Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar vekilinin ıslah dilekçesinde menfi tespit istenen tutarların, bilirkişi tarafından dava tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak-işlemiş faiz tutarıyla takip talebindeki asıl alacak-işlemiş faiz tutarı arasındaki farka göre bulunan asıl alacak-işlemiş faiz tutarlarına hasredilmesi gerektiği şeklindeki talebinin ise dosya kapsamı, alınan raporların içeriği ile davanın takip sonrası menfi tespit davası olması, takip tarihinde (kısmen fazla talep de olsa) kesinleşmiş bir alacak olması ve takip tarihi sonrası bu alacakla ilgili takip fer'ileri işlemeye devam ediyor olması nedeniyle, takip sonrası harici tahsilat yapılmasının takip tarihindeki talebi tamamen hatalı-fazla talep olduğu anlamına gelmeyeceği, bu nedenle ıslah dilekçesindeki talebin yasal ve içtihadi dayanağı bulunmadığı, bu şekilde bir menfi tespit hükmü kurulmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, dava ve ıslah dilekçesindeki talepler, son ek kurul raporunda hesaplanan tutarlardan daha düşük olduğundan aşağıdaki şekilde...

    Taraflar arasındaki karşılıklı birleştirilen alacak-menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı birleşen dosya davacısı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 2004 yılı Şubat ayında takas ile davalıdan ... plakalı aracı satın alıp, karşılığında... plakalı aracı ve 8.000.00 YTL tutarlı senet verdiğini, sonra bonoya mahsuben 2.000.00 YTL ödeme yaptığını, 28.6.2004 tarihinde davalının davacıya sattığı aracı yedek anahtarı ile çalıştırıp, davacıdan habersiz olarak götürdüğünü, bu nedenle davalı hakkında Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davada ihkakı hak suçundan mahkumiyetine karar verildiğini, şikayetten sonra davalının elinde bulunan araç satımı nedeniyle ona verilen bedelsiz bono ile icra takibine girişip, maaş haczi yapıp, icra dosyasından da para tahsil ettiğini belirterek,...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan harici sözleşme ile araç aldıklarını ve karşılığında da 7.5000.00.TL bedelli senet verdiklerini ancak araç ile ilgili vergi borcu bulunması nedeniyle aracın devrini üzerlerine alamamalarına rağmen davalının aleyhlerine icra takibi yaptığını ileri sürerek borçlu olmadıklarının tespiti ile %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

        İcra Müdürlüğünün .../... esas sayılı dosyasında talep edilen işlemiş faiz ve asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren talep edilen faiz yönünden menfi tespit davasının KABULÜNE, işlemiş faizin ve asıl alacak üzerinden talep edilen işleyecek faizin İPTALİNE; geçersiz sözleşmeden dolayı akitlerin aldıklarını iade etmeleri gerekmekteyse de ; aracın muris adına kayıtlı olduğu anlaşılmakla bu hususta karar verilmemiştir. Dolayısı ile senedin 44.000 tl lik kısmı yönünden Murisin ve dolayısı ile muris mirasçılarının( ...,..., ..., ,... 'in ) 44.000 tl yönünden borçlu olduğu kanaati ile muris mirasçılarının menfi tespit davası 44.000 tl yönünden emsal Yargıtay .... HD nin .../... esas sayılı ilamı da dikkate alınarak reddedilmiştir. Alacak yargılamayı gerektirmekle ve kötüniyet sabit bulmadığından tazminat talebinin reddine karar verilerek açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Dava; İİK.nın 72.maddesi uyarınca açılan Menfi Tespit davasıdır. Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü davalı (alacaklı) tarafa aittir. Ancak, dava konusu somut olayda menfi tespit davasını açan davacı borçlu senetteki imzayı ve yazıları inkar etmiştir. Mahkememizce davacının yazı ve imza örnekleri alınmış, mukayeseye elverişli yazı ve imazalarının bulunduğu belge asılları toplanarak imza incelemesi yaptırılmıştır. İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi’nin 01.07.2021 tarihli raporu ile senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğu, el yazılarının ise davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir....

            Somut olayda, davacı , davalı ile 25.04.2011 tarihinde oto alım satımı için yapılan sözlü anlaşma uyarınca, araç kredisi alarak ... Bankası ... şubesi aracılığı ile davalı şirkete 300.000 TL bedelini tamamen ödeme suretiyle araç siparişi verdiğini, ancak kendisine bu aracın verilmediğini, davalıya araç alımı için verilen paranın tahsili amacı ile icra takibi yapmak zorunda kaldığını belirterek, otomobil siparişi neticesinde müvekkilinden araç bedelini alıp, gerekli tescil işlemlerini yapmayarak otomobilin,satışını ve teslimini gerçekleştirmeyen davalının öncelikle alacağının tahsilini mümkün kılmak için davalı adına kayıtlı gayrimenkul ve otomobillere ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz konularak, borçlunun ... 5. İcra Müdürlüğünün 2012/4432 E sayılı takibi yaptığı itirazın iptalini talep ettiği anlaşılmıştır....

              Cihazın servis müdahalesine kadar çalışmadığının taraflar arasındaki yazışmalardan anlaşıldığı, ancak kabloların değişmesinin gerekip gerekmediğinin ispata elverişli delillerle ispat edilemediği gibi kullanılmayan kabloların davacıya iade edilmemesi karşısında bu alacak kalemine ilişkin menfi tespit talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir. Servo motor bedeline ilişkin olarak ise, bilirkişilerin de bildirdiği üzere, motorların temininin sözleşme gereği davalının sorumluluğunda olduğu, yanma sebebinin bu aşamada tespitinin mümkün olmadığı, servis evrakında da bu yönde bir belirleme bulunmadığı gözetildiğinde, bu alacak kalemi yönünden davacının kusuru ve sorumluluğu bulunduğunun ispat edilemediği ve menfi tespit isteminin yerinde olduğu değerlendirilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada ... 7. Asliye ve Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, harici satış sözleşmesi ile satılan aracın icra kanalı ile satılmasından kaynaklanan senet iptali ve alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; taraflar arasında araç satış sözleşmesi düzenlendiği, 02.10.2000 tarihinde trafiğe çıkışı yapılan 2001 model 2. el araçın satışı yapıldığı, davanın 16.09.2002 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır. Tüketici Mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanır....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, ticari olmayan, hususi aracın harici alım ve satımı nedeniyle ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olup, davacı tacir değildir. Bu nedenle kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 11.5.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapulu taşınmazın harici satımı ve zilyetliğe ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu