Asliye Ticaret Mahkemesi 16.05.2022 tarihinde verdiği ara karar ile ilgili çeklerin ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verdiğini, çalınan çeklerden ibraz süresi önce gelen ilk çek 15.10.2022 tarihli çek olup bu çek kötüniyetli kişilerce ihtiyati hacze ve icra takibine konu edildiğini, bahsi edilen 15.10.2022 tarihli çekten kaynaklanan icra takibi sebebiyle davalı Yastıksan Tekstil Şirketi'ne ve dava dışı ... San. Ve Tic. Ltd. Şti., ... aleyhine tarafımızca ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/... E. Sayılı dosyasında menfi tespit davası açılmış ve ihtiyati tedbir kararı alındığını, aynı zamanda çalınan tüm çeklerle ilgili ......
, bu dava dosyalarının 4 tanesinin konusunun faturalara yapılan menfi tespit iddiası olduğunu, bu dosyalarla mahkemelerden tedbir kararı alınarak fatura ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmediğinin amaçlandığını, söz konusu menfi tespit dosyalarının müvekkili şirket lehine sonuçlandığını, bu menfi tespit davalarını davacısının Kerem DEMİR adlı kişi olduğunu, İş bu davalar davacı aleyhine sonuçlanınca bu sefer Batman 5....
ihtiyati tedbir talebinin bu aşama da reddine" karar verilmiştir....
Öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır; Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Maddesi gözönünde bulundurulduğunda, borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabileceği, İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği, bu kapsamda tedbir kararının yerinde olduğu gerekçesi ile davalının ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazının reddine karar verilmiştir. E) İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı DEDAŞ vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbire itiraz dilekçesindeki beyanlarını yineleyerek tedbire ilişkin ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir. F)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Davacı, hakkında düzenlenen kaçak tahakkuk faturası nedeniyle menfi tespit isteminde bulunarak, dava boyunca elektrik enerjisi verilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Buna göre, dava konusu yerin işyeri olması, davaya konu fatura borcunun ise işyerine ait bulunması nedeniyle, isteme konu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde telafisi güç zararın oluşabileceği hususunda "yaklaşık ispat"ın gerçekleştiği, tedbir kararı verilmesi için "tam ispat" koşulunun aranmayacağı, HMK 389. maddesinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönünden gerekli şartların somut olayda mevcut olduğu, davanın İİK 72 md ne dayalı menfi tespit davası olmasının HMK 389 md gereğince tedbir kararı verilmesine engel teşkil etmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece verilen ihtiyati tedbir ve tedbire itirazın reddi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı tespit edilmekle , HMK 353/1- b-1 md gereğince davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Buna göre, dava konusu yerin işyeri olması, davaya konu fatura borcunun ise işyerine ait bulunması nedeniyle, isteme konu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde telafisi güç zararın oluşabileceği hususunda "yaklaşık ispat"ın gerçekleştiği, tedbir kararı verilmesi için "tam ispat" koşulunun aranmayacağı, HMK 389. maddesinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönünden gerekli şartların somut olayda mevcut olduğu, davanın İİK 72 md ne dayalı menfi tespit davası olmasının HMK 389 md gereğince tedbir kararı verilmesine engel teşkil etmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece verilen ihtiyati tedbir ve tedbire itirazın reddi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı tespit edilmekle , HMK 353/1-b-1 md gereğince davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Mahkemece, ihtiyati haciz kararı verilmesinden önce açılan menfi tespit davasında icra takiplerinin İİK.’nun 72/2. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir yoluyla durdurulduğu belirtilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. İhtiyati haciz geçici hukukî himaye tedbiri olup, icra takip işlemi niteliğinde bulunmadığından, açılan menfi tespit davası nedeniyle İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen tedbir kararı gerekçe gösterilerek ihtiyati haczin kaldırılması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 19.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu madde uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden durdurmayacağı gibi mahkemece ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. Ancak davacı/borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’nden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi (yani icra takibinin beşinci safhası olan paranın alacaklıya ödenmesi safhasını durdurmak) için ihtiyati tedbir karar verilebilir (Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası)....
Karar aleyhine davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 2004 Sayılı İİK'nın 72. maddesinin 1. ve 2. fıkrası ile 3. fıkrasının ilk cümlesi; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir."...