Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, menfi tespit istemine ilişkin açılan davada, davacının genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan icra takibi nedeniyle borçlu olup olmadığının tespiti noktasında toplanmıştır. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2.2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, dava dışı ...’ın davalı bankadan aldığı kredi kartı nedeniyle imzalanan sözleşmeyi kendisinin kefil olarak imzaladığını, sözleşmede kefalet limitinin belli olmaması nedeniyle kefaletin geçersiz olduğunu, davalının borç ödemeyince icra takibi yaptığını ileri sürerek kredi kartı sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tesbitini istemiş, 26.4.2010 tarihli dilekçe ile de icra takibi sonucu ödeme yaptığını belirterek davasını istirdat davasına dönüştürmüştür. Davalı, sözleşmede sadece kefalet limitinin olmamasının sözleşmeyi geçersiz kılmayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir....
de maaş hesabı bulunduğunu, banka tarafından müvekkiline ödeme yapılmadığı durumunda banka hesaplarına bloke koyulacağı bilgisi verildiğini ve hesap bloke işlemi gerçekleştirildiğini, hesaplarına bloke koyulmasının dilekçelerin teatisinden sonra öğrenildiğini, yargılamayı uzatma amacı taşımıyorsa sonradan delil gösterilebileceğini, müvekkilinin maaş hesabına bloke koyulmasından sonra kefalet verdiği kısım kadar ödeme yaptığını, müvekkili ödeme yaptıktan sonra kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığını öğrendiğini ve bu davanın açıldığını, banka ile dava dışı ... ... arasıdan imza edilen ticari kredi sözleşmesinden bahis ile müvekkili ile banka arasında kefalet sözleşmesi imzalandığını, bankanın müvekkilinin evli olduğunu bilmemesinin söz konusu olmadığını, kefalet sözleşmesinde kefalet verecek olan kişinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 584....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı banka tarafından müvekkili aleyhine kredi kartı üyelik sözleşmesine istinaden Antalya 11. İcra Müdürlüğü'nün 2010/17369 esas sayılı takip dosyasında icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak 02/06/2005 tarihli kefalet sözleşmesinde ...'un asıl borçlu, müvekkilinin de kefil olarak görüldüğünü, sözleşmedeki imzanın müvekkile ait olmadığını, ayrıca sözleşmede kefalet limitinin de gösterilmediğinden sözleşmenin BK nun 484. maddesine aykırı olduğunu ve kefalet akdinin geçersiz olduğunu belirterek müvekkilinin Antalya 11....
Ticari nitelikteki sözleşmedeki kefalet adi kefalet hükmünde olmayıp müteselsil kefalet hükümlerine tabidir. Mahkemece bu yönde bir inceleme yapılarak davalının sorumlu olduğu miktar belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2017 NUMARASI : 2017/171 ESAS, 2017/418 KARAR DAVA KONUSU : Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine, davalı Güven Varlık A.şirketine alacağını temlik eden Alacaklı Akbank A.Ş tarafından yeni azim kremit Ltd Şirketine kullandırmış olduğu genel kredi taahhütnamesine dayanarak Çorum 3. İcra Müdürlüğünün 2014/3721 E,. Sayılı dosyası ile ve Çorum 2....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/524 KARAR NO : 2024/414 DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) DAVA TARİHİ : 02/11/2020 KARAR TARİHİ : 16/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 18.000,00 TL tutarlı borç için kredi kefalet sözleşmesi imzalandığını, davalı bankanın, müvekkili aleyhine davaya konu kredi kefaleti sebep gösterilmek sureti ile ----- İcra Müdürlüğünün ------ Esas sayılı dosyası ile 577.483,12 TL asıl alacak üzerinden takip başlattığını, işbu dosya üzerinden ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmesinin ardından çalışmakta olduğu işyeri marifeti ile maaşının belli bir kısmına haciz uygulandığını, müvekkilinden haciz yolu ile tahsil edilen bu tutarın haksız olduğunu, haksız yapılan tahsilatın istirdadının...
CEVAP : Davalı vekili, ödeme emrinin, davacıya usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini, herhangi bir itiraz olmadığını, takibin kesinleştiğini, takibin kesinleşmesinden sonra haciz konularak maaş kesintisi yapıldığını, menfi tespit davasının süresinde olmadığını, zamanaşımına uğradığını, bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, bir yıllık süre geçtikten çok sonrasında iş bu davanın açıldığını, belirterek; davanın reddine, davacının % 20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kefalet belgesindeki kefalet tarihinin davacının eli ürünü olmadığı, kefalet şartlarını taşımadığından kefalet belgesinin geçersiz olduğu, takip dosyası kapsamında davacının davalı bankaya bir borcunun bulunmadığı, ödemenin devam etmesi nedeni ile davacının istirdat talep edebileceği, belirtilerek; davanın kabulüne karar verilmiştir....
Menfi tespit davası 2004 sayılı İ.İ.K. 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Hukukî bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukukî ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2021 NUMARASI : 2020/387 Esas 2021/76 Karar DAVACI VEKİLİ DAVALI VEKİLİ : DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 14/08/2020 KARAR TARİHİ : 24/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2023 Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....