SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2021 NUMARASI : 2018/1847 ESAS 2021/1807 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) KARAR : Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1847 Esas 2021/1807 Karar sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında 08/10/2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin bulunduğunu, 22 maddeden oluştuğunu, dosya kapsamında mevcut olan kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümünün 9 nolu bendinde 10.000,00 TL'lik senedi depozito olarak mal sahibine verdiğini imza altına alındığını, müvekkilinin söz konusu senedi teminat niteliğinde senet olduğundan dolayı güven ilişkisine dayanarak sadece senedin ön yüzüne T.C....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ Dava; taraflar arasındaki taşınır kira sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit istemi olduğu anlaşılmıştır. Bilindiği üzere 01/10/2011 tarihinden sonra açılan davalarda 6100 sayılı HMK 4. maddesine göre sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler. Bu hükümle eskisine göre kira ilişkisinden doğan davalar bakımından hiçbir sınırlama olmaksızın tüm davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine dahil edilmiştir. Bir kira ilişkisinden doğmak şartı ile tüm uyuşmazlıklar için sulh hukuk mahkemesi görevli kılınmıştır....
(Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372) Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce (alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunması şartı ile) ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonrada ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz....
Sözleşme ayakta bulunduğuna göre kira parasının saptanmasında, dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünde kira sözleşmesi hükümlerine bakmak gerekecektir. 14.12.1993 günlü sözleşmenin 34.maddesi aynen “kira süresi bitiminde sözleşmenin uzatılması halinde aylık kira bedeline amerikan doları üzerinden %5 oranında artış uygulanacaktır” hükmü yer aldığından davalı kiralayanın yeni kira döneminde fark olarak icra takibine konu yaptığı 4260 Amerikan Dolarının yerinde olup olmadığının denetlenmesi ancak bu hükmün uygulanması ile yapılabilir. Taraflar arasında 14.12.2001 tarihinden başlayacak kira parasının bu tarihten önceki dönemde 8510 Amerikan Doları olduğu ve yanların 14.12.2001 tarihinden önceki dönemde 8510 Amerikan Doları aylık kira ödenmesinde çekişmeleri bulunmadığına göre yeni kira döneminin başladığı 14.12.2001 tarihi ile icra takip talepnamesinde takip konusu yapılan 13.10.2002 tarihleri arasındaki kira parasını saptanmasında sözleşmenin 34.maddesinin uygulanması gerekir....
Somut olayda davalı-karşı davacı asıl davaya konu bononun araç kiralama sözleşmesi sebebiyle verildiğini, davacı-karşı davalının kiraladığı araç ile kaza yapması sebebiyle oluşan zararları teminen bononun takibe konulduğunu savunduğu ve karşı davada kira sözleşmesine dayalı olarak maddi tazminat isteminde bulunduğu, davacı-karşı davalının ise araç kiralama sözleşmesinde, bonoda ve kaza tespit tutanağında yer alan imzaları inkar ettiği ve menfi tespit ile istirdat istemlerinde bulunduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, kira ilişkisine dayalı kiracılık sıfatın tespiti istemi ile açılmış olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 6.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 21.05.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira ilişkisine dayalı olarak verilen bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 28.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/1682 Esas 2020/973 Karar sayılı kararı ile Nevşehir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6244 Esas ve 3....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.04.2014 Tarihli ve 2014/14 Esas, 2014/102 Karar Sayılı Kararı Somut talebin kira sözleşmesi yapılırken teminat olarak verilen senetten dolayı senedin bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit olduğu, bu durumda kira sözleşmesinin inceleneceği, temel ilişkinin kambiyo hukukundan değil kira ilişkisinden kaynaklandığı, kambiyo senedinin bu ilişki kapsamında verildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. B. Bakırköy 7....
Sayılı dosyasında borçlu hakkında girişilen bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığını ve sonrasında borçlu ... tarafından 07/08/2020 tarihinde huzurdaki menfi tespit davasının açıldığını, öncelikle davanın görevli olmayan mahkemede açıldığını, kambiyo senetlerine dayalı menfi tespit davalarında görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olduğunu, davanın menfi tespit davası olduğunu, davacı eldeki davayla müvekkilinin elindeki senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini istediğini, uyuşmazlığın temelde kambiyo senedinden kaynaklı olduğunu, bu sebeple TTK' nun 4. Ve 5....