ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: (I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı banka tarafından, dava dışı .... San. Tic. A.Ş.'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: (I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı banka tarafından, dava dışı .... San. Tic. A.Ş.'...
bu kez takip konusu alacağın 08/01/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinden mi, yoksa davalının kefalet imzasının bulunmadığı 11/07/2016 tarihli genel kredi sözleşmesinden mi kaynakladığı hususlarında ek rapor alınarak tüm deliller değerlendirilip sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibarettir....
bu kez takip konusu alacağın 08/01/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinden mi, yoksa davalının kefalet imzasının bulunmadığı 11/07/2016 tarihli genel kredi sözleşmesinden mi kaynakladığı hususlarında ek rapor alınarak tüm deliller değerlendirilip sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibarettir....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davacı aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla takipte borçlu olunmadığının tespiti ve kötü niyet tazminatı verilmesi talebine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece verilen davanın kısmen kabulü kısmen reddi kararı, Dairemiz 10.09.2014 tarih, 2014/9232 E. - 13229 K. sayılı ilamı ile “... mahkemece yapılacak iş, taraflarca ileri sürülen deliller toplandıktan sonra davacı yanın borçlu olup olmadığının tespiti ile HMK'nın 297/2. maddesi hükmünde açıkça vurgulandığı üzere, açık ,anlaşılır ve infazda tereddüt uyandırmayacak bir şekilde olumsuz tespit hükmü kurmaktan ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Dava, ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, alım-satım sözleşmesinden kaynaklandığı ve taraflar arasındaki kira sözleşmesinin bitiminden sonra doğduğundan, hükmün temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesine aittir. Ancak dosya, adı geçen Daire tarafından görevsizlikle Dairemize gönderildiğinden, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır.6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 581 vd. maddelerinde kefalet detaylı ve sıkı şekil kurallarına bağlı olarak düzenlenmiştir. TBK'nun 583. maddesine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; yazılı olması, kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihinin müteselsil kefalet varsa bunu belirtmesi ve tüm bunların kefilin el yazısı ile yazılması gerekir. TBK'nun 584.Maddesi gereğince ise kefilin evli olması durumunda eşinin en geç sözleşmenin kurulması anında açıkça yazılı rızasının bulunması gerekmektedir. Tüm bu şartlar kefalet sözleşmesi için geçerlilik şartı olup herhangi bir eksikliğin bulunması durumunda geçerli bir kefalet sözleşmesinden bahsetmek mümkün olmayacaktır....
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi:“Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Somut uyuşmazlıkta davacı icra takibinden sonra menfi tespit davası açmıştır....
Davalı vekili, asıl borçlu ve davacı kefil hakkında ayrı ayrı yapılan icra takiplerinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla işleme konulduğunu, asıl borçludan yapılan tahsilatların dosya borcundan düşüleceğinin açık olması karşısında menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasının kefil hakkında ilamsız icra takibi yapılmasına engel teşkil etmediğini belirterek, davanın reddini ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, kefilin kefalet limiti dahilinde kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu, dava tarihi itibariyle borcun 48.075 TL olarak hesaplandığı, kefalet limitinin ise 55.000....