WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ek raporda özetle; asıl dava yönünden; davacının dava ---------- öncesinde ----duruma gelmiş olduğundan --------- ilişkisinin başlamadığı, mevzuata ----- değişikliği için davacının kaçak elektrik tüketimine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği, kaçak elektrik tüketiminin dosya kapsamında mevzuata göre somut olduğu, davalı tarafından yapılan kaçak elektrik tüketim tespitlerinin yerinde olduğu, istirdat veya menfi tespit talebi yönünden davacının herhangi bir bedel talep edemeyeceği, birleşen dava yönünden, kaçak elektrik tüketimi tespiti ve buna göre belirlenen tahakkukun uygun olduğu, istirdat veya menfi tespit talebi yönünden davacının herhangi bir bedel talep edemeyeceği, asıl ve birleşen dava yönünden; davalı ----borçtan kesme işlemine ilişkin kendisine gelmesi gereken kesme bildirimini Mahkemeye sunmadığından ve davacıya ---- kesme bildirimi sunulup sunulmadığı da belli olmadığından, yapılan borçtan kesme işlemi ve sonrasında düzenlenen kaçak elektrik tüketim tutanakları...

    Böyle bir borçlu, borçlu olmadığını tespit ettirmek için menfi tespit davası açabilir ve bu davada hiç değilse icra dairesinin banka hesabına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı alarak (İİK m. 72/III/2.c.) aleyhine yapılmakta olan icra takibinin durdurulmasını ve davayı kazanınca da takibin iptalini sağlayabilir. Borçlu, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için istirdat davası açabilir (İİK m. 72/VII). Borçlunun menfi tespit davası açmış olması hâlinde, menfi tespit davası sonuçlanmadan önce borcun ödenmesi üzerine de menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir (İİK m. 72/VI). İstirdat davası, esasen sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanan bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödenmiş olduğu iddia edilen bir paranın geri verilmesi istenir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin 20.10.2016 tarihli ve 2016/1093 Esas, 2016/760 Karar sayılı direnme kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunun 09.11.2021 tarihli ve 2017/(19)11-1662 Esas, 2021/1357 Karar sayılı ilâmı ile karar bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece karar verilmiş ve dosya tekrar Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği düşünüldü: Dava menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen direnme kararı, Hukuk Genel Kurulunun yukarıda esas ve karar numarası belirtilen kararı ile bozulmuş; mahkemece yeni bir karar verilmiştir....

        Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

          Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer....

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, açılan davanın, menfi tespit davası olduğunu ve niteliği gereği dava açılırken faiz talebinde bulunulmadığını, menfi tespit davası devam ederken borcun ödendiğini ve davanın istirdat davasına dönüştüğünü, her ne kadar yargılama aşamasında harcı yatırılmak suretiyle dava faiz yönünden ıslah edilmek istenmiş ise de; iş bu faizi ıslah talebinin ''bozmadan sonra ıslah olmaz'' kuralı gereğince mahkemece kabul edilmediğini, cebri icra altında ödenen ve mahkemece istirdadına karar verilen toplamda 76.585-TL asıl alacağın, kısmi ilk ödeme tarihi 16/05/2014 ile mahkeme karar tarihi 24/05/2019 arasında işleyen avans faizi yönünden, borçlu davalı hakkında 18.06.2021 tarihinde İstanbul ......

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-İİK nun 72/6. maddesi uyarınca; “ Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.”...

                Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, bilirkişi raporuna göre, davalıya 65.033,81 TL fazla ödeme yapıldığı, karşılıksız kaldığı belirtilen senetlerin ödemeler hesabına dahil edilmiş olması nedeniyle senetlere ilişkin talebin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 65.033,81 TL' nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline, davaya konu senetlere ilişkin menfi tespit isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, toplamı 57.000 TL olan iki senetten dolayı menfi tespit istemi ile birlikte 64.838,00 TL yönünden istirdat talebinde bulunmuştur. Hal böyle olunca, mahkemece talep aşımına sebebiyet verecek şekilde ''65.033,81 TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline'' karar verilmiş olması HMK'nın 26/1. maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil ettiğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                  Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkilinin borçlandırılarak tahsil edilen tutarlar bakımından istirdat, bakiye borç bakımından ise menfi tespit talebinde bulunmuş olup, dosya kapsamı ile iddiasının ileri sürülüş şeklinden dava İİK'nın 89/3 maddesi uyarınca açılan menfi tespit davası değil İİK'nun 72. maddesine dayalı genel hükümler uyarınca açılan menfi tespit ve istirdat davası olup, Mahkemece davanın üçüncü kişi tarafından İİK 89 gereğince 3.haciz ihbarnamesi nedeniyle açılan menfi tespit davası olduğunun kabulü ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi kararı yerinde görülmemiş olup, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerindedir. Dava dışı borçlu hakkında davalı tarafından .... İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı icra takibi yapılmış ve takip kesinleşmiştir. Takip borçlusunun davacı nezdinde alacağı olduğu öğrenilmekle davacıya İİK.'nun 89/1. maddesi uyarınca I. ve II. haciz ihbarnameleri tebliğ edilmiştir....

                    Menfi Tespit ve İstirdat Davalarını düzenleyen, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "Menfi Tespit ve İstirdat Davaları" başlıklı 72. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir: "(1) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını isbat için menfi tesbit davası açabilir. (2) İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. (3) İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (4) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar....

                      UYAP Entegrasyonu