WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menfi Tespit ve İstirdat Davalarını düzenleyen, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "Menfi Tespit ve İstirdat Davaları" başlıklı 72. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir: "(1) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını isbat için menfi tesbit davası açabilir. (2) İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. (3) İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (4) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar....

    Davacı vekili tarafından, menfi tespit davasına konu edilen üç adet çekin taraflarınca ödendiğine dair banka dekontlarını dosyaya sunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; başlangıçta kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit davası olarak açılan davaya konu çeklerin dava sırasında, davacı tarafından ödenmesi nedeniyle, menfi tespit olarak ikame edilen davanın, istirdat davası olarak görülmesine ilişkindir....

      Anılan durum karşısında ; davacıların menfi tespit ve istirdat istemi yönünden aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Menfi tespite ilişkin davada ... Asliye Ticaret ve ... Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yeri belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R- Dava menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın kambiyo senedine ilişkin açılan menfi tespit ve devamında dönüşen istirdat davası olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun poliçeye ilişkin hükümlerin bu davada uygulanmasının gerektiği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

          Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi anılan yasa gereği olup, davacılar vekilinin borcun icra dosyasına ödendiği yönündeki beyanına ve özellikle davacı vekilinin davaya istirdat davası olarak devam edilmesi talebine rağmen, mahkemenin davayı menfi tespit davası olarak sonuçlandırması hatalı olduğu. Davaya İcra İflas Kanunu'nun 72/6. maddesi uyarınca istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiği ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğini. Mahkemece Karabük İcra dosyasında davacının icra kanalı ile ödemek zorunda olduğu miktarın faizleriyle birlikte bilirkişi marifetiyle tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden davacı tarafın istinaf sebebinin yerinde bulunduğu belirtilerek dosyasının mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİNİN 2....

          Somut olayda davacı vekilinin menfi tespit ve istirdat talebinde bulunduğu, bu nitelikteki davaların bir bütün olarak ve işin esasına girilerek mahkemece çözüme kavuşturulması gerektiği halde, İlk Derece Mahkemesince istirdat davasının tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi ve bu uyuşmazlığın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1-a-5 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının esası incelenmeksizin ortadan kaldırılmasına ve davanın tefrik edildiği menfi tespit davası ile birleştirilerek yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

            Kişi konumunda olduğu, menfi tespit ve istirdat davasını ancak icra takip borçlusunun açabileceği, üçüncü şahıslar tarafından bu davaların açılamayacağı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı her ne kadar icra dosyasındaki borcu cebri icra tehdidi altında ödediğini ileri sürse de eldeki davayı icra takip alacaklısına karşı açmış olduğu nazara alındığında; alacaklının alacağını tahsil etmesinden dolayı sebepsiz zenginleşmediği yani istirdat davası yönünden davacının aktif husumet, sebepsiz zenginleşme davası yönünden pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Belirtilen bu nedenlerle davacı olan 3. Kişinin takip alacaklısına karşı, takip borçlusuna ait borcun ödenmesinden dolayı menfi tespit ve istirdat davası açamayacağı kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis eidlmiştir....

              Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde menfi tespit davasında arabucuya başvurulmasının dava şartı olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz....

              Maddesine istinaden kesinleşmiş olan parayı yatırdığını, davacı tarafın --------- icra Hukuk Mahkemesinde şikayet davası açmış ve açtığı davada davası reddedilmiş daha sonra istinat kanun yoluna ve ardından Temyiz kanun yoluna gitmiş olup sonuç alamadığını, yine davacı tarafın ayrı bir şikayet davasını------ İcra Hukuk mahkemesinde açmış olup şikayeti reddedildiği ardından İstinaf kanun yoluna gidilmiş ancak yine sonuç alamayarak istinaf talepleri reddedildiği, davacının açtığı dava her ne kadar İstirdat davası olsada aynı zamanda men'i Tespit talebi içermekte olup İİK. 89/3 maddesine istinaden Menfi Tespit isteme hakları zamanaşımına uğradığını, (İİK.89/3 maddesinde Menfi Tespit davası için 15 günlük süre öngörülmüştür.), İİK.89/5 maddesinde düzenlenen istirdat davası İİK.89/3 maddesindeki Menfi Tespit davası ile bağlantılı olup bu davadada aynı zamanda menfi tespit istendiği, Bu davada davacı taraf borçlu olmadığının Tespiti ile istirdat talep ettiği, İİK m. 72 ve 89/3’te menfi tespit...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çek nedeni ile menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, aynı sözleşme nedeni ile verilen bir diğer çek hakkında açılan ve istirdat davasına dönüşen aynı nitelikteki davaya Yargıtay 19. Hukuk Dairesince incelenmiştir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 25.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu