"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit hukukuna ilişkin davada ... 11. sulh hukuk ve 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kaçak su kullanımından kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında abone sözleşmesi bulunmamasına rağmen, kaçak su kullanım nedeniyle menfi tespit isteminde bulunulduğu, kaçak kullanımın Borçlar Kanunun 41. maddesine göre haksız fiil oluşturduğu ve 4077 Sayılı Yasa kapsamında değendirilmediği anlaşılmala, görevli mahkeme tüketici mahkemesi değil, genel mahkemelerdir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankar 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/971 Esas KARAR NO : 2021/285 DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/07/2017 KARAR TARİHİ : 08/04/2021 KARAR YAZIM TARİHİ: 15/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı ... vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Araklı ilçe merkezinde açmış olduğu işyerinin mutfak dekorasyonunun yapılması için davalı şirket ile yapılan sözleşme ve protokol gereği, şirkete 60.000 TL borçlandığını, bu borçlanma karşılığında annesi ...... adına olan hesaptan 12.000'er TL'lık 5 adet çek karşılığı 60.000 TL'lık çek verdiğini, şirketin söz konusu malları sözleşmeye aykırı defolu ve kullanılmaz şekilde gönderdiğinden durumun tesbiti için Araklı Asliye Hukuk Mahkemesinin ....... D....
dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. (3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır.” hükmü getirilmiştir....
tarafından, davalı ... aleyhine 15/04/2014 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasından kaynaklanan yaralanma sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/04/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi adli yardım talepli olarak davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 6100 sayılı HMK madde 334 de “(1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden...
2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. (3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır.'' hükmü getirilmiştir....
tarafından, davalı ... aleyhine 29/05/2015 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanun'dan kaynaklanan rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve adli yardım talepli olarak davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1) 6100 sayılı HMK'nın 334. maddesinde “(1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/548 Esas KARAR NO : 2022/661 DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/08/2022 KARAR TARİHİ : 19/08/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil hakkında, dava dışı borçlu ... isimli şahıs ile Yapı Kredi Bankası A.Ş arasında ... lehine kullandırılan firma iş yeri kredisine kefalet sözleşmesi nedeniyle 09/02/2009 tarihinde Antalya 5. İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, takip Antalya Genel İcra Dairesi ... E....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/605 Esas KARAR NO : 2021/1078 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/07/2019 KARAR TARİHİ : 05/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasındaki sözleşmeye dayalı ------ karşılığında anlaşıldığını, ---- vadeli çekler ve sıralı vadeli bonolar şeklinde ödendiğini ancak 31.10.2018 teslim tarihinde anlaşılan ---- tesliminin müvekkiline yapılmadığını, müvekkiline ---- istinaden hiç bir mal teslimi yapılmadığını, dolayısıyla davalı sözlü anlaşmaya istinaden kendisine yüklenen yükümlülüğü yerine getirmemiş olduğundan müvekkilinin davaya konu çekleri ve bonoları ödeme yükümlülüğü yok iken ve sözü edilen çek ve bonoların müvekkiline iadesi gerekmekte iken davalının haksız ve kötüniyetli olarak günü gelen çekleri ve bonoları icra takibine koyduğunu ve müvekkil aleyhine...
Menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı uygulama ve doktrinde tartışmalara sebep olmuştur. Kanun metninin lafzi yorumuna bağlı kalındığında menfi tespit davaları kapsam dışında görünmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki menfi tespit davası bir olumsuz alacak davasıdır. Esasen tartışılan husus bir alacağın varlığı veya yokluğudur. Alacak davası olumlu bir tespite dayalı alacak hükmü kurulmasını gerektirir ve bir tarafı para ödemeye mahkum eder. Menfi tespit davası ise olumsuz tespit içeren alacak davası olup bir tarafı para ödemekten kurtarır. Hatta menfi tespit davası sonuçlanmadan veya henüz açılmadan alacak tahsil edilirse menfi tespit davası istirdada yani bir alacak davasına dönüşür. Davanın tabiatı bu biçimde tavsif edildiğinde kanun koyucunun amacına yönelik bir yorumla menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kabul edilmelidir....
Menfi tespit davalarında, davacı borçlunun borçlu olmadığı sonucuna varılması halinde borçlu olmadığının tespiti biçiminde hüküm kurulması gerekir. Mahkemece menfi tespit davasının bu niteliği gözetilmeksizin olumlu tespit hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına peşin harcın istek halinde iadesine, 24.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....