Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, davacının davalıdan harici adi yazılı sözleşme ile ikinci el araç satın almasından kaynaklanan ödenen bedelin iadesi, araç için yapılan masrafların ve alıcının araç kiralaması sebebiyle ödenen araç kiralama bedelinin tahsiline yönelik alacak talebine ilişkindir....

Dosya içeriği itibariyle; Davacı ile davalı ... arasında araç satışına ilişkin herhangi sözleşme bulunmamaktadır.Davacı ile davalı ... arasında harici satış sözleşmesi yapılmış olup,sözleşmede davalı ...’ın davalı ...’in vekili olarak hareket ettiğine dair bir açıklama da mevcut değildir.Buna rağmen davalı ...’in,davacı ile davalı ... arasındaki araç satışından sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı ... yararına BOZULMASINA,,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 30.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2021 NUMARASI : 2020/444 ESAS - 2021/276 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasında görülen davada Afyonkarahisar 2....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin sahibi olduğu ... Tekstil San. ve Tic.A.Ş. ile davalının sahibi olduğu ... A.Ş. arasında pamuk alım satımı konusunda anlaşma yapıldığını, davalıya alınan pamuklara karşılık 103.580.000.000.-TL. Bedelli 6.7.2008 vade tarihli senedin verildiğini, senet bedelinin tamamının müşteri çekleri ve banka havaleleri ile ödendiği halde davalının senedi kısmen takibe koyarak 9.000.000.000.-TL. asıl, 14.400.000.000.-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 23.400.000.000.-TL....

      Somut uyuşmazlıkta davacının, dava konusu aracı, ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen gerçek kişi, davalının ise, ticari ve mesleki amaçla, araç alım satımı ile iştigal eden galerici olduğu, tarafların bu sıfatlarına ve yapılan hukuki işleme göre de dava konusu uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar, Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesi gereğince trafikte kayıtlı olan araçların haricen satışı geçersiz olup, uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülebilmesi için geçerli bir sözleşmenin bulunması gerekli ise de, dosyada mevcut olan dava konusu araca ilişkin ruhsat kaydında, davacının adının ve tescil tarihinin (14.1.2008) yazılı olduğu görülmekle, davacının “alıcı”, davalının da “satıcı” sıfatıyla imzalamış oldukları 17.12.2007 tarihli harici sözleşme sonrasında resmi satış sözleşmesinin de yapıldığı, böylelikle resmi sözleşme ve devir ile, taraflar arasında yapılan harici sözleşmenin de geçerli hale geldiği sonucuna varılmaktadır....

        belirterek, makinanın iadesi ile ödenen bedel ve kiralanan araç için ödenen kira bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de çağrı kağıdı gideri ödenmediğinden bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile yapılan 21.8.2006 tarihli harici protokol ile davalıya ait 45.000 YTL değerindeki araç karşılığı, yüklenici firma olarak yaptıkları konutlardan birinin satımı konusunda davalı ile anlaştıklarını, kendilerinin konutun devrini verdiklerini, ancak davacının aracın devrini vermediği gibi üzerinde rehin olduğunu öğrendiklerini ileri sürerek araç değeri olan 45.000,00 YTL tahsilini istemiştir....

            GEREKÇE: Dava, davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan icra takibine konu alacak nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi). İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir....

            GEREKÇE: Dava, davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan icra takibine konu alacak nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi). İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir....

            DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/06/2020 KARAR TARİHİ : 12/01/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 03/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılardan ...’in davalıdan ... plakalı kamyoneti satın aldığını, bu satış nedeni ile 30/05/2020 vade tarihli 50.000 TL bedelli borçlusu davacılar olan bononun davalıya verildiğini, davalının aracı getirdiğini, davalının aracın ruhsatının kendi adına olduğunu söylediğini ancak aracın ruhsatının bulunmadığını, davacıların durumdan şüphelendiğini, davacıların aracın resmi satışının yapılmasına istediklerini fakat davalının ruhsatı nerede olduğunu bilmediğini söyleyerek araç ile birlikte bonoyu alıp gittiğini ve bonoyu üçüncü kişilere ciro ettiğini, bononun iade edilmemesi nedeni ile dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, davalının temel ilişki...

              UYAP Entegrasyonu