca 10.04.2014 tarihli 2013 yılı genel kurulun kanuna esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olmadığının tespit edildiği ve mahkemece genel kurul iptali sebepleri oluşmadığından davanın reddine karar verildiği, dosyanın temyiz aşamasında olduğu, Genel Kurul kararının iptaline yönelik kesinleşmiş bir karar bulunmadığından bu aşamada, kar dağıtımının önceki pay oranına göre yapılması gerektiği iddiasının yasal dayanağı bulunmadığı, davacıların ibra hususunun...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/321 KARAR NO : 2021/755 DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali İstemli DAVA TARİHİ : 16/07/2019 KARAR TARİHİ : 08/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali İstemli davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; 08/06/2018 tarihinde kooperatif yönetiminin mevcut yönetim tarafından ele geçirildiğini, bundan sonra 06/07/2018, 12/08/2018, 10/12/2018 ve 30/06/2019 tarihli peşpeşe çağrısız genel kurullar yaparak çoğunlukla yönetici seçim kararlarının alındığını, 08/06/2018 tarihli genel kurul kararının iptaline yönelik olarak İzmir 3. ATM'nin ... esas sayılı davasının 06/07/2018 tarihli genel kurul kararı iptaline yönelik olarak İzmir 3. ATM'nin ... esas sayılı davasının 04/08/2018 ve 12/08/2018 tarihli genel kurul kararı iptaline yönelik olarak İzmir ......

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 25/10/2022 ESAS NO: 2021/671 KARAR NO: 2022/756 DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) İSTİNAF KARAR TARİHİ:15/12/2022 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:23/12/2022 Kayseri 2....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2022 NUMARASI : 2021/671 Esas - 2022/756 Karar DAVA KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) KARAR : Kayseri 2....

              Mahkemece iddia, savunma ve bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; oylamaların ve genel kurul toplantısının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı ve davalı tanıklarının beyanlarının iddiayı ispatlamaya yeterli olmadığı ve genel kurul kararlarının iptalini gerektirecek bir olguya da rastlanmadığı gerekçeleriyle, davanın reddine dair verilen karar, davacılar vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 23.01.2015 tarih ve 2014/7513 E., 2015/451 K. sayılı ilamı ile, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin, ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edebilmelerinin mümkün olmadığı, zira davacı yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olmadıkları iddiasına dayandıkları, bu hususun genel kurul kararlarının iptali davasında değil, kooperatifin açacağı sorumluluk davası veya bu yola uzun bir zaman zarfında gidilmediği takdirde, daha sonra ibra edilmeyenlerin açacağı...

                Miktarı esas sözleşme veya genel kurul kararı ile tespit edilebilir. Genel kurul bu yetkisini hiçbir kişi veya kurula devredemez. Başka bir ifadeyle huzur hakkının tespiti hususunda esas sözleşme veya genel kurul kararı dışında üçüncü bir seçenek bulunmamaktadır. Örneğin, esas sözleşmede tespit edilmemiş ve genel kurulda da bu konuda karar alınmamışsa huzur hakkı yönetim kurulunda tespit edilemez (Pulaşlı, Hasan, Şirketler Hukuku Genel Esaslar, Ankara 2021, 7. Baskı, s.433). Bu açıklamalar ışığında; somut olayda yönetim kuruluna huzur hakkı ödeneceğine ilişkin şirket ana sözleşmesinde herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi bu hususta alınmış bir genel kurul kararı da bulunmadığından ilk derece mahkemesince davanın reddinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Açıklanan bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1. maddesi gereğince, esastan reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu